Vatandaştan, köprü geçişlerini rahatlatacak öneriler

A -
A +

Özellikle İstanbul trafiği insanı çileden çıkarıyor. Bazen çok yakın yerlere gitmek için bile saatlerce yolda kalınabiliyor. Bu trafikten dolayı oluşan zaman-işgücü kayıpları, akaryakıt-milli servet israfı bir tarafa; insanlarımızın sağlığı bozuluyor, sinir sistemleri tahrip oluyor... Belediye yetkilileri, Karayolları görevlileri bu tıkanıklığı bitirmek içi bazı tedbirler alıyorlar. Ama her nedense çözüme varılamıyor. Özellikle Boğaz Köprülerinde oluşan tıkanma, neredeyse bütün trafiği etkiliyor. Belki yetkililere yardımcı olur diye, bu yolu kullanan vatandaştan gelen önerileri veriyorum. "Asıl çözüm anahtarı vatandaşta" dedirten öneriler: "Rumeli yakasından Anadolu yakasına geçişlerde tamamen OGS (Otomatik Geçiş Sistemi) olmalı. Geçiş yerindeki genişlik ile arabanın köprü üzerindeki şerit genişliği birbirine yakın büyüklükte olmalı. Şerit sayısı kadar OGS gişesi olmalı ve hepsi aynı genişlikte olmalı. Sadece en sağ tarafta her ihtimale karşı bir paralı vezne olabilir, yabancılar için. İstanbul dışından gelenler içinse KGS (Kartlı Geçiş Sistemi) gişesi olabilir, ya da sadece 2. köprüyü veya Harem feribotunu kullanabilirler. İstanbul plakalı tüm arabalar, alım satım sırasında OGS pulu almadan işlem görmemeli, aracı muayene olamamalı. Depositosu, ya da kart alım bedeli en fazla 5 YTL olmalı. 5-6 büyük banka ile anlaşma yapılmalı, diğer faturalar gibi her türlü ödeme kolaylığı getirilmelidir. Bu uygulama ve sebepleri de halka yeterince duyurulmalı... Anadolu yakasından Rumeli yakasına geçiş yönündeki kesinlikle yan yol olayı olmamalı. Sahilden gelip, yukarı çıkıp, yan yoldan ana yola bağlantı kalkmalı. Buradaki yavaşlama bir şeridi değil, 2 şeridi de etkiliyor. Sahilden gelenler daha yukarı Altunizade veya Bağlarbaşı yoluna devam edip, Altunizade Köprüsü'nün bir yerinden İstanbul'a gidiş şeklinde, E-5 şeridine çıkmalı. Otobüsler çok daha geride bir yerde yolcu indirmeli ve o yolcular sahile gidecek alt yolla bağlantıyı orada sağlamalı. 1-2 km gerisinden yan yol yapılıp, aşağıdan gelenler bu durakta inip merdivenle üst yan cebe giren otobüslere binebilmeli. O yolcular belki biraz sıkıntı çekecek ama bir sürü yolcunun sıkıntı çekmesinden iyidir!" İsminin belirtilmesini istemeyen vatandaşın önerileri özetle böyle, bunlar sizce de mantıklı değil mi? Yetkililerin bu tür önerileri de dinlemeleri gerekir. ------ "Kitapbank" uygulaması bize yakışır mı? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na; Merak ediyorum, belediyenin "Kitapbank" denilen yeni oturaklarını kimse ele almayacak mı? Herkes alkışlayıp, aferinlerle karşıladı. Medyanın önemli bir kısmı da kültür, edebiyat, şiir vs. adına buna destek verdi... Ama galiba kimse, özellikle İstanbul gibi hat sanatının başkenti, ve yüzyıllardır dünyanın gözbebeği olan bu şehirde "Kitaba oturan barbarlar" yaftasının anıtlaştırıldığının farkına varamadı. Ehli kitap olan bir millet için, "kitap" kavramının çağrışımları çok daha zengin ve sembolik ulvi değerler taşımaktadır. Şuur altında, halkımızın ve özellikle gençlerimizin bundan ne kadar olumsuz yönde etkileneceği açıktır. Konunun bu yönünün de gözönüne alınarak, projenin bir daha gözden geçirilmesi gereği ortadadır. > Efdaluddin Kılıç-İSTANBUL ------ Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.