Ben bu ülkede 40 yıldan beri yaşıyorum ülkemi ve toplumumu çok sevmeme rağmen bu ülkedeki yönetimi ve yöneticileri anlıyamıyorum.... Alanya deniz gümrüğünün yapımı için merciler 150 milyarı bulan harcama yaparak Turizm beldesi Alanya'ya yakışan çok güzel ve modern bir deniz gümrüğü yaptılar. Önceki çok gülünç ve ilkel bir gümrüktü, sadece bir barakadan ibaretti. Maalesef şimdi bu gümrükte, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 01.11.2002 tarih ve 22413 sayılı yazısı sebebi ile in cin top oynamakta, yüzlerce insan umutla bu kapının açılmasını beklemekte. Tabii ki seyahat acenteleri de yavaş yavaş deniz otobüsü ile organize ettikleri tur programlarını rafa kaldırmak üzereler. Geçen kış tatillerini Kuzey Kıbrıs'ta geçiren veya Yılbaşı için program yaptığımız yerli ve yabancı müşterilerimize, seferlerin iptal gerekçesini söyleyince sadece gülüyorlar. Alanya'da FAM Tour Seyahat adında Turizm şirketimiz var....Yıllardan beri, Merkezi Girne'de bulunan Akgünler Denizcilik Lmtd Şirketinin Deniz otobüsü Acenteliğini yapmaktayız ve seferlerden Alanya'dan ve Kıbrıs'tan yüzlerce insan geçimini sağlamaktadır Akgünler Denizcilik, 01.05.1999 tarihinden itibaren Alanya-Girne-Alanya deniz yoluna sevk ettiği 1. katamaran ( 250 kişilik), 2. katamaran (180 kişilik ), 2 Kometa ( 100'er kişilik) Deniz Otobüsü Filosu ile Alanya-Girne arasında ki mesafeyi 3.5 saat gibi bir deniz yolculuğu ile, Alanya ile Kuzey Kıbrıs'ı birbirine çok yakınlaştırdığı gibi, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Turizmine de büyük fayda saglamaktadır.. Daha önceden Antalya bölgesinden deniz yolculugu ile KKTC'ye geçmek isteyen, veya KKTC'den Antalya bölgesine gelmek isteyen yolcular veya turistler, Mersin Taşucu'ndan deniz yolu ile seyahat etmek durumundaydılar ve Antalya'dan Tasucu'na karayolu ile 9 saat gibi zamanda gidilmekte ve çok sıkıntılar çekilmekteydi. Alanya-Girne-Alanya Deniz Otobüs seferleri başladıktan sonra, binlerce vatandaşımız daha Alanya-Girne-Alanya deniz yolu ile kısa mesafe ve ekonomik olduğu için, Alanya'dan seyahat etmeyi tercih etmişlerdir. 2001 yılında KKTC'den ülkemizi turistlik amaçla ziyarete 4500 kişi gelmiştir. 2001 yılında Alanya'dan KKTC'ye geçen yabancı turistlerin sayısı 4.000 ve T.C vatandaşlarının sayısı 6.000 civarıdır. Bu yolcu sayısı 2002 yılında KKTC'den 8.000, Alanya'dan çıkan yolcuların sayısı toplam 14.000'ne ulaşmıştır. Bu deniz otobüsü seferleri Kuzey Kıbrısa kış sezonunda ayda ortalama 50.000.-$ yaz sezonunda ise 100.000.-$ gelir sağlar. Yaz aylarında haftanın 6 günü devam eden Deniz Otobüs seferleri, kış aylarında haftanın üç günü devam ediyordu. Emniyet Genel Müdürlüğü'nden gelen yazı ile, Alanya-Girne-Alanya Deniz Otobüs seferleri, Akgünler Denizcilik tarafından sadece KKTC'ye yönelik bir uygulama ve yolcu sayılarının düştüğü düşüncesi ile 13.11.2002 tarihine kadar, haftada 3 olan sefer sayıları 1'e düşürülmüş olup, 15.12.2002 tarihinden itibaren de seferlerine ara vermiştir. Seferlere ara verilmesi, bizim aynı zamanda Kuzey Kıbrısta'ki çalıştığımız acente ve otellerin, kış boyunca ofisleri kapatmamız, elemanları işten çıkarmamız demektir. Yüzlerce insanın geçim kaynağı ile uğraşmak bu kadar mı kolay? > Metin Çekiç (Fam Tur Seyahat Acentesi) - ALANYA İşte kazaların sebebi! Karayolları Genel Müdürlüğü'ne; Sayın yetkililer, E-5 Karayolundaki kazaların sebeplerini araştırmak için fazla kafa yormayın! Size canlı bir örnek vereyim. Her gün, sahil yolundan gelip, Florya Kavşağı'ndan E-5 Karayoluna giriyoruz. Biz giriyoruz da, mevki-makam sahibi kişilerden de giren var mı, bilmiyorum. Zaten makam sahipleri araba kullanmaz; şoförleri vardır, onun için yolun halini görmezler. Veya bu şahıslar E-5 yoluna girmeden, lüks semtlerde kalıyor... Benim gördüğüm; Cennet Mahallesi çıkışından, K. Çekmece-Avcılar-Haramidere çıkışına kadar doğru-dürüst bir ışıklandırma maalesef yoktur. Yol şeritleri de kalmamış, hepsi silinmiş. Sanki karanlık bir tünele giriyorsunuz!.. Yolun bozukluğunu hadi sineye çekelim; paranız yok, asfaltınız yok, imkanınız yok... Peki bir lamba da mı takamıyorsunuz, bir şerit de mi çizemiyorsunuz?... > Zehra Erkal - İSTANBUL Sınır ticaretini yasaklamanın mantığı var mı? Bizler Doğu ve Güney-Doğu'da sınır ticaretinden geçimini sağlayan vatandaşlarız. Bilindiği gibi 57. Hükümet sınır ticaretine yasak getirerek bize ve bütün bölge halkına büyük bir darbe vurdu. Seçim esnasında AK Parti yetkilileri bize söz verdiler, bu yasağı kaldıracaklarını söylediler. Biz de öncekilerin yaptıkları hatalarını cezalandırdık, AK Parti için çalıştık, oy verdik, ümitlendik. Ama onlar da iktidara geleli, hükümet olalı, çok oldu, buna rağmen sesleri çıkmıyor. Bu yasakların neden konduğunu anlayamıyoruz, yetkililerin bu husustaki suskunluklarına da bir anlam veremiyiyoruz. Şimdi de bir savaş tehlikesi içindeyiz. Yıllardır çektiklerimiz yetmezmiş gibi, bir de bu savaşla batacağız. Yıllardır uğradığımız zararı da kimse hesaplamıyor. İlk etapta bizim zararlarımız karşılansın. Sınır Ticareti esnafına, şirket sahiplerine yasak koyanlar, ticaretlerine ambargo uygulayanlar; bunların vergilerini, icra borçlarını, Bağ-Kur, SSK borçlarını da karşılasın. Hem yaptığımız iş anlamsızca yasaklanıyor, hem de 50 çeşit vergi isteniyor. Bu yapılanın adaletle bağdaşır yanı var mı? Bu kutsal topraklar bizlere Kristof Kolomb'dan kalmadı. Onların isteyeceği bir savaşla ticaretimiz, hayatımız nasıl yasaklanabilir? Onların menfaatlerine olacak bir savaşın külfeti nasıl bize yüklenebilir? Böyle bir icraat anayasamızla bağdaşır mı? Onlar bizimle olan müttefikliğe dayanarak kendi savaşlarına ortak olmamızı istiyorlar da, aynı müttefikliğin gereği olarak yaşadığımız ekonomik krizi neden paylaşmıyorlar? Kaldı ki bu krizin asıl sebebi de yine kendilerinin çıkardığı savaş değil mi? Yetkililerimizin daha çok basiret sahibi olmasını, başkalarının menfaati için bizim ekmeğimizi kesmemelerini, en kısa zamanda sınır ticaretini serbest bırakmalarını istiyoruz. > Sınır Ticareti mağdurları