Vatandaştan açık teşekkür!

A -
A +

1999 yılı Ağustos ayında 90 km/saat hızla giderken (ki çoğunlukla daha hızlı giderim) beni durdurup 11.300.000 TL ceza yazan trafik polisine, cezamı peşin olarak ödememe ve bana makbuz vermesine rağmen, ayrıca düzenlemiş olduğu tutanağı iptal etmeyip işleme koyduğu için... İnternet üzerinde gelirler.gov.tr adresinde trafik cezalarımızı görebilmemizi sağlayan Maliye Bakanlığı'na, önceki gün bu sitenin varlığından beni haberdar eden arkadaşlarıma, durduk yere siteye girip, "Cezam var mı" diye bakmamı sağlamak üzere beni dürten teytana... Sitede görülen ceza borçlarının kendi vergi dairemizden ödeneceğini belirten yazıyı yazana... Kendi vergi dairem olan Göztepe Vergi Dairesi'nde benim aslında nakil vasıtalarıyla ilgili (yan sokaktaki) daireye gitmem gerektiğini belirten memura... Nakil vasıtalarıyla ilgili dairede ödemeye dair makbuzumu gördükten sonra "Beyefendi işiniz çok kolay, ancak bunu Ümraniye Nakil Vasıtaları Vergi Dairesi Müdürlüğü'nde halledebilirler" diyen memura... Ümraniye'deki binanın zemin katında, başvuru için birinci katta (40 basamak) müdür yardımcısı beyi görmem gerektiğini belirten memura... Birinci katta beni güler yüzle karşılayıp salonun diğer tarafındaki falanca beye gönderen 1. müdür yardımcısına... Sorunumu dinleyip makbuzumu gördükten sonra makbuzun bir fotokopisini çektirmemi ve bir dilekçe yazarak getirmemi, çözümün çok kolay olduğunu bildiren memura... Makbuzun fotokopisini çeken ve dilekçe için kağıt sağlayan kırtasiyeciye... Memur beyin (birinci kat) makbuz fotokopisini ve dilekçeyi aldıktan sonra işlemleri başlatacağını, benim de bu arada dilekçemi bir başka müdür yardımcısından havale ettirmemi bildirerek gönderdiği ve hiç bir fedakarlıktan kaçınmayarak beni Evrak Kayıt'a (alt katta) havale eden 2. müdür yardımcısı beye... Havale edilmiş dilekçemi kaydeden memura (alt kat)... Memur beyin (birinci kat) havale edilmiş ve kaydedilmiş dilekçe ve makbuz fotokopisini alıp bilgisayarda birşeyler yaparak bir düzeltme fişi elde ettikten sonra beni gönderdiği (yine alt katta) müdür beyin 1.sekreterine (Ki kendisi müdür beyin servisleri dolaşmakta olduğunu nazikçe belirtip, oturarak bekleyebileceğimi de eklemiştir.)... Müdür bey (alt kat) geldiğinde (15 dakika sonra) evrakımı onay için bir başka müdür yardımcısı beye götürdüğünü, alıp gelirsem imzalatacağını bildiren müdür beyin 2. sekreterine... Evrakımı onaylayan 3. müdür yardımcısı beye... Kendisine 2. sekreteri tarafından sunulan evrakımı imzalayan müdür beye... Tüm imzaları tamamlanmış evrakı alıp bana bilgisayar ekranında cezamın silinmiş olduğunu göstererek içimi rahatlatan memur beye (birinci kat) bir kez daha... Bu arada memur bey ek bir hizmet olarak, 1999 yılına ait iki adet, 2000 yılına ait de bir adet motorlu taşıtlar vergisini (pul parası) yatırmamış göründüğümü, bankaya yatırdıysam (ki öyle yapmıştım) böyle durumların olduğunu, üzülmememi, makbuzlarla tekrar kendisini ziyarete gidersem onları da sileceklerini belirtmiş ve beni ziyadesiyle mutlu etmiştir. Kozyatağı, Kadıköy, Ümraniye, Üsküdar, Beşiktaş ve Levent arasında beni taşıyarak toplam 14.950.000.-TL paramı alan taksi şoförü ve motor kaptanı arkadaşlara... Böylesine harika bir sistem kurarak toplam 5 memur, 2 sekreter, 3 müdür yardımcısı ve 1 müdürün benden toplanan vergilerle aldıkları maaşlarını bana hizmet vererek haketmiş olmanın iç huzuruyla yaşamalarını sağlayan Maliye Bakanlığı'na bir kere daha... Yarım günümü bu işlerle harcayıp ancak 11.30'da işe gelebilmeme rağmen, bu yarım gün için maaşımı kesmeyerek yarım günlük maaşım üzerinden de bu sisteme vergi vermemi sağlayan işyerime, En derin, en içten, en samimi duygularla teşekkürü bir borç bilirim! ¥ Mustafa Kızılay - İSTANBUL Devlet gibi Devlet Hastanesi Köşenizde 28 Mart 2001 tarihinde yayınlanan "Güzel şeyler de oluyor" başlıklı yazıyı okuyunca, ben de bizdeki güzellikleri(!) yazmaya karar verdim. Yazısında "Pendik Devlet Hastanesi"ne memnuniyetini belirtmiş okuyucu. Denizli'nin Acıpayam ilçesindeki Devlet Hastanesi'nin Doğum Servisi'nden sözedeceğim. Hamilelik döneminde ilgili doktorun muayenehanesine uğramadıysanız vay başınıza gelene... Bir ebenin bile yaptırabileceği doğumu "sezaryenle yapalım" derler. Ücret 80 veya 100 milyon. Daha önce gittiğiniz doktorun doğumun normal olduğunu ve sezaryeni istemediğinizi söylersiniz, bu defa size 55 Km. yol, yani Denizli'ye gitmek görünür. Bir şey diyemezsiniz, çünkü doktor öyle uygun görmüştür... Çiftçilikle geçinen ve çok sıkıntılı olan bu millete bu yapılmalı mı?.. ¥ İ. Helvacıoğlu - Acıpayam - DENİZLİ

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.