YÖK, ÖSS ve hayalleri karartılan gençler

A -
A +

Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) dün yapıldı. Yüzbinlerce genç bir üniversiteye girmek için mücadele etti. Yine, önceki senelerde olduğu gibi, bu gençlerin çoğu sokaklarda kalacak, iş bulamayacaklar, hayatlarının baharında karartılmış hayalleriyle baş başa bırakılacaklardır... Yüksek öğretim sistemimizin, çağın gerisinde kaldığı, Türkiye'nin ihtiyaçlarına cevap veremediği gerçeğini kabul etmeyen kalmadı. Ama yıllardır, bu sistemden kaynaklanan problemleri çözmeye de kimsenin gücü yetmedi. Tamamen CHP gibi düşünen, sırtını Cumhurbaşkanı'na dayamış, en ufak reform taleplerini bile rejim tartışmalarına dönüştürebilen, çeşitli tabulara sığınarak adeta etkili bir muhalefet rolüne soyunmuş bir heyet, bu sistemi ve gençlerimizin geleceğini kilitlemiş durumda. Milletten yeterli oyu almış, mecliste kahir çoğunluğu bulunan siyasi iktidar bile bunlara dokunamamakta, bu alana el atamamaktadır. En iyi niyetli teşebbüsler bile "kriz" tehditleriyle bertaraf edilmekte, halkın kontrolü ve denetimi dışında, adeta bir dükalık için ne gerekiyorsa yapılmaktadır. 10 yıl önceki haksızlıklar, adaletsizlikler, tıkanmışlıklar olduğu gibi duruyor. 26 yılda çok değişmiş Türkiye ve dünya gerçeği gözler önünde. Ama bu dokunulmaz yapı, adeta "Anayasa'nın değiştirilemez maddeleri" gibi algılanıp, 26 yıl öncesinin bile gerisine götürülmüş ve dokunulmaz kılınmıştır. Ülkemiz, gençliğimiz ve geleceğimiz için bu engel bir an önce aşılmalıdır. > Polis, aranan bir kişiyi yakalayamaz mı? Necile Özkan, Özkanlar Holding adına, bundan iki yıl önce İstanbul Beylikdüzü'nde bana bir daire sattı. Peşinat ve tapu masrafları olarak 11 milyar 200 milyon lira verdim. Ancak, bir süre sonra dairenin davalı ve Necile Özkan'a ait olmadığını öğrendim. Kalan senetleri aldım, ancak paramı sonra vereceğini söyleyerek beni oyaladı ve vermedi, Adana'ya gitti. Açtığım davayı kazandım. Adana'da 2006/820 dosya numarasıyla infazı gerçekleşmiş olmasına, hakkında hapis cezası olmasına rağmen bu şahıs bir türlü bulunamamaktadır. Adana'da ve İstanbul'da halen işini sürdürdüğü bilinen bu kişinin, bir türlü yakalanamasına anlam veremiyorum. > Bir vatandaş > Bir çocuğa bu kadar gözyaşı döktürmeğe değer miydi? Ben 9 yaşındayım. 8 Haziran günü, ailemle birlikte, Trabzon'a gitmek üzere Atlas Jet Havayollarının Otogar acentesinden bilet aldık. Acente, benden tam bilet parası aldığı gibi, sehven ismimi İlham Uzun yazmış. Sabah 7.30 uçağıyla uçmak için Yeşilköy Havalimanına gittik. Uçuş kartını almak için biletlerimizi verdik. İsim yanlışlığının farkına varıldı. "Yeniden bilet alacaksın, aksi takdirde uçamazsın" dediler. Babam kredi kartını verdi, "olmaz nakit ödeyeceksiniz" dediler. Benim bileti 88 YTL'ye almıştık. 130 YTL ödeyerek yeni bilet almak zorunda kaldık. Atlas Jet'i, servisi olduğu için tercih etmiştik. Trabzon'a inince, servise binmek istedik. "Olmaz, siz binemezsiniz, Rize yolcuları binecek" dediler. Oysa bizim gideceğimiz istikamet Rize tarafında, Araklı idi. Bu sıkıntılar içinde, ben gözyaşı dökmüştüm. Oysa uçak yolculuğu yapacağım için sevinmiştim. Halbuki otobüsle gitseydik bu sorunlarla karşılaşmayacaktık. Yetkililere soruyorum, bir hatayı, hem de kendi acentenizin hatasını düzeltmek bu kadar zor muydu? Bir çocuğa bu kadar gözyaşı döktürmeye değer miydi? > E.İrem Uzun > Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.