Yıkım ve sorumluları

A -
A +

Geçtiğimiz günlerde Devlet İstatitik Enstitüsü (DİE), 2001 Türkiyesi'nin acı gerçeğini, yıkımını rakamlarla ortaya koydu. Bütün gazete ve televizyonlarda ayrıntılı bir şekilde yer bulan rapora göre, ekonomimiz %9.4 oranında daralmış, fert başına milli gelirimiz 2 bin dolara gerilemiş. Ekonomiyle ilgili bütün rakamlar bu şekilde, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana benzeri görülmemiş bir ekonomik yıkım! Aslında biraz da yumuşatılarak verilen bu tablo hiçbirimiz için sürpriz olmadı. Sadece bu köşeyi takip edenler bile bunun böyle olduğunu biliyordu. Önce iş, aş, istihdam üreten şirketler sınıflara, renklere bölündü. Ardından bir kısmının yok olması için ne gerekiyorsa yapıldı. İşte netice; tükenmiş bir ekonomi, işini kaybetmiş milyonlarca kişi, açlık sınırında olan vatandaşlar, duran üretim... Bunlar da yetmezmiş gibi, haraç gibi vergilerle esnafın beli büküldü. Ayakta kalan tek-tük şirketi de bankalar yağmalama yoluna gitti ve hâlâ gitmekteler... Türk milleti böyle bir sefalete itilirken; birileri makam arabalarından, lojmanlarından, düzenli olarak aldıkları yüksek maaşlarından feragat etmediler. Saltanatları hâlâ devam ediyor... Bunlardan beslenenler de, Türkiye'deki 65 milyon insanın içinden en akıllı, en becerikli insanların bunlar olduğunu, bunlar dışında yönetim için hiç kimsenin hayal bile edilemeyeceğini sürekli pompaladılar... Halkımızı bir lokma ekmeğe muhtaç duruma düşüren, alternatifi olmayan(!) yöneticiler... Değişen bir şey var mı? Bu yıkım ortaya çıktı da birşey mi değişti? Ne gezer... Aynı çarpıklık, aynı vurdumduymazlık devam ediyor; halkımız da habire kan kaybediyor... İşte Mersin'den Yunus Haceroğlu'nun yazdıkları: "Türkiye'deki bütün esnaflar adına yazıyorum, çünkü tüm esnafların aynı durumda olduğunu biliyorum. Bir dükkan açıldığı zaman 10-15 kalem vergi ve harç ödeniyor. Açıldıktan sonra yıl içerisinde 30-35 çeşit vergi karşımıza çıkıyor. Kazara bir gün ödemeyi unutursan, anında %10 faizi biniyor. Büyük marketlerin Ltd. Şirket olarak açılıp bizleri piyasadan silmeleri, vergi vermemeleri de ayrı bir konu... Devletimizin 'af' adı altında çıkardığı taksitlendirmelerden bahsettiğinizi duyar gibi oluyorum. Kazara bir taksidi ödemediğiniz zaman bütün hakkınızın yandığını ve icra memurlarının kapıya yığıldığını hatırlatmak isterim. Diğer esnaflar gibi vergimi ödeyemiyorum. İcra memurlarının gelmesini bekliyorum. Bütün malımı Bağ-Kur'un icrasına verdim. Vergicilere ve başkalarına verebilecek bir tek canım var. Canıma kıymamamın tek sebebi de, intiharın 'büyük günah' olmasıdır..." Merkez Bankası: "Müşterilerimizle ilgili bilgileri kimseye vermeyiz" Gazetemizin 01 Nisan 2002 tarihli "Konuşan Türkiye" köşesinde, "Türkiye Merkez Bankası'nın ettiği" başlığı altında bir okuyucu mektubuna yer verilmişti. Konuyla ilgili olarak, Başkan Yardımcısı Aykut Ekzen ile Genel Müdür M. Yüksel Eğinli imzalarıyla gelen açıklama şöyle: "1211 sayılı Bankamız Kanunu'nun 35. Maddesi'nde 'Banka mensupları, sıfat ve görevleri dolayısıyla, Bankaya veya Banka ile münasebeti olan kişi ve kurumlara ait olmak üzere bildikleri sırların gizliliğine riayet eylemek ve bu sırları kanunen yatkili kılınan mercilerden gayrısına herhangi bir surette açıklamamakla yükümlüdürler.' denilmektedir. Bu bağlamda, Bankamız tarafından bugüne kadar nezdimizde hesabı bulunan kişilerle ilgili olarak, yurt dışındaki herhangi bir kuruluşa hiçbir şekilde bilgi ve belge verilmemiştir. Almanya'daki vatandaşlarımızın Türkiye'de elde ettikleri gelirlerini beyan etmedikleri gerekçe gösterilmek suretiyle Alman makamlarınca başlatılan vergi soruşturması nedeniyle, vatandaşlarımızın talepleri doğrultusunda nezdimizdeki hesapları ile ilgili bilgiler sadece kendilerine verilmektedir. Diğer taraftan, nezdimizdeki hesaplarla ilgili olarak, Bankamızdaki toplam mevduatta herhangi bir azalma sözkonusu olmayıp, aksine artış olduğu görülmektedir."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.