Yaz Kur'an-ı Kerim Kursları'nda, görevlilere ücret ödenebilmesi için, yönetmelik gereği "en az 15 öğrenci bulunması" şartı getirilmiştir. Bu durum; 1. Genel hukuka aykırıdır; zira, 10 ya da 20 öğrenciye ders vermek arasında, görevli açısından bir fark yoktur, her ikisinde de emek vardır. 2. Teamüllere ve diğer kurumlardaki benzer uygulamalara aykırıdır. Zira, Milli Eğitim Bakanlığı'nda, öğretmenlere ek ders ücreti ödenebilmesi için "sınıfta en az öğrenci" uygulaması gibi bir saçmalık yoktur. Bir öğrenci de olsa öğretmen ücretini alır. 3. Bu madde, görevlinin daha çok çalışarak, öğrenci sayısını artırmasını amaçlamaktadır, ancak bazı köylerdeki şartları tutan toplam öğrenci bile 15'in altında ise, burada yapılacak hiçbir şey yoktur. Görevliye haksızlık yapılmaktadır. 4. Yapılan ilk ve tek haksızlık bu yönetmelik maddesi de değildir. Mesela, Milli Eğitim Bakanlığı'nda, ücret karşılığı görevlendirilen kadrosuz öğretmenlere, haftada 30 saate kadar, kaç saat ders okutursa o kadar ücret ödenirken; Diyanet Kur'an-ı Kerim Kurslarında, şu anki uygulamada, haftada 24 saat ders okutmak üzere, ücret karşılığı görevlendirilen öğreticilere, üniversite mezunu ise haftada 12 saat, lise mezunu ise haftada 15 saat ücret ödenmektedir. Yani üniversite okumuş olmak (bilinçli ya da bilinçsiz olarak) cezalandırılmaktadır. 5. Milli Eğitim Bakanlığı'nın ücret yönetmeliğine bakıldığında, yönetmeliğin mantığı "öğretmenlere nasıl olur da biraz daha ek ücret ödeyebiliriz" iken, Diyanet'in yönetmeliğinde tam tersi bir mantık hakimdir. Müftülerin zaman zaman kursla ilgili giderler için "ek ders ücretlerinizden ödersiniz" çıkışları bunun göstergesidir. Diyanet bürokratlarına son söz; Milli Eğitim Bakanlığı'nda, ders dışı eğitim faaliyeti olarak,"futbol, tenis, yüzme, satranç, dans, bale, piyes vb. etkinlik" için 5-10 öğrenci ile çalışşan öğretmenlere, ekstradan haftada 6 saat daha ek ders ücreti ödenir, peki sizin 12-13 öğrenciye din ahlak, Kur'an-ı Kerim öğreten görevliniz, bu öğretmenlerden daha önemsiz bir iş mi yapmış oluyorlar ki, ücret ödememek için çırpınıyorsunuz? > Bir imam-hatip > CHP'nin Ertuğrul Günay'a ihtiyacı var Siyasi partilerin, demokrasinin vazgeçilmez unsurları olduğu bilinen bir gerçek. İktidar partileri gibi, muhalefetin de üstlenmek zorunda oldukları misyon küçümsenemez. Muhalefetsiz, eleştirisiz bir siyaset de demokrasinin ruhuyla bağdaşmaz. Ülkemizde, muhalefetin yıkıcı değil de yapıcı tenkitlerine susamışlığımız var. Osmanlı'dan aldığımız miras boşuna bu hale gelmedi... 12 Haziran 2006 tarihinde TGRT HABER TV'deki "Çerçeve'den Yansımalar" programında izlediğim Ertuğrul Günay, sergilediği samimi ve yapıcı görüşleriyle, inanıyorum ki çoğu kişinin takdirini kazanmıştır. Uzlaşı kültürüne inanmış, stratejik konularda ortak paydada buluşmanın gereğini ve önemini kavramış, bugünkü konjonktürde yersiz germelerin ülkeye zarar vereceğine müdrik bir kişilik sergilemiştir. Kanaatimce, CHP'nin dışladığı Ertuğrul Günay'a bu partinin ihtiyacı vardır. Böyle bir değeri programlarına konuk eden "Çerçeve'den Yansımalar" ekibi iyi bir iş yapmıştır. > Necdet Akman > Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00