Vur deyince öldürmek mi lâzım?

A -
A +

Verilen krediler geri alınmalı, buna öğrencilere verilen krediler de dahil. Zaten kimse bunun affedilmesini istemiyor. Ama bunun da bir tebligatı, pdosedürü olmalı. Bir anda haciz memurlarını götürmek, iletişim eksikliğinden ödenememiş taksitlere astronomik faizler uygulamak, bu yüzden kalan taksitleri bir anda istemek doğru mu? Vur deyince öldürmek mi lâzım? Amaç o paranın tahsili değil mi? Kamu alacağı tahsil edilirken, vatandaşa eziyet etmemek en doğrusu değil mi? Yetkililer, Araştırma Görevlisi Ömer V.'nin uyarılarını mutlaka dikkata almalıdırlar: "Öğrenci kredileri ile ilgili yazınızı okudum ve birilerinin bu konuyu irdelemesine sevindim. Ben de harc kredisi aldım. Kredi geri ödemesi bir mektupla eski adresime bildirilmiş. Krediyi taksitlendirmişler. Ama ödeme planı elime geçtiğinde ödemelerin çoktan başlaması gerekiyormuş. Kredi Yurtlar Kurumu'na gittiğimde ise, 'bir taksit ödenmediğinde hepsinin birden ödenmesi' sürpriziyle karşılaştım. Ben araştırma görevlisiyim. Aylık taksitler benim için uygundu yalnız hepsini birden ödemem çok zor. Ama şimdi de haciz davası başlatılacak diye haberler okuyoruz ve endişeleniyoruz. Bana göre yetkililer biraz daha anlayışlı olmalılar. Biz onlardan bir af beklemiyoruz. Yalnızca biraz anlayış bekliyoruz. Taksit ödemeleri de bir işkence. Benim teklifim, taksitleri kredi kartı üzerinden taksitlendirsinler, biz hem borcumuzu biliriz, hem de otomatik ödeme yaparak, her ay bankaya gitme derdinden kurtuluruz. Cidden bazen dışarı çıkacak vakit bulamıyoruz." Eğitimde fırsat eşitliği sağlanmalıdır İmam Hatipler bahane edilerek, Meslek Liseliler için kısıtlamalar getirilmesi, eğitimde fırsat eşitliği ilkesine vurulmuş büyük bir darbedir. Eğitim için her türlü fedakarlığın yapıldığı bir zamanda, mağduriyetlerin daha fazla büyümemesi için bu çağ dışı ve antidemokratik olan uygulama bir an önce değiştirilmelidir. Bir Grup Veli Adına Ramazan Bozkurt - ISPARTA Türk Hava Yolları'na yakışmadı İşim gereği, 20 Haziran 2004 günü saat 23:55 uçağıyla Malatya'ya gitmek için bilet aldım. Saat 23:00'da Havaalanında uçağa binmek için beklerken, bize (10 kişi kadar); bir önceki gün Frankfurt uçağında yaşanan bir aksaklık sebebiyle, Frankfurt yolcularının (10-12 kişi kadar) bizim uçağa alındığı ve bu sebeple bizim binemeyeceğimiz söylendi. Bize, hatanın THY'de olduğunu ve zararın tanzim edileceğini söylediler. Bir sonraki Malatya uçağına yer istedik, "dolu" dediler. Otel ayarlayın dedik, "yetkimiz yok" dediler. Taksi parası istedik, "nakit veremeyiz, yetkimiz yok" dediler. Bir sonraki sabah Gaziantep uçağında yer ayarlayabileceklerini ve Antep'ten de karayolu ile Malatya'ya ulaştırabileceklerini söylediler. İşe yetişmem gerektiği için kabul ettim. Bagajımızı gece 01'de aldılar, saat 07.45'te Antep uçağına bindirildik. 2 bagaj vermiştim, bir tanesi Gaziantep'te uçaktan çıkmadı. Bagaj kayıp formunu acele bir şekilde ve detaysız olarak doldurttular. Bizi taşeron firmanın şoförü ile ve servis otobüsü ile otogara gönderdiler. Bagaj kayıp bölümünde, acil ihtiyaçlarım için bir ödeme yapılmadı. Bagajım ile ilgili bilgiler eksik alındı ve tüm eşyalarını kaybetmiş bir kişi olarak, 3. gün oldu hâlâ aranmadım. Dilekçe verdim; birincisini Havaalanında, ikincisini mail ile. Ama mail adresime bile bir cevap yazmadılar. Ortaya çıkan maddi tazminatımın yanı sıra, çektiğim sıkıntı ve ilgililerin duyarsızlığı sebebi ile dava açmak istiyorum. Osman Bilal Uslu

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.