Yeni bir Anayasa yapmak çok mu zor?

A -
A +

Televizyondan seyrettiğimiz haberler, gazetelerden okuduklarımız, beni ve benim gibi düşünenleri derinden üzmektedir. Can-mal güvenliği, adalete güvenin tam olması lazım. Bu ve benzeri olumsuzlukların ilk sorumlusu Parlamento'dur. Onun için bu müessesenin elini çabuk tutması gerekir. Demokrasiye, insan hak ve özgürlüklerine samimiyetle inanan her kesim, yeni ve demokratik bir Anayasa için gün saydı, sandıklara koştu. Lakin, çalışmalarda muğlak ifadeler kullanılması, hele sürecin 2013 yılı başlarına kadar devam edeceğine vurgu yapılması, hayal kırıklığı oluşturdu. Uzlaşma Komisyonu ile netice alınacağına umutsuzlar inanmamaktadır. Ülkemizde yetişmiş birçok Anayasa Hukuku Profesörlerimiz, hukuk otoritelerimiz var iken, böyle bir uzlaşma komisyonu kurulması çok mu gerekli idi. Karar Meclis'ten çıkacağına göre, isteyen parti temsilcileri itiraz ve önerilerini Meclis'te de yapabilirler. Her partiden eşit sayıda milletvekili ile komisyon oluşturmak, işi biraz yokuşa sürmek gibi geliyor... Mevcut Anayasa bir vesayet anayasası ise, mesailerin 2013 yılına kadar devam etmesi, meselenin uzamasına, hatta katmerleşmesine zemin hazırlamaz mı? Sayın Meclis Başkanımız, her kesim ve kurumun görüşlerini almak için müteaddit defalar çağrı yaptı ve sitemlerde de bulundu. Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ile konu enine boyuna istişare edilmektedir. Vatandaş da elektronik posta ile taleplerini sıralamaktadır. Lakin sürenin bu kadar uzatılması nereden çıktı? Esasında en doğrusu, yeni Anayasa'nın birkaç maddeden ibaret olması, küçülmesi ve her konuya girmemesidir. Yalnız yeni bir Anayasa ile yetinilmeyip, her konu ile ilgili adli ve idari yasalarda da değişiklik yapılmalıdır. Yüksek Yargı Organları da yeniden ele alınmalıdır. İcra gücü olan yürütmenin verdiği kararların sık sık Danıştay'ca iptal edilmesi normal bir durum değildir. Halka hesap veren, halk tarafından seçilen siyasi iktidarın muktedirliğine gölge düşürülmüş, eli-kolu bağlanmış olur. Yine Parlamento'nun verdiği bir kararın, çıkardığı yasaların Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi aynı şekilde doğru değildir. Parlamentomuzda da yeterli ehliyete sahip birçok hukukçu bulunmaktadır. Yüksek Yargı Organlarının bazen ne denli ideolojik kararlar aldıkları da unutulmamalıdır. İçime sindiremediğim bazı hususları da burada sıralamak, ilgililerin dikkatine sunmak istiyorum: 1. Bir insanı haksız yere katledenin bir süre sonra aramıza karışmasını kabullenemiyorum. Hele öldürülenler kadın ve çocuk olursa... 2. Yargıda "çift başlılık", "müktesep hak", "zaman aşımı" vs. gibi kavramlar artık hukuk literatürümüzden çıkarılmalıdır, çünkü istismara müsaittir. 3. Her kurum hesap vermelidir. 4. İstanbul Barosu gibi bazı kuruluşların başı kapalılara uyguladıkları negatif ayırımcılık da ayrı bir üzücü nokta. 5. Bahçe özelliğinde tapulu arazilerin, orman kadastro çalışmalarında, eski mülk sahiplerinin elinden alınması ve ailelerin göçe zorlanması, bakımsızlıktan bu bahçelerin kurumaya terk edilmesi de ne ile izah edilebilir, bilemiyorum!.. Daha neler var neler... Onun için diyorum ki, gri alanların azaltılması için bir an evvel demokratik bir Anayasa ve yasaların vücut bulmasına ihtiyaç vardır. Necdet Akman Bu önerim kayıplar için çare olabilir Sayın Başbakan'ın ve Maliye Bakanı'nın dikkatine; 1. Kayıtdışı, vergi ve SGK'da nasıl önlenir? 2. Vergi ve SGK primi nasıl tahakkuk ettirilir, nasıl tahsil edilir (peşin aflara kalmadan?) Bu iki öneri hakkında sayın yetkililer, ödüllü ve desteklemeli bir organizasyon (yarışma) yaparlarsa, eminim ki çok süper fikirler ortaya çıkar. Kimse bedelini almadan bu tür fikirlerini ortaya atmaz. Her türlü iş ve olayda kesenin ağzını açıp, milyonlar ödeyen devlet, eminim ki bu işe de biraz ilgi gösterecektir. Ben iddia ediyorum, bu iki öneride kayıtdışı ve vergi tahsilatında, yüzde 60 olan kaybı sıfıra indirecek önerim var ve önerisi olanlar olacaktır. Dilerim ilgilenirsiniz. Bu ülkede diplomalı uzmanları eğitecek diplomasız, çekirdekten yetişen uzman çok... Halil Güler-KONYA > Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/ İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.