Yapılan iyi icraatları övmek kötü mü?

A -
A +

Bazı bakanlar faydalı işlere imza atıyorlar. Yılların kronik problemlerine adeta neşter atılıyor. Her icraatta olduğu gibi, bunlarda da bazıları için hoş olmayan sonuçlar çıkabiliyor. Haklı, ya da haksız bir şekilde makamlarını kaybedenler, gelirleri azalanlar, rahatı kaçanlar oluyor... Sağlıktaki işlerde de durum böyle. Sağlık Bakanı'nın yaptıklarını övdünüz mü, hemen itirazlar yükseliyor. Hastanelerdeki aksamalardan bahsettiniz mi, hele bunda sağlık çalışanlarının ihmalini de ima ettiniz mi yandınız. Suç hep hastada, mevcut düzeni bozan Bakan'da... Halbuki 3-5 vatandaş çevrilip sorulsa, durum anlaşılır. 40 milyon insanı SSK Hastanelerine mahkum ederek, buraları miting meydanına çevirenler, çığlıkları ayyuka çıkan vatandaşların derdine çare bulmak yerine laf kalabalığı ile günü kurtaranlar iyi; bütün hastaneleri ve sağlık ocaklarını SSK'lı vatandaşlara açanlar kötü. Neymiş efendim, diğer hastaneler de kalabalıklaşmış. Haklılar, rahatları kaçmış... Ya vatandaşın hali? Sırf ilaç almak için büyük ızdihamlarla günlerini SSK eczanesinin önünde geçiren hasta ve yakınlarının durumu bilinmiyor muydu. Sadece bunu düzeltmek, her vatandaşın en yakın sağlık kuruluşundan faydalanmasını, en yakın eczaneden ilaç almasını sağlamak bile devrim niteliğinde değil mi? Çalışanların özlük hakları, hastanelerin altyapı eksiklikleri ve diğer bazı aksamalar hususunda da yapılan mücadelede üzerimize düşeni elbette yaparız. Ama sırf bu sebeplerle, yapılan güzel işleri karalamak yakışır mı? >> Esnaf olarak, mağdur ediliyoruz Bayburt'un Koruk mevkiinde bulunan sanayi sitesinde, 40 yıldır esnaf olarak değişik meslek dallarında hizmet veriyoruz. 15 yıl kadar önce esnaftan bazı arkadaşlar, yeni bir sanayi sitesi kurmak için teşebbüste bulundu. Kooperatif kuruldu. Üye olan arkadaşlar, devletten kredi de kullanarak belediye sınırları dışında bir tarla aldılar. Üye sayıları, yaptıkları dükkan sayısına yetmeyince, yurt dışında çalışan işçiler ve sanat okulu mezunu bazı kişileri de üye yaptılar, dükkanları yapıp bitirdiler. Daha sonra kura çekerek dükkanları üyelerine teslim ettiler. Mevcut sanayide çalışan, ancak yeni yapılan sanayide dükkanı olan arkadaşlar 2005 yılında dükkanlarına taşındılar. Mevcut sanayide çeşitli meslek dallarında takriben 100 esnaf işlerine devam ediyordu. Esnaf olmayan bazı dükkan sahipleri, kooperatif başkanı ve üyelerini kışkırtarak, önceki sanayide çalışan esnafın da yeni yapılan sanayiye çıkmaları gerektiğini söylediler. Kooperatif başkanı ve üyeleri, esnafın yeni sanayiye çıkmaları için telkinde bulundular. Biz de onu kabul etmedik. Çünkü mevcut sanayide dükkanımız olduğu halde, boşuna niye kira ödeyelim. Bunun üzerine belediye devreye sokularak, düzmece raporlarla bir kısım esnafın dükkanları mühürlendi. Şimdi bizim esnaf olarak iddiamız ve itirazlarımız şunlardır: Yeni yapılan sanayiden dükkan istediğimiz halde, bize dükkan yok diyorlar, kirası yüksek olan dükkanlarda kiracı olmamızı istiyorlar. Boş dükkan sayısı 20, taşınmasını istedikleri esnaf sayısı ise 87. TEDAŞ, esnafın borcu olmadığı halde, esnafın TEDAŞ'la hukuki hiçbir meselesi olmadığı halde elektriği nasıl kesebiliyor? Belediye Başkanı nasıl ikili bir uygulama yaparak esnafın bir kısmının dükkanını sadece mühürleyerek bir kısmının dükkanının hem elektriğini kestirerek hem de mühürleyerek bir kısım esnafın dükkanında hiçbir işlem yapmadılar. Eğer esnaf dedikleri gibi çevreyi kirletiyor ise hepsinin mühürlenmesi gerekmez mi? > Hüseyin ÖKSÜZ, Osman ŞIĞVA (Eski Sanayi Sitesi 87 esnaf adına)-BAYBURT >> Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.