Yeni Zelandalı ve Avustralyalı ziyaretçilerden de mi ibret almıyoruz?

Her sene nisan ortalarında, binlerce kilometre uzakta bulunan Yeni Zelanda ve Avustralya'dan binlerce kişi Çanakkale'ye geliyor, orada çarpışıp ölen ataları ile ilgili bilgiler ediniyor, onları anıyor, ayinler yapıyorlar... Bizde ise, hâlâ Çanakkale'de şehit olmuş dedelerinin mezarlarını ziyaret etmemiş olanların çok olduğunu düşünüp üzülüyorum. Orada yatan yüz binlerce şehidimizin hatırasına yeterince sahip çıkamadığımızı biliyorum, vicdan azabı çekiyorum... Aslınca sadece Çanakkale değil, Sakarya, Dumlupınar ve diğer meydan muharebelerimizin yerlerini iyi öğrenip, abideler yapmalıyız; başta okullarımızca olmak üzere, buralara düzenli geziler tertiplemeliyiz. Buralarda yaşananları bütün gerçekliğiyle yeni nesillere anlatmalı, bu vatanın ne pahasına bizlere miras bırakıldığını kavratmalıyız. Özellikle bütün belediyelerimiz bu duyarlılıkla vatandaşları şehitliklerimize ulaştırma hizmetini bir belediyecilik hizmeti olarak telakki etmeli ve bunun gereğini hakkıyla yapmalıdırlar. Taa Avustralya ve Yeni Zelanda'dan atalarını anmak için insanlar gelirken, bizim yanıbaşımızda bulunan şehit dedelerimizi ziyaret etmememiz, onlara bir fatiha okumamış olmamız affedilir gibi değil. Bu duyarsızlığa hep beraber son verelim... Reşat Çavuş >> Otogaz istasyonlarımız kapatıldı, mağdur edildik Bizler, otogaz (LPG) satan vatandaşlardık. Fakat 6 aydır kapatıldık. Geçimimizi ekmeğimizi bu işten kazanıyoduk, artık kazanamıyoruz. Bizler sadece otogaz satıyoduk, diğer petrol ürünlerini satmıyorduk. Buralar kapansın, önemli değil diyolar da, günah değil mi? Çoluk çocuğumuz var, zor durumdayız, bittik, gücümüz kalmadı artık. Zamanında bu işe yatırım yapan insanlarız, başka işten anlamayız. Bu feryadımızı kimse duymuyor. Mağduriyetimizi dile getiren olmuyor. 300'den fazla istasyon kapatıldı. Bizler geçici lisansla çalışan küçük esnafız diye, ekmeğimizle bu şekilde oynanması doğru mu? Lütfen Sayın Başbakanımız bu işe el atsın, biz küçük esnafın mağdur edilmesine fırsat vermesin... Mağdur edilmiş otogaz esnafı >> Yeni iskelelerde yağmur oluğu unutulmuş İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na; İstanbul Deniz Otobüsleri İdaresi (İDO) çok güzel hizmetler yapıyor. İhmal edilmiş deniz taşımacılığını canlandırmak, yaygınlaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Bazı aksamalara rağmen, ileride trafiğimize büyük çapta rahatlama getireceklerine inanıyorum. Bu çerçevede, Kadıköy, Beşiktaş gibi yerlerde çok güzel iskeleler yapıldı. Eminönü'ndeki iskelenin de inşaatı halen devam ediyor... Ama unutulmuş olsa gerek, yağmur suları için çatılarda oluk yapılmamış. Vapura binen ve inen yolcular, çatıdan akan yağmur sularıyla sırılsıklam oluyor. Birkaç yağışta bu büyük eksiklik sebebiyle ıslandık. Kış gelmeden, müteahhit firmanın unutkanlığından kaynaklandığını sandığımız bu büyük eksiklik giderilmelidir. Özcan Genç >> Tek başına sicil affı işe yarar mı? Piyasada baş gösteren ekonomik durgunluk ile birlikte, vatandaşın ödemelerindeki aksamalar arttı. Kredi kartı borçlarını ödeyemeyenlerin sayısında artışlar olduğu, başka ödemelerde büyük sıkıntılar görüldüğü belirtiliyor. Ödenemeyen kredi kartı borçlarına yüksek oranlarda faiz uygulanınca, vatandaşın bunu ödeme imkânı tamamen ortadan kalkıyor. Bu gibi sebepler ileri sürülerek, kredi kartı borçlarına uygulanacak faize sınırlama getirilmesi için yasal düzenleme yapılması gündeme geldi. Buna ilaveten, esnafa ticari sicil affı getirilmesi de konuşuluyor. Fakat, yapılması gerekenler yapılmadan, tek başına ticari sicil affının bir işe yarayamayacağını belirten bazı vatandaşlar, öncelikle bazı adımların atılmasını istiyor: 1. Zor durumdaki esnaf, 3 kefille "Esnaf Kefalet"ten aldığı krediyi ödeyemediği için, kefillerle birlikte icraya veriliyor. 2. Kredi kartı sahipleri de borçlarını ödeyemediklerinden, borçları ikiye, üçe katlanmış durumdadır. 3. Adalet Bakanlığı esnafın tevkif edilmesini durdurdu. Ancak, icra muameleleri olanca vahameti ile devam etmektedir. Sonuç olarak; esnafın ve kredi kartı mağdurlarının rahatlatılmaları için, esnafın ve kart sahibi vatandaşların bütün borçları için yeniden, en ehven şekilde, düşük faiz ve uzun taksitlerle ödeme kolaylığı getirilmesi; ticari sicil affı, esnaf-kefalet ve kredi kartı borçlarının birlikte ele alınıp, tamamının çözülmesi en makul olanıdır. Esnafın ve kredi kartı mağdurlarının bütün resmi işlemleri durdurulmalı, bunların sıkıntılarının acilen giderilmesi için çalışmalar başlatılmalıdır. Eli taşın altında olanların, canı yananların söyledikleri yabana atılmamalı, çözüm için öncelikle bu sesler dinlenmelidir. >> Hindi Cumhuriyeti değiliz Türkiye uluslararası faaliyetlerde "Republic of Turkey" olarak anılıyor. "Türkiye" kelimesinin bir başka dilde hangi anlama geldiğinin hiç önemi yok. Yabancı bir sözcük olan "Turkey" kelimesinin de "hindi" anlamına gelmesinin hiçbir önemi yok. Önemli olan, bu ülkenin adının "Türkiye" olduğudur. Bu ülkenin adı "Turkey" değil "Türkiye"dir ve herkes bunu, bu şekilde kullanmak zorundadır. Türkiye Cumhuriyeti'nin, "Hindi Cumhuriyeti" adıyla varlığını sürdürmesine diline, ırkına, kökenine bağlı hiç kimse rıza göstermez. Bizler, duyarlı Türk vatandaşları olarak; "Republic of Turkey=Hindi Cumhuriyeti" şeklindeki bir ismi istemiyoruz. "Republic of Türkiye" olmalı. Fatma Zedeli