Uzun bir süre, hem görevim dolayısıyla, hem de emekli olduktan sonra Amasya'da ikamet ettim. Bir tutku olarak avcılık ve balıkçılığa (amatör olarak) özel ilgim vardır. Denizlerde fazla avlanamadığım halde, Türkiye'mizin birçok karasularında balık avladım ve hâlâ devam etmekteyim. Ancak, avcılıkta ve balıkçılıkta beni ağlatacak durumlara çok rastladım. Senelerce Türkiye avcılarının dergisi olan "Av" dergisinde bu hususları dile getiren yazılar yazdım. Ancak, endişelerimin çoğu hâlâ yerli yerinde durmaktadır. Bunlardan biri de Yeşilırmak'a ait. Amasya'dan on altı sene önce av malzemeleri sattığım dükkanımı kapatarak, memleketim olan Tarsus'a gittim. Oğlum Amasya Eğitim Fakültesi'ne girince, on altı sene sonra tekrar Amasya'ya geldim. İlk işim, bunca sene önce olta attığım Yeşilırmak'a, oltamı alarak koştum. Eyvah! Gördüğüm manzara beni şoke etti. Yeşilim'ın kenarı balık ölüleriyle dolu. Etrafı kaplamış balık kokusuna inat, oltamı suya atarak boşuna bir hayli vakit geçirdim. İnanın koca ırmakta bir tek canlı balık kalmamış. Yani Yeşilırmak'ın yeşil gözleri hunharca kör edilmiş. Buraya geleli iki aya yakın olmasına rağmen gözle görülür, elle tutulur bir tedbir ve teşebbüsü de asla göremedim. Gerçekçi olmayan gösterişler yazılıp çizildi; ama göz önüne hakiki bir sebep çıkarılamadı. 16 sene önce Tersakan'ın (Yeşilırmak'ın bir kolu) Suluova şeker fabrikasının yıkama suları ile sıfıra inen canlı hayatı için oldukça kabarık imzalı bir dilekçeyi DSİ Genel Müdürlüğü'ne göndermiştik, halen bir cevap bekliyoruz. İstasyon köprüsünün başında DSİ tarafından dikilmiş "Yeşilırmak Islahı" diye bir levha gördüm. Seneler önce dikildiği, bu levhanın yazılarının neredeyse silinecek hale gelmesinden belli oluyor. Arkadaşlarım beni Suluova'ya ava götürdüler. Senelerin hasretini gidereceğim bu avda, beni yine son derece üzen bir manzarayla karşılaştım. Tersakan bu sefer simsiyah akıyordu. Meğer çeltek kömürleri bu suyla yıkanıyormuş. Bu zifiri suda hangi canlı yaşayabilir? Sorarım. Yaşlı arkadaşlarım bu suda beş-on kg yayın yakaladıklarını anlatırlardı. İnanın şimdi bir kurbağa bile yok. Bu yazıyı Amasya Belediye Başkanı Sayın İsmet Özarslan, Orman Bakanlığı, Çevre ve Doğayı Koruma Müdürlüğü ve DSİ İl Müdürlüğü'ne ithaf ediyorum. > Hüseyin Hilmi Levent-AMASYA Anadolu çöl oluyorOrman varlığımız gittikçe tükeniyor. Orman Bakanlığı ağaçlandırma yapıyor, ama daha fazlası yangınla tükeniyor. Topraklarımız denize akıyor, ülkemiz çöl oluyor. Akarsularımız azalmakta, av hayvanlarımız yok olmakta, çevrecilik hususunda acınacak duruma gelmekteyiz. Çeşitli kitaplarda yazıldığına göre, zamanında ormanlarla bezenmiş Anadolu toprakları çoraklaşmış, adeta çölleşmek üzere. Birçok yerde neredeyse nefes alınamayacak hale gelinmiş... Sayın Başbakanımız, Orman Bakanımız ve diğer yetkililer bu işe ciddiyetle el atmalılar. Fidan dikme, orman alanlarının korunması hususunda yurt çapında bir kampanya başlatılmalı. Her vatandaş bunun ehemmiyetini kavramalı ve destek vermelidir. > Reşat Çavuş-BALIKESİR Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00