Yetim hakkı, millet malı, peşkeş...

A -
A +

Günümüz Türkiyesi'nde, insanlarımızın evlerinde telefon, su, elektrik, doğalgaz kullanılmakta. Zaten bu çağda kimseyi bunlardan mahrum etmek de mümkün değil. Ama son zamanlarda bu hizmetlerin faturalarında anormal artışlar görülmektedir. Asgari ücretin 100 milyonun biraz üstünde olduğu ülkemizde, sıradan bir eve 60-70 milyonluk doğalgaz faturası, 20-30 milyonluk elektrik ve bir o kadar da su faturası, 50-100 milyonluk telefon faturasının gelmesi artık sürpriz sayılmıyor. Her kurum, işin kılıfını da çok iyi hazırlayabiliyor. Sabit ücret, sayaç bakımı, özel hizmet, zamlı tarife gibi garip kalemlerin yanında bir de yüksek oranlı KDV olunca, bu anormal faturalar ortaya çıkıyor. Vatandaşımız neredeyse telefonunu kapatacak, elektrik yerine gaz lambasına geçecek, suyu da bahçesine açacağı kaçak bir kuyudan temin etme yoluna gidecek. Zaten çağdaş insanın kullanması gereken birçok alet şimdiden sökülmüş bile... Gelir seviyesi bu kadar düşürülmüş olan Türk insanına, bu zaruri hizmetleri böyle fahiş fiyatlarla vermenin vebali düşünülüyor mu acaba? İnsanımızı bu hizmete layık görmüyorlar mı? Vatandaşa haraç gibi şişirilmiş faturalar gönderen yetkililer de, kurumlarının kâr ettiğini savunuyor, hiçbir değişikliğe, iyileştirmeye fırsat vermiyor. Bu tekellerin bitirilmesi yönünde atılan her adıma karşı da; "tüyü bitmemiş yetimin hakkını, milletin malını, peşkeş çektirmeyiz" diyerek gerçekleri çarpıtıyorlar. Böyle yanıltmalarla milleti bu hizmetlerden mahrum bırakıyorlar, veya dünyada bu hizmetleri en pahalı veren kuruluşlar oluyorlar. Güvercin mi besleyelim? Halkın canı burnuna geldi, takati kalmadı. Ekmek almak için para bulamayan vatandaş, bu keyfi, haksız ödemeleri yapmak zorunda bırakılıyor. Feryatları da kimse duymak istemiyor. İşte okuyucumuz Erdoğan Belemli'nin yazdıkları: "Telefonları iptal mı ettirelim, güvercin mi besleyelim haberleşmek için, ne dersiniz sayın yetkililer!.. Medeniyetin, gelişmişliğin bir göstergesi olan telefon nasıl lüks olur? Bir vatandaş olarak telefon kullanmamız çok görülüyor. Buna layık değil mi bu millet? Cep telefonlarındaki sabit ücreti yadırgarken, şu anda ev ve işyerimizdeki telefon faturalarında her ay 3.450.000 TL. artı %26 KDV alınıyor. Kontür süre ve ücreti konusundaki durum ise hiçbir ay birbirini tutmuyor, her ay bir fazlası uygulanıyor. Kontür düşüyor, fiyat yükseliyor, vatandaş iki şekilde yolunuyor. Günümüz insanının en temel ihtiyacı haline gelen telefondaki bu çarpıklığı düzeltin artık. Vatandaşa bu zulmü yapmayın, bu bir karaborsacılık gibi değil mi? 'Ben ne yaparsam yapayım, vatandaş mecbur' mantığıyla hareket etmek doğru mu? Uygulanmakta olan lüks vergi, sabit ücret, bu fiyat politikası başka neyi ifade eder?" Türkiye'de ikamet etmekte olan okuyucumuz bu şekilde feryat ederken, ABD Boston'dan arayan bir okuyucumuzun anlattıkları ise çok ilginç. Bu okuyucumuz Türkiye ile 20 dakikalık telefon görüşmesi için sadece 2 dolar ödediklerini, haftasonu şehiriçi görüşmelerini de ücretsiz yaptıklarını belirtiyor. Neredeyse telefon görüşmeleri tamamen bedava olacak. Anlaşılan orada yetimin hakkını, milletin hakkını kahramanca savunan(!) tekeller, KİT'ler, yetkililer yok! Darısı bizim başımıza... Diğerleri farklı mı? Peki telefon faturaları böyle de, diğerleri farklı mı? Ne gezer, hepsinde mantık aynı. Bazı yetkilerine dayanarak, çeşitli adlar altında vatandaşa yüksek faturalar gönderiyorlar. Mütevazi bir ailenin yapacağı harcama miktarına bile zamlı tarife uygulanıyor. Keyfi olarak devamlı yapılan zamlar da cabası... Vatandaş 5 birimlik hizmet görmüşse, kesin olarak 10 birimlik bedel ödüyor. Şişirilmiş kadrolar, hantal yapılardan kaynaklanan pahalı hizmetin bedeli vatandaş ödüyor. Buna ilaveten bu kuruluşların kârlı olduğu iddia ediliyor. Yetimin hakkı, milletin hakkı diye diye; yetimi, milleti elektriksiz, telefonsuz, gazsız, susuz bıraktılar. Bu kesimleri sevmek bu mu? İlgili kişiler milleti mi seviyor, yoksa bazı menfaatleri mi? Vatandaş kimseden bedava hizmet beklemiyor. Bedelini ödemek istiyor, ama normal fiyatlarla. Dünyadaki diğer milletlerin ödediği bedeli ödeyelim, ama daha fazlasını asla... Artık dürüst olma zamanı geldi. Bizim milletimizin de iyi şeylere, ucuz ve keliteli hizmetlere hakkı var. Bunun yolu rekabet ortamından geçiyorsa, özelleştirme buna katkı sağlayacaksa; bunlara engel olmak millet sevgisiyle de, devlet sevgisiyle de bağdaşmaz. Şu anki yapının millet menfaatine olmadığı gün gibi ortada... Vatandaştan parti başkanlarına çağrı Geçmişte olduğu gibi, günümüzde de parti yöneticileri suçlanan mensuplarını ne pahasına olursa olsun savunmaya devam ediyorlar. Bu yanlışlığı bırakırlarsa, hür irade üzerindeki gölgeleri de kalkmış olacaktır. Suçlananlar, hiçbir zırha bürünme lüzumunu hissetmeden, biz vatandaşlar gibi hesap verse daha iyi olmaz mı? Bu yolu tıkamak partilerimize, ilgili kişilere ne kazandırır ki? Çünkü bu tür davranışlar vatandaş nezdinde suçlu olmaya yolaçıyor. Bari Türk yargısında hesap vermede biz asiller kadar cesur olun. Eğer bildiğiniz yolda gitmeye devam ederseniz, hem kendinize, hem partinize, hem demokrasiye, daha da önemlisi milletimizin geleceğine zarar verirsiniz. * Ali Yaman - MANİSA Polis arabalarının benzinini kısmayın! İçişleri Bakanlığı'na; 24.04.2001 günü saat 14.00'te, işimiz icabı Maltepe Küçükyalı Bağdat Caddesi Kadir Has İlköğretim Okulu'nun önünden geçerken, kapkaççılar yanımızdan geçen bayanın çantasını kaptıkları gibi hızla arabayla olay yerinden uzaklaştılar. İlgili yerleri aradık, bayanın karakola gidip bilgi vermesi istendi. Polis arabaları için benzin kısıtlamasına gidilmeyip de, ekipler bu tür yerlerde devamlı hareket halinde olursa daha iyi olur düşüncesindeyim. * Galip Bahçeci - İSTANBUL Küresel Kart nasıl kullanılır? Türk Telekom Genel Müdürlüğü'ne; Geçen sene Türk Telekom "Küresel Kart" çıkardı. Ben de aldım, son iki aya kadar kullandım, yani Mart sonuna kadar. Ama son iki aydır kullanamıyorum. Bu kart harika birşey. Türkiye'nin her yerinde standart numara #08002132323#'dir. Fakat 2 aydır arızalı. Sormadığım yer kalmadı. Hep arızalı, meşgul. Kartlar hâlâ satılıyor. Türk Telekom ilgili birimlere yazı gönderip ikinci bir 0800'lü telefon koyamaz mı? Çok yazık, güya çağ atlıyoruz!... * Hasan Ali Berrak - ANTALYA Ormana araç giriş yasağı herkes için olsun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na; Ben Küçükçekmece'de ikamet etmekteyim. Florya Atatürk Ormanı'ndan bahsetmek istiyorum. Yeşilin, ağacın çok kıymetli olduğu günümüzde; haftasonları stresten, beton yığınlarından ve bir haftanın yorgunluğundan bir nebze olsun uzak durmak için bu ormana kendimizi atmak büyük bir nimettir. Bu ormanın oluşumunda emeği geçenlere teşekkür ederiz. Ne var ki, içeriye araçların girmesi yasak olmasına rağmen; bazı kişiler, bekçileri nasıl razı ediyorlarsa, araçlarını içeriye sokup, müzik setlerini sonuna kadar açarak milleti gürültü ile rahatsız ettikleri gibi; çöplerini de ulu-orta bırakıp gidiyorlar... Eğer araç yasağı varsa, bu yasağın herkese istisnasız uygulanması gerekmez mi? * Rumuz: "Düzgünbaba" - İSTANBUL

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.