25 Kasım 2009 tarihli "Serbest Kürsü" köşenizdeki Ayşe Çetin isimli okuyucunuzun "KOSGEB Kredilerinden biz de faydalanmak istiyoruz" başlıklı yazısı dikkatle okunmuş ve değerlendirilmiştir. İdare Başkanlığımız, finansman ve finansmana ulaşma sıkıntısını en çok yaşayan kesim olan esnaf ve sanatkârlar ile KOBİ'lere yönelik çok önemli finansman desteği uygulamalarını başlatmıştır. Bu işletmelerimizin rekabet güçlerinin artırılması, mevcut yapılarının daha iyi şartlarda devam ettirilmesi, üretim maliyetlerindeki finansman yüklerinin azaltılması, yeni yatırım, üretim ve istihdam oluşturulması için kredi desteklerimiz bir bir uygulamaya konmuştur. 2008 yılında kamuoyunda "Cansuyu Kredileri" olarak bilinen kredi destek uygulamalarımızla 25.000'i aşan esnaf ve sanatkârlarımızla KOBİ'lere 1.6 milyar TL kredi hacmi oluşturulmuştur. Yine, 2009 yılında da, 100.000 işletmeye toplam 2.5 milyar TL tutarında kredi kullandırılacak olan Yeni Kredi Faiz Desteği, 300 bin TL üst limitli GAP Bölgesi Makine Teçhizat Kredisi ve Türkiye'de yaşanan sel felaketinden zarar gören işletmeleri desteklemek amacıyla uygulamaya konulan 100 bin TL üst limitli "Acil Destek Kredisi Program"ları başlatılmıştır. Bu kredi programlarından Yeni Kredi Faiz Desteği ile GAP Bölgesi Makine Teçhizat Kredi Desteği'nde, kullanılacak kredinin faizinin %75'ini KOSGEB, %25'ini ise işletmeler öderken; Acil Destek Kredisinde ise kredi faizinin tamamını KOSGEB karşılamaktadır. Okuyucunuzun belirtmiş olduğu, KOSGEB Yeni Kredi Destek Programlarından, vergi ve SGK ile Bağ-Kur'a borcu olan esnaf ve sanatkârlar ile KOBİ'lerin kredi kullanamaması gibi bir durum söz konusu değildir. KOSGEB kredi programlarından yararlanmak isteyen esnaf sanatkârlarımızla KOBİ'lerimiz, SGK-Bağ-Kur ve vergi borçları kullanmak istedikleri kredi miktarından mahsuplaşılması sonucunda, artan miktarı kredi olarak kullanabilmektedir. Vergi, SGK ve Bağ-Kur'a prim borçları yeniden yapılandırılan esnaf sanatkârlarla KOBİ'lerimiz, KOSGEB Veri Tabanına kayıt olduktan sonra, protokol imzalanan bankalar aracılığıyla söz konusu kredileri kullanabilmektedirler. Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü (KOSGEB) "Devletin Kapısı" e-Türkiye Vatandaşların devlet ile ilişkilerinin daha hızlı olması ve kamu hizmetlerine kolay erişim amacıyla internette sunulan hizmette ilk sıkıntı şifre ile başladı. 'Vatandaş', 'İş' ve 'Devlet' adıyla üç ana sayfaya sahip olan e-Devlet Kapısı, vatandaşın devlet hizmetlerine elektronik ortamdan güvenli ve etkin bir şekilde erişimini sağlamaktadır. Bunun için ilk işlem, en yakın PTT'den şifrenin alınması ile başlamaktadır. 1 TL karşılığı alınan şifreler ile bilgisayarın karşısına geçilip http://www.turkiye.gov.tr/ sayfasına girenler, buradan almış oldukları şifreyi tekrar değiştirip işlemlere başlamaktadır. Halen birçok PTT'de e-Türkiye şifresi bulunamazken, sistem tam anlamıyla çalışmasa da, şifreyi alanları bekleyen sürpriz, sıkıntıyı 10'a katlamaya yetmektedir. ŞİFRE PTT'DEN ALINIYOR e-Türkiye uygulaması için 1 TL karşılığı PTT'den alınan şifre web üzerinden tekrar değiştirilmektedir. Bu değiştirmeden sonra, şifrenin bir harfi ve işaretini unuttuğunuz takdirde, sisteme giremiyorsunuz. Sitenin yardım sayfasından yapılan açıklamada, yeni bir şifrenin daha alınması gerektiği ve bunun karşılığında 10 TL (bir önce ödediğiniz rakamın 10 katını ) ödemek zorunda kalıyorsunuz. Bu paranın devletin kasasına gitmediği, işlem ücreti olarak PTT'ce (kamu şirketi) alındığı belirtilmektedir. Ben, geçtiğimiz hafta e-Türkiye için şifre almıştım. Ancak bir defa girerek yeni şifremi yaptıktan bir gün sonra tekrar girmek istediğimde, başarılı olamadım. Çünkü yeni şifremi kaydettiğim kâğıdı da kaybetmişim. Unutmuştum, tahmin ettiklerime göre denedim olmadı. İşte burada vatandaşa âdeta unutkanlık cezası veriliyor! Bu durumda hiç kimsenin bir defa daha 10 TL bedel ödeyeceği yok. Vatandaş "olmuyor" diyerek tekrar devletin kapısına gitmek zorunda kalacaktır. Zaten sanal soyguncular yüzünden, internet üzerinden işlem yapmaya korkan vatandaşın hali ortadadır. Yeni şifre alanlara, sistem oturana kadar, en azından güvenlik soruları artırılarak, şifrenin tekrar sistem üzerinden verilebilmesi imkânı tanınmalıdır. Daha pahalıya şifre alması sağlanacaksa, birkaç şifre yenileme hakkı verildikten sonra bu yaptırım uygulanmalıdır. Bir defa şifre unutuldu diye, "10 katı paraya al" demek, devletin adalet anlayışına aykırı bir durumdur. PTT'den güvenlik amacıyla şifre alma mecburiyeti olsa da, ücretin 10 kat fazlaya olması, ilk unutmalarda büyük bir cezadır. Erol Kara-İSTANBUL