Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'nün tertip ettiği 12. Yerel Medya Eğitim Semineri vesilesiyle birkaç günlüğüne Adana'da bulunduk. Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdür Vekili Salih Melek ve çalışma arkadaşlarının başarılı organizasyonu sayesinde, Anadolu'nun bu güzel köşesiyle bir defa daha kucaklaştık. Adana Valisi M. Cahit Kıraç, Belediye Başkanı Aytaç Durak, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cafer Esendemir ve diğer ilgililerin sıcak misafirperverliklerini gördük. Adana, Mersin, Hatay, Osmaniye ve Aksaray'dan katılan meslektaşlarımızla hasbihal ettik, içinde bulundukları zor şartları dinledik, istifade ettik. Okuyucularımızla görüştük... Çukurova'nın bereketli topraklarından fışkıran yeşillikleri doya doya seyrettik. İnsanlarımızın sıcak tebessümleri ile içimiz ısındı. Seyhan Baraj Gölü ile göl çevresindeki ağaçların harükulâde uyumunun oluşturduğu insanı âdeta büyüleyen güzelliği seyrettik. Göl çevresindeki parkurlarda, insanların mutlu bir şekilde yürüyüşlerini görerek, biz de mutlu olduk. Eski Adana'yı tahrip etmeden, yepyeni ve modern bir Adana kurarak, yaşanacak modern bir kent oluşturan; şehri, çiçeklerle bezenmiş geniş parklarla donatan, bakımlı yollarla trafik problemini halleden, içmesuyu meselesini tarihe gömen Başkan Aytaç Durak'ı bir defa daha takdir ettik. Bir belediye başkanının defalarca seçilmesinin haklı gerekçeleri bulunduğunu daha iyi anladık... İnsanları mutlu edecek, yaşanacak şehirleri kurmak imkansız değilmiş. Ehil insanların eliyle birçok zorluğun üstesinden gelinebilirmiş, Adana bunun çok güzel bir örneği. Adana, artık sıcaklık ve nemden ibaret değil. İnsanın içini serinleten, İstanbul Boğazı'nın güzelliğini aratmayan koylar, kıyılar, mekanlar ve önünüzde uzanan uçsuz-bucaksız bir göl... Anadolu'daki birçok şehir gibi, Adana da bir sıçramayı gerçekleştiriyor, sessiz ve derinden. Adana ile ilgili, zihninizdeki eski izleri, şimdiki Adana'yı görerek değiştirmenin zamanı geldi. İnanın değecek... >> Sözleşmeli öğretmenler daha ne kadar bekleyecek? Milli Eğitim Bakanlığı'na; Şu an zor şatlarda çalışmakta olan "kısmi zamanlı geçici öğreticileri", tabi oldukları 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4-C maddesinden 4-B maddesine alıp, daha insanca yaşayıp çalışabilcekleri şartlara ne zaman kavuşturacaksınız, 8 Şubat'ta atamalar yapılırken bu yönde verilen sözlerini tutmak için hâlâ ne bekleniyor, anlamış değiliz ve artık sabrımız kalmadı. Her sorduğumuz soruya gerek Bakanlı, gerekse Akim, "çalışmalar devam etmektedir" diye muğlak bir cevap vermeyi bırakıp, daha aydınlatıcı bilgiyi ne zaman verecekler? Ben dahil, birçoğumuz, 4-B'ye geçirileceğimiz umuduyla mevcut işlerimizi bırakıp göreve başladık. Ama şu günlerde güven sıkıntısı yaşıyor gibiyiz. Lütfen bir an önce, devam ettiği söylenen bu konudaki çalışmaları bitirip, resmi açıklamayı yapın!.. Danıştay'ın iptal kararından sonra, yasal altyapıyı da hazırladınız. 4-B'de öğretmen çalıştırmak için, hâlâ bu kadar bekleme niye? Bir sözleşme metni hazırlayıp, Bakanlar Kurulu onayına sunmak, bu kadar uzun mu sürer? Lütfen, cevap bekliyoruz... Bir Grup Kısmi Zamanlı Geçici Öğretici Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00