Sayın Behçet Fakihoğlu, Okuyucu Köşenizde "Komiser Adaylarının Haklı Talepleri" başlığı altında çıkan yazınız incelendi. Söz konusu yazıda Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan genelgeye istinaden yolluk, yevmiye ve tedavi giderlerinin ödenmediği belirtilmektedir. Maliye Bakanlığı'nın 12. 04. 2001 tarih ve 6361 sayılı yazısına göre, Devlet Memurları Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliği hükümlerine göre prensip olarak tedavi giderlerinin ilgililerin kadrolarının bulunduğu ve özlük haklarının ödendiği yer saymalığınca ödenmesi gerekmektedir. Bu nedenle kursiyerlerin tedavi giderlerinin ve geçici görev yolluklarının anılan eğitim merkezinin bulunduğu saymanlık tarafından ödenmesi uygun değildir. Bunların personelin bağlı olduğu kadrolarınca ödeneceği 08. 05. 2001 tarih ve 109027 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü genelgesi ile merkez ve taşra teşilatlarına duyurulmuştur. Bu hususu bilgilerinize sunar, çalışmalarınızda başarılar dilerim. * İbrahim Saraçoğlu-Basın Müşaviri Şimdi de beyan çilesi Şehrimizin emeklileri diğerleri gibi ağır iktisadi şartlar alında yaşama mücadelesi verirken yeni bir uygulama ile perişan oldular. Bilindiği üzere Devlet, emekli olan memurlarına ikamet edecekleri yere gidebilmeleri için bir yolluk ödemektedir. Bu yolluklar eskiden belgelere dayalı olarak verilirdi, sonraları beyan usulü getirildi. Yolluk işleminin basitleştirilmesi bir nevi yardım gibi algılandı. Ancak Aydın Defterdarlığı Muhasebe Müdürü 1999 ve 2000 yıllarında emekli olanların beyan ettikleri yerlere gidip gitmediklerini tek tek tespit ettirmiş. Bildirilen adreslerde bulunmayanlardan verilen yollukları faizleriyle birlikte geri istiyor. Bu meblağ gücümüzü aşıyor. Şimdi maaşımıza konulacak haczin korkusu ile yaşıyoruz. Büyüklerimizin konuyu "Sosyal devlet" anlayışına uygun olarak çözeceklerini umarız. * Mustafa Göktepe, Salih Çelik, Sencer Yağcı, Necati Savran-AYDIN Otoyolunmayalım! Zam yağmurunu durdurmayan hükümet otoyol geçiş ücretlerine halkımızdan öç alır gibi % 200 oranında fiyat artışı getirdi. Özellikle toplam vergilerin % 40'ını karşılayan İstanbul'un sırtına bir yük daha bindi. Siz bu oranda zam yaparken biz % 58 enflasyona nasıl inanalım. İş sadece otoyola verilen para değil, bakın şimdi neler olacak? 1- İstanbul'a giren sebze, meyve ve tahıl fiyatları artacak. 2- Toplu taşıma araçlarında ücret artışı olacak. 3- Okul servisleri, taksiler, dolmuşlar fiyat yükseltecek. 4- Şehirlerarası otobüsçüler ve nakliyeciler zorlanacak. Bunun bedelini yalnız Avcılar, Beylikdüzü, Kartal, Pendik halkı değil Edirne, Tekirdağ, İzmit ve Sakarya'da oturanlar da ödeyecek. Düşünün tam 1.700.000 insan green kart için müracaat etti. Gençlerimiz kaçacak ülke arıyor. Memleket yaşanmaz oldu. Biz beceriksizliklerin faturasının halka yüklenmesine karşıyız. * Süleyman Soylu-İSTANBUL İnsaf yani... Ben cep telefonunda 461.538 lira konuşma ücretim için 8.900.000 TL ödüyorum. Sabit ücret, KDV, Özel İletişim Vergisi yetmiyormuş gibi "Vergiler, Harçlar, Fonlar" başlığı altında tam 5.161.226 lira isteniyor. Vergi, vergi, vergi... Bir liralık hizmete 19 lira vergi... Bu kadar da olmaz ki!.. * Nihat Kurt-İZMİT bu imkânı tanıdığınız için... HOP (Hükümeti oluşturan partiler) göreve talip olmak için verdikleri sözleri ne çabuk unuttular? Hani bürokrasi azalacak, vatandaş rahatlayacaktı? Bir sağlık karnesinin vizesini almak gezmek zorunda kaldığımız daireleri sayayım da çektiklerimizi anlayın. 1- Vergi dairesi 2- Nüfus idaresi 3- SSK 4- Emekli Sandığı 5- Belediye 6- Tapu 7- Bağ-Kur Müdürlüğü 8- Sicil Sanatkar Derneği 9- Esnaf-Sanatkar Derneği Bütün bu kapılara dilekçe ile müracaat ediyor ve havale bekliyoruz. Derneklere ödediğimiz aidat ve teberruların haddi hesabı yok. Bu zulüm vatandaş olmanın mükafatı olsa gerek. Bizi bu işlemlerle oyalayan ve boş gezmekten kurtaran tüm idarecilerimize minnettarız. * Hasan Yıldız - İSTANBUL Acaba bu başarılarını neye borçlular? Ankara'nın göbeğinde Şenyuva Mahallesi'nde tek bir okul var. Sözkonusu okulun (Sofuoğlu İlköğretim Okulu) sadece 5 dersliği bulunuyordu. Okul Müdürümüzün gayretleri ve Okul Aile Birliği'nin çalışmalarıyla 2 derslik daha ilave ettik. 7 sınıfı olan kırık dökük okulun sekizinci sınıfı henüz yok. Peki derslikleri artırdık da iyi mi ettik? Birinci sınıftaki çocuklarımız abilerinden tuvalette sigara içmesini öğrendiler. Demek eğitim 11 yıla çıkarılsa neler öğrenecekler? Okulumuz dökülüyor, köy okulundan bin beter. Uzağa değil, Ankara'nın merkezine Beştepe'ye, Şentepe'ye gelin, perişanlığı görün. Sayın Başbakanımız "8 yıllık eğitimin başarıyla uyguladığından ve şimdi sıranın 11 yıllık eğitime geldiğinden" söz ediyorlar. Ne diyeyim. Bravo, tebrikler! * Şenol Duygu-ANKARA Nerde görülmüş? Yaşadığımız kriz nedeniyle (parasızlıktan) isteğe bağlı Bağ-Kur primlerini üç ay geç ödeyebildim. Şimdi sağlık karnemin vizesi yapılmıyor. Sayın Yaşar Okuyan'a sormak isterim. Böyle bir uygulama dünyanın hangi ülkesinde var? Birileri orta halli insanları cezalandırmak mı istiyorlar? Saygılarımı sunarım. * Galip Bahçeci - Küçükyalı / İSTANBUL Biz üvey miyiz? Ben Milli Eğitim Bakanlığı'nda çalışan yüksek okul mezunu bir memurum. Maaşım 200 milyon lira. Öğretmenler benim maaşım kadar ek ders ücreti alıyorlar. Maaşları 500 milyona yaklaşıyor. Zaten yarım gün okuldalar ve öğrencilerle birlikte tatil yapıyorlar. Milli Eğitim Bakanı neden bütün iyileştirmeleri öğretmenler için yapıyor? Biz onun personeli değil miyiz? Tahsilsiz işçilere bir milyar lira veren devletin bize münasip gördüğü rakamlar reva mı? Her söze "Benim öğretmenim" diye başlayan Bakanımdan bir gün olsun "Benim memurum" lafını duymadım. Herhalde biz üvey evladız * İsim mahfuz