Yenibosna-Bakırköy sefer sayısı artırılsın!

A -
A +

İETT Genel Müdürlüğü'ne; Minibüsler yasaklandı, İETT'nin sefer sayısında da yeterli artış yapılmadı. Bu sebeple, 98B Yenibosna-Bakırköy hattı otobüsleri sabahları ilk duraklarda doluyor, diğer duraklarda durmadan transit geçiyor. Bu otobüsleri kullanan birçok vatandaş gibi ben de bu sebeple işime gitmekte zorluk çekiyorum. Birçok kişi ara duraklarda uzun süre yığılmakta, binebilecekleri bir otobüsün gelmesini çaresizce beklemekte, perişan olmaktadır. İşimize gitmekte büyük zorluklar yaşıyoruz. Hastalar, öğrenciler ve yaşlılar da bu sıkıntı sebebiyle perişan oluyor. En tabii hakkımız olan yeterli sayıda toplu taşıma araçlarını istiyoruz. Lütfen bu sıkıntımızı bir an önce giderin, sefer sayılarını yeterli miktarda arttırın... Murat Yurtalan-İSTANBUL Ecevit ve Derviş'in yasakları hâlâ yürürlükte Ulaştırma Bakanlığı, TCDD Genel Müdürlüğü ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na; Gazetecilerin yaptığı iş de kamu görevi sayılmış. Bu görev gereği, sık sık seyahat etmeleri, trende, vapurda vb. toplu taşıma araçlarında devamlı bulunmaları gerekiyor. Görevlerinin özelliği sebebiyle, yıllarca bu araçlarda rahat çalışmalarının sağlanması için gazetecilere belli kolaylıklar sağlanmış. Eski Başbakan Bülent Ecevit ile Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'in, 2001 ekonomik krizi sırasında, yurt çapında aldıkları tasarruf tedbirleri gereğince bazı kısıtlamalar getirilmişti, ama zamanla bunların çoğu kaldırıldı. Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü'nün, gazetecilerin çalışmalarını kolaylaştırmak üzere tanzim ettiği Sarı Basın Kartları'na konulan kısıtlamalar hâlâ devam ediyor. Parasından 6 sıfır atan bir ülke, millî gelirini şu kadara yükseltti diye övünen bir devlet, şehir içi TCDD tren seferlerinde görevli gazetecilerinden, görevli polislerinden bilet parası istiyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı halk otobüsü tarzında çalışan dolmuş motorlarında da uygulama böyle... Bu doğru mudur? Dolmuş motorları da mademki belediye gözetimindedir, o halde, İETT Halk Otobüsleri hükmünde değil mi? Çalışan Gazeteciler Emekliye yapılan haksızlığı bitirin Ülkemizde yaşayan 8 milyondan fazla emekli var. Her gelen hükümet için ümide kapılıp, maaşlarını iyileştirecek diye bekleyen emekliler, bu sevinci yaşayamadan, yoksulluk içerisinde ömrünü tamamlıyor. Çoğunluk, yoksulluk sınırı şöyle dursun, ölmeyecek şekilde hayatını idame ettirmeye çalışıyor. Ne özel bir hastanede ameliyat olma şansı var, ne de bir tatil yapma imkanı. Bunların hakkını kim ve nasıl ödeyecek? Kim elinden tutacak? 550-600.-YTL arasında maaş alan ve kendine ait bir evi bile olmayan emekli ne yapsın? Bu maaşla ev kirası mı ödesin, yoksa kimseye muhtaç olmadan geçinsin mi? Bugün asgari ücretle işe başlayan 20 yaşındaki bir vatandaşın, 60 yaşında emekli olabilmesi için 40 yıl çalışması gerekmektedir. Bir başka deyişle, bu işçiden dolayı sigorta ve vergi olarak devletin kasasına aylık 300.-YTL civarında bir para yatırılıyor. Bu parayı devletin kasasına değil de bir tacirin kasasına emanet olarak verse ve her yıl sonunda bu birikimine net olarak %10 kâr payı isabet etse neler olabileceğini tahmin edebiliyor musunuz? Şimdiye kadar böyle bir hesap yapan oldu mu, bilmiyorum; ama 40 yılda 1.75 trilyon YTL gibi bir rakam meydana gelmiş oluyor. Bu, şu demektir; bu işçi 60 yaşına geldiğinde bu parayı alıp, bir banka kasasına emanet etse ve her ay muntazaman 1.750.-YTL çekip emekli maaşı gibi harcasa, bu parayı 83 yılda ancak bitirebilir. Bu kadar daha ömrü varsa tabii. Şimdi asgari ücretten emekli olmuş bir işçiye reva görülen maaşa bakın. Bu kadar insafsızlık olur mu? Üstelik, her emekliyi 2 kişilik bir aile sayarsak, 16 milyon seçmen eder. Bu 16 milyon seçmeni göz ardı edemezsiniz beyler. Sonra bunların seçmen olan çocukları yok mu? Bu ülkede sık sık hükümet değişmesinin bir sebebi de bu olamaz mı? İsterseniz oturup bu hususu enine boyuna bir daha düşünün. Ne yapın, edin ama bu ayıbı bitirin. Bu kadar insanın, insan gibi yaşamasını temin edin artık. Bu ayıbı bitirmek de AK Parti'ye yakışır. Yılmaz Garip Yeni bir sahtekârlık örneği Merkez Bankası'ndan gönderildiği izlenimi uyandıran ve kimden sütununda "T.C. Merkez Bankası [doviz@tcmb.gov.tr]" adresi bulunan bir e-posta aldım. Pazar sabahı, yüksek önem düzeyinde yollanan ve Merkez Bankası'ndan gönderildiği belirtilen mesaj... Merkez Bankası'nın yeni hizmetinden yararlanmak için verilen linke tıklayarak, ilgili programı hemen yüklemem gerektiği yazılıydı. Cesaret edemedim. Verdikleri linke baktım. Aynen Merkez Bankası sayfasını andırıyor. Merkez Bankası adresine (http://www. tcmb.gov.tr) girip sorgulama yaptım. 20 Mart tarihinde bankanın yayınladığı bir duyuruyu gördüm: Burada "Bankamızın adı kullanılarak gönderilen ve ekinde "Cevrimici Döviz Kur Programı 1.0" adlı bir program bulunan e-posta mesajında, alıcıların ekte bulunan programı kurması istenmektedir. Bankamızla hiçbir ilgisi olmayan bu e-posta mesajının dikkate alınmaması, ekindeki programın kurulmaması ve çalıştırılmadan silinmesi hususunu önemle duyururuz" uyarısını gördüm. Aman dikkat!.. Mustafa Örnek

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.