Vergi mükelleflerine uyarı

A -
A +

1 Kasım 2007 tarihinden itibaren, otomasyona geçmiş Vergi Dairesi ve Mal Müdürlüklleri'ne bağlı mükellefler; Yıllık Gelir Vergisi, Muhtasar ve Katma Değer Vergisi beyannamelerini elektronik ortamda beyan etmek zorundadırlar. Otomasyondaki Vergi Daireleri ve Mal Müdürlüklerinde, 1 Kasım 2007 tarihinden itibaren, kağıt ortamında hazırlanıp posta yoluyla veya elden Vergi Dairesine ve Mal Müdürlüklerine verilen beyannameler yürürlükten kaldırılmıştır. 1 Kasım 2007 tarihinden itibaren ticari, zirai ve mesleki faaliyetlerden dolayı gerçek usulde vergilendirilen Gelir Vergisi Mükellefleri ile Kurumlar Vergisi Mükellefleri hiçbir hadle sınırlı olmaksızın, Yıllık Gelir Vergisi, Muhtasar ve Katma Değer Vergisi beyannamelerini elektronik ortamda beyan edeceklerdir. Ülkemizde, pek çok Avrupa ülkesinden ileri seviyede olan bilgisayar kullanımı her alanda yaygınlaşmıştır. Maliye Bakanlığı da son yıllarda otomasyona geçerek, başarılı uygulamaları ile vergi mükelleflerine pek çok kolaylıklar sağlamıştır. Bugüne kadar, yasal olmayan kaçak muhasebeciler tarafından tutulan ticari defterlerin ve hazırlanan beyannamelerin, 1 Kasım 2007 tarihinden itibaren hazırlanıp beyan edilmesi sona ermiş bulunmaktadır. Böylece, kaçak muhasebecilerin devri sona ererken, gerekli tedbirler alınmaz ise, kayıtdışı ve kiralık belgeli muhasebeciler daha yoğun olarak ortaya çıkacaklardır. Yetkililer, kayıtdışı ve kiralık muhasebecilere karşı yaptırım gücü yüksek tedbirler almazlar ise, haksız rekabete ve kayıtdışı ekonomiye göz yummuş olacaklardır. Vergi mükelleflerinin, gelecekleri açısından, kayıtdışı ve kiralık muhasebecilere karşı duyarlı olmaları gerekir. Vergi mükelleflerinin ilerde cezalı ve mağdur duruma düşmemeleri için, vergi beyannamelerinin usulüne uygun elektronik ortamda beyan edilip edilmediğine dikkat etmeleri gerekmektedir. Vergi mükelleflerinin, konu hakkında daha ayrıntılı bilgi için, meslek mensupları ile birebir temasa geçmeleri, ilerde doğabilecek problemler açısından önemlidir. * Süleyman Karacabey (Serbest Muhasebeci Mali Müşavir) - İSTANBUL > Bize yapılan adaletsiz uygulamalar bitmeyecek mi? Tarım Bakanı'na; Ben 8 yıldır Tarım Bakanlığı'nda çalışmaktayım. 10 yıl ziraat eğitimi gördüm (Lise 4 yıl, yüksekokul 2 yıl ve Fakülte 4 yıl). Ancak görüyorum ki, işçisi bekçisi hizmetlisi benden fazla maaş alıyor. Yeni atanan mühendislere yeterlilik sınavı şart koşulmadan unvanları iade edilirken, kurum içinde tecrübe kazanmış biz teknisyen kökenli mühendisler bakanlık tarafından yeterliliğe tabi tutulmaktadır ki bunun tam tersi olması gerekir. Sayın Bakanım, İlçe Müdürlüklerinde biz teknisyenler ve mühendisler katiplik, ambar memurluğu, ayniyat saymanlığı, veri girişi, evrak kayıt sekreterliği gibi, yapmak zorunda olmadığımız işleri yapmakla birlikte; kendi görevlerimizi de ifa etmekteyiz. Gece 12'lere kadar çalıştığımız olmakta, ama ne bir ek mesai, ne de bir takdir almaktayız. TV programlarında, sanki bu ülkeye yükmüşüz gibi gereksiz şikayetlere konu edilmekteyiz. Peki çiftçiye verdiğiniz 120'den fazla ayrı kalemde (arıclık, hayvancılık, yem bitkileri vs vs) desteklemelerin, dosya alımını takibini, veri girişini yapacak düz memur ve muhasebecileri neden görevlendirmiyorsunuz. Biz teknik personeller, Devlet memurları kanununda belirtilen "Hiçbir devlet memuru, görevinin dışında altında ve üstünde bir dercede çalıştırılamaz" ilkesi çiğnenerek çalıştırılmaktayız. Hizmet içi kurslardan yoksun, mesleğinden ayrı kalan, bildiğini de unutan bir süreç içindeyiz. Herşeyinizi yeni atanan tarım danışmanlarınıza bağlamış bulunmaktasınız. İlçemde çalışan Savcı hemşehrimdir. Kendisi 2500 YTL almaktadır. Biz de bu vatanın evlatlarıyız. Savcıya çok görüdüğümden değil, fakülte mezunu olarak aramızda bu kadar uçurum olmaması gerektiğini düşünüyorum. Onu geçtim, bize geçen Telekom güvenlikçileri 2000 YTL almaktadır. Sayın Bakanım, Mühendisiniz 1150, teknisyeniniz 650 YTL almaktadır. Bu Bakanlığın köklerinden gelen siz ne zaman yardımcı olacaksınız bizlere. Bizden verimli olmamızı isteyen sizlerden, adaletli bir ücret istemeye hakkımız yok mu? ¥ İsmi mahfuz > Sema "show" çılgınlığına dur diyecek yok mu? Son gittiğimde Sultanahmet'te bir tabela gördüm; turistler için söyle yazmışlar: "Canlı müzikle derviş show!" Sema, folklorik bir dans gösterisi gibi artık her yerde dejenere ediliyor. Para kazanma aracı hâline getirilen sema gösterileri, önceleri Mevlana Hazretlerini anma törenlerinde yapılırken, şimdi ise düğünde, sünnette, eğlencede, turistik programlarda bir şov haline getirildi. Mevlana yılında artık bu duruma bir dur denmeli. Mevlana Hazretlerini sevdiğini söyleyenler, onu anıyoruz diye havai fişek patlatacaklarına, önce o büyük velînin doğru bir şekilde anlaşılmasına katkıda bulunsunlar... Başta Kültür Bakanlığı olmak üzere, bütün yetkilileri bu konuda hassas davranmaya, semanın bir folklor malzemesi olarak kullanılmasına engel olmaya çağırıyorum. ¥ Sefa Koyuncu - İSTANBUL > Açıköğretim mezunlarına yapılan bu haksızlığı düzeltin ÖSYM Başkanlığı'na ve Açıköğretim Fakültesi Dekanı'na; Ben Açıköğretim mezunuyum. Bizler, yokluktan, çalışma mecburiyetimizden dolayı örgün bir üniversiteye giremedik. Açıköğretim 4 yıllık lisans programını bitirip mezun olduk. Örgün eğitim veren üniversitelerin mezunlarıyla aynı haklara (askerlik süresi, lisans bitirmiş olma hakları) sahip olduğumuz aşikar ve bu kanun maddesiyle belli iken; neden Açıköğretim ikinci üniversite okuma hakkı sadece örgün öğretim okuyanlara ve bu okullardan mezun olanlara tanınıyor da bizim okul mezunlarına bu hak verilmiyor? Lütfen bu haksızlığa biran önce son verin? * Fevzi Aslan - MALATYA > Şehitler Anıtı Konya'da yapılsın Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp Beyefendinin, şehitlerimiz için bir anıt yapılması ve yer gösterilmesi halinde anıt projesinin kendisi tarafından çizilebileceği hakkındaki yazısını okudum. Millet olarak şehitlerimize neler yapsak azdır. Böyle bir anıta acele ihtiyacımız var. Benim kişisel fikrim, böyle görkemli bir anıtın Konya'da yapılmasıdır. Konya, Türkiyemizin her yanından kolay ulaşılabilen, merkezi bir konuma sahiptir. Bu şehitlerimiz, Hazretı Mevlana'nın manevi himayesinde ebedi uykularını uyusunlar. Hac zamanında hacı adayları Konya'ya gelip Mevlana Hazretlerinin kabrini ziyaret ederler, bundan böyle bu vatan için canlarını veren aziz şehitlerimizi de ziyaret ederek, onlardan alacakları selamları Hazreti Peygamberimize (S.A.V.) iletmek üzere yollarına devam ederler. Konya Belediyesi böyle bir anıt için eminim en güzel yerleri tahsis edecektir. * Şahin Galip Durum - İZMİR > Kablolu internete çarpıldık açıklama yapılmadı 30 Nisan 2007 tarihinde Türksat'a, kablolu internet için telefonla müracatta bulundum. Kayıt sırasında standart tarifeyi istedim. O tarihten ağustosa kadar herhangi bir fatura gelmedi. Gelen faturada da Ağustos için 86, geçmiş dönemler için de birikmiş 571 YTL borcum olduğu yazılıydı. Futara karşısında neye uğradığımı şaşırdım. Hemen duruma itiraz ederek Türksat yetkililerinden ayrıntılı fatura istedim. Fakat talebime olumlu veya olumsuz herhangi bir cevap vermediler. Üstelik borcumun faiziyle birlikte 642 YTL'yi bulduğunu söylediler. Yani toplamda 800 YTL para yatırmak zorunda kaldım. Ağustos ayında senelik izinde olduğum için interneti sadece bir hafta kullanabildik. O bir haftalık süre için de 86 YTL fatura geldi. İnternet kafeler bile bu kadar fatura ödemezken, benden alınan para haksızlık değil mi? 4 aylık kullandığımız süre içinde oğlum internetten sadece 15 müzik parçası indirmiş. 15 müzik parçasının bedeli bize 800 YTL'ye mal oldu. Bunda bir yanlışlık yok mu? Faks ve e-maille yaptığım müracaatlara neden cevap verilmedi? Kapatma talebinde bulunduğum gün interneti gelip kesebilen kurum, neden benim mağduriyetim karşısında kayıtsız kaldı? Yetkililerden makul bir cevap bekliyorum. * Mesut Kalyoncu, Bahçelievler - İSTANBUL

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.