Yakında Genel Seçim olacak. Demokrasinin gereği olarak, seçtiğimiz temsilciler bizim adımıza söz sahibi olacak. Anayasa, kanunlar bu vekiller tarafından yapılacak, ülkeyi yönetecek Hükümet bu vekiller arasından çıkacak... Ama ülke yönetiminde sorumluluk Başbakan ve bakanlarda oluyor. Sayısı hayli fazla olan vekillerimizin bir kısmından pek fazla haberdar olamıyoruz. Vekillerimizin geri planda, geri hizmette kalması ülke için kayıptır. Ankara'da makam odaları olan vekillerimizin, seçildikleri illerde de hizmet makamları bulunmalı. Vekillerimiz, seçildikleri seçim bölgesinin kalkınması için fiilen görev almalı, ellerini taşın altına koymalı. Yapılması gereken işleri, milletin dertlerini yerinde tespit edip, Ankara'ya götürmeli, çözümüne katkı yapmalıdır. Kalkınmaya büyük ihtiyacı olan ülkemizde vekillerimiz birer müfettiş, öğretmen gibi çalışmalı. Vatandaş da vekilini daha iyi tanır, seçimde daha özenli olur. Ülkemizde her imkân mevcut. Hesaplarımızı ülkemiz ve halkımız için yapmalıyız. İmkânlarımızı zorlayalım, hizmet ve kalkınma çemberini daha çok genişletmek için var gücümüzle çalışalım... Hüseyin Aksu Uluabat Gölü ve Kocaçay Deltası projeleri ilgili komisyonda tartışılsın Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sayın Recep Altepe'nin dikkatine; Uluabat Gölü'nün Marmara ile buluşturulması projesi, Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından 17.05.2005 tarih ve 25818 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanan "Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği"ne göre değerlendirilmelidir. Yönetmeliğin 1. maddesinde, "Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşme (Ramsar Sözleşmesi)'nin uygulanmasına yönelik, uluslararası öneme sahip olsun veya olmasın tüm sulak alanların korunması, geliştirilmesi ve bu konuda görevli kurum ve kuruluşlar arasında iş birliği ve koordinasyon esaslarını belirlemektir" denmektedir. Aynı yönetmeliğin 7. Maddesine göre, "Koruma bölgeleri içerisinden doğal sulak alanların ekolojik karakterini ve fonksiyonlarını olumsuz yönde etkileyecek ölçüde yer üstü ve yer altı suyu alınamaz, sistemi besleyen akarsular ile diğer yüzey suların yönleri değiştirilemez veya sistemde su depolanamaz. Sulak alanlardaki su rejimini etkileyebilecek her türlü faaliyet için planlama aşamasında Bakanlığın uygun görüşü alınır." AB Habitat Direktifi (92-43-EEC) ve AB Yaban Kuşları Direktifi (79-409-EEC) yakın zamanda yürürlüğe girecektir. Direktiflere göre, ülkemizin koruma alanları arasında ekolojik koridorlar oluşturulması gerekecektir. Manyas Gölü, Uluabat Gölü ve Kocaçay Deltası gibi bölgede bulunan ve her üçü de koruma altında olan bölgeler arasında kalan alanların ekolojik koruma koridorları ile geliştirilmesi ve koruma altına alınması gerekir. Her ikisi de koruma altında olan Uluabat Gölü ve Kocaçay Deltası ile ilgili projelerin tartışılması için; Bursa Valiliği'nin başkanlığında, Kamu Kurumları, Üniversite ve Sivil Toplum Kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan Bursa Yerel Sulak Alan Komisyonu'nun toplanması gerekmektedir. Mehmet Kartal (Nilüfer Kent Konseyi Genel Sekreteri) Lütfen biz eczacıları peşinen suçlayıp mağdur etmesinler Sayın Başbakan'ın dikkatine; Sosyal Güvenlik Kurumu'nun bazı Müfettişleri, Doğu ve Güneydoğu'ya geldiklerinde, herkesi potansiyel suçlu olarak görüyor. Doktor ve Eczacıyı peşinen suçlayıp, o şekilde muamele yapıyorlar. Mesela doktor reçeteyi yazmış, raporu vermiş, eczacı da bilgisayarda işlemleri yapıp, gereğini yerine getiriyor, ilacını veriyor. Sonradan bu sahtedir, kabul olmaz deniyor (ki burada hasta kendi gelmez, tanıdığı veya yakını ilacı alır, reçetenin arkasına kendi telefon ve adresini yazar, ilacını alır gider). Takibat yapılıyor, mahkemeye veriliyor, yürütmeyi durdurma kararı veriliyor. Doktor ve eczacı bu durumdan mağdur ediliyor. Eğer bunlar yanlışsa, lütfen ödeme yapılmasın, yargıya da olay intikal ettirilmesin. Lütfen bu hatalar ve düzensizlikler ortadan kaldırılsın, insanımız töhmet altında bırakılmasın, herkes hırsız ve PKK'lı olarak görülmesin. Zaten bunalmış olan insanlarımız bir de bu tür mesnetsiz suçlamalarla yanlış mecralara itilmesin. Kardeşlik ortamının tesisi için samimiyetle ve canla başla çalıştığınızı biliyorum. Ama bazı görevlilerin yanlış tavırları, bütün bu çabaları boşa çıkarıyor. Lütfen bu işlemleri yakın takibe alın, hataları düzeltin, haksız mahkûmiyetlere ve icra takiplerine mahal vermeyin, mağduriyetler son bulsun. Ecz. Mehmet Niyazi İskenderoğlu-DİYARBAKIR Zihinsel engellilere haksızlık yapılıyor Maliye Bakanı'na ve Gümrüklerden Sorumlu Devlet Bakanlığı'na; Engellilere, ÖTV ve Gümrük Vergisinden muafiyetle ithal oto alımı ile ilgili yasada, zihinsel engellilere büyük haksızlık yapılmaktadır. Kanunda boşluk var. Engelli oranı %90 ve üzeri olanlar, 3. dereceye kadar olan akrabalarını sürücü tayin etmek suretiyle, adlarına otomobil alabilmektedir. Engel oranı %90'ın altında olanlar ise araçta özel tertibat kurmak suretiyle, H sınıfı ehliyetle, adlarına otomobil alabilmektedir. Şimdi uygulamada çıkan sıkıntı ise, %90'ın altında zihinsel engellilerin, H sınıfı ehliyet alma vasfını taşımamaları ve dolayısıyla yasadan yararlanamamalarıdır. Bu uygulama ile, engelliler arasında ayırımcılık ortaya çıkmaktadır. Zihinsel engellilerin, oranına bakılmaksızın, birinci derece akrabalarını sürücü tayin etmek şartıyla, vergi indirimlerinden faydalanması için bir çalışma başlatılmasını istiyoruz. Satı Baş Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/ İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00