Çevre bilinci, tabiatı koruma anlayışı bizim de gündemimize girdi. Değişik isimler altında kurulmuş gönüllü kuruluşlar, bu işi ideal edinmiş kişiler ve resmi kuruluşlar gayret gösteriyor. Ama hâlâ dere ve göllerimize fabrikaların kimyasal atıkları büyük bir sorumsuzlukla ve fütursuzca bırakılmakta, bacalardan solumakta olduğumuz hava zehirlenmeye devam edilmektedir. Bunlar için yeterince tedbir alındığını kimse söyleyemez. Eğer problem hukuki müeyyideler ise, vakit geçirilmeden bu eksiklik giderilmelidir. Ambalaj, temizlik ve diğer alanlarda da kullanılan malzemelere daha çok dikkat edilmeli, yaşanabilir çevre endişesi ön plana çıkarılmalıdır. Bununla beraber, ümit verici adımlar da atılıyor. Milli Eğitim Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı, Anadolu Üniversitesi ve Tetra Pak Türkiye iş birliği ile "Küçük Şeyler Doğayı Yeniler" projesi başlatıldı. İlköğretim okullarında gerçekleştirilecek projede öğrencilere yenilenebilir kaynaklar ve sürdürülebilir tüketim kavramları anlatılacak. İlk etapta İstanbul, Ankara ve Diyarbakır'daki ilköğretim okullarında gerçekleştirilen projede, yaklaşık 500 bin öğrenciye çevre bilinci eğitimi veriliyor. Projenin önümüzdeki yıllarda Türkiye geneline yayılarak devam etmesi planlanıyor. Çocuklara verilecek eğitimle, doğal dengelerin korunmasında nasıl etkili olabilecekleri anlatılacak. Projede, eğitim malzemesi olarak renkli paneller ve broşürler kullanılacak. Veliler de hedef kitle arasında yer alıyor. Proje için Anadolu Üniversitesi ile iş birliği içinde Doğa ile Barış Sözleşmesi hazırlandı. Çocukları, attıkları imza ile doğa dostu haline getiren sözleşme, projenin önemli bir unsurunu oluşturuyor. Bu sözleşmeyi iş adamları, sanayiciler ve diğer büyükler de mutlaka imzalamalı... Üniversite mezunuyum, geri zekâlı muamelesi yapıyorlar Ben, 26 yaşında, 2 defa beyin ameliyatı geçirmiş bir kişiyim. Üniversitenin Kamu Yönetimi Bölümü'nden geçen yıl mezun oldum. Kasım ayında Yedeksubay olarak (301. dönem) askere gittim. Yaklaşık iki ay askerlik yaptım. Askeri sağlık kanunundan dolayı çürük sayıldım. Askerden geldim, tezkerem "çürük" olduğu için kimse sağlam görmedi ve iş vermedi. Ben de "özürlü işçi"lik için başvurdum. Beyin ameliyetımın raporuna "disiptiris bozukluk var" diye ibare düşülmüş. Doktorla tartışmıştım, bunu ilave etmiş... Sivilde %40 çürük aldım. Zeka geriliği var diye iş vermiyorlar. Ama ben üniversite mezunuyum. 4 aydır boş geziyorum, ben ne olacağım? Maddi durumumuz iyi değil ki iş kurayım. Kayseriliyim, Adana'da yaşıyorum. Bir iş kurmam için kredi verilemez mi? > İsmi mahfuz KPSS-B Sınavı ve Zabıt Katipliği 2005 yılında KPSS-B sınavı yapılmayacağına dair haberler çıktı. Bu sınav için hazırlanan onbinlerce kişi bundan huzursuz olduk. Bu sene mezun olanlar KPSS-B sınavına giremezlerse, yaklaşık 1 yıl boyunca elleri kolları bağlanacaktır. Sınav yapılmamasının hiçbir mantıklı açıklaması yoktur, olamaz da... Sınavın geçerliliğinin iki yıl olması, her sene sınav yapılmasını engelleyemez. Bu sınava ümidini bağlamış binlerce kişi olarak, bu sınavın yapılması için teşebbüse geçilmesini istiyoruz. 1 yıl daha beklemek zorunda bırakılmamız vicdanlara sığar mı? Emeklerimize ve zamanımıza yazık değil mi? Adalet Bakanlığına alınacak 2360 adet Zabit Katipliğine müracaat edemiyorum, KPSS puanım 70'in altında diye bir şey yapamıyorum. 1974 doğumluyum, işim olmadığı için de ne evlenebiliyorum, ne de bir düzenimi kurabiliyorum. Bu sınav benim ve benim gibiler için çok önemli... > Ahmet Ak-İSTANBUL Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00