Yurt dışındaki vatandaşlar vekaletle beyanname veremez mi?

A -
A +

Bütün vatandaşların vergilerini dürüstçe vermeleri için çağrı üstüne çağrı yapılıyor. Ama, vergi verilmemesi için gereken bütün zorluklar da çıkarılıyor. Bu işi kolaylaştırmak, mevzuatı yeniden ele alıp, işi yokuşa süren kısımları ayıklamak çok mu zor? Bilindiği gibi milyonlarca vatandaşımız yurt dışında, çeşitli ülkelerde çalışıyor. Bu vatandaşlar, işçi, ya da iş adamı olarak büyük bir ekonomik güç oldular ve yatırımlarının bir kısmını Türkiye'de yaptılar. İçlerinden işleri gereği yıllarca Türkiye'ye gelemeyenler olduğu halde, vergi beyannamesi vermeleri için bizzat onların gelmeleri isteniyor. Eskişehir'den yazan Bayram Sıkıer, haklı olarak, Maliye Bakanı'nın bu problemi çözmesini istiyor: "20 yıllık bir vergi mükellefi olarak, bazı kanuni eksikliklerin düzeltilmesini bekliyoruz. 1 500 000 000 TL üzeri kira geliri olanlar vergi beyanında bulunacaklar deniyor. Ben de, bir vergi mükellefi olarak bu hususa değinmek istiyorum. 10.03.2004 tarihinde emlak geliri vergi beyanı vermek için vergi dairesine gittim. Vekaleten beyanname veremeyeceğimi bildirdiler. Bu şahıslar yurt dışındaki işçi kardeş ve akrabalarımızdır. Konsolos ve noterlerimizin vermiş olduğu genel vekaletleri ile bu kişilerin alım satım dahil her türlü işlerini yaptığımız halde, vergi dairelerine vergilerini ödeyebilmemiz için vergi beyanındaki isim ve imzayı kabul etmiyorlar. Beyanı veren şahsın kendisinin ve kendi imzasının olması gerekiyormuş. Beyan dönemi belli olduğu için böyle bir şey yazık ki imkansız. Bir yönde vatandaşlarımız zor durumda kalıyor. 1984 yılında yurt dışından kesin dönüş yaptım. Afyon ili Emirdağ ilçesinin bir köyünden Eskişehir'in bir mahallesine yerleştim. Yakınlarım yurt dışından izine geldikleri zaman kendilerinin ve çocuklarının durabilecekleri evler yaptırdılar. Tabii içlerinde yatırım amaçlı olanlar da var. Burada onların kanuni işlerini takip edebilecek ve güvenebilecekleri başka biri olmadığı için, kanuni vekaletlerini alarak tüm kanuni işlerini ben hallediyorum. Ben bir iş takipçisi ya da komisyoncu değilim. Yaptığım işlerden herhangi bir ücret almıyorum çünkü hepsi benim yakın akrabalarım. Bu şekilde mağdur edilen, yurt dışında çalışan yüzbinlerce mükellefin mağduriyetinin giderilmesi için yeni bir düzenlemenin acil olarak yapılması gerekmektedir. Bu sayede vergi geliri de çok artacaktır." Çocuklarımıza Hıristiyanlık propagandası yapılmasın Bir kanalda hafta içi her sabah saat 6.30'da, yani tam çocuklarımızın okula gitmek için kahvaltı yaptığı saatlerde; hafta sonu ise saat 7.30'da, yani çocuklarımızın erkenden kalktığı saatlerde, "Küçük Melek Maria" adında bir çocuk filmi veriliyor. Bu filmde küçük Hıristiyan çocuğu çok iyi bir kişi olarak gösteriliyor ve hep Hıristiyanlık propagandası yapılıyor. Her defasında, rahibelerin, haç işaretinin, kilisenin gösterildiği; çocukların Hıristiyanlığa özendirildiği bir konu geçiyor. Çocuklarımız da, çocuk filmi olduğundan bu filmi izlemek istiyor. Bu kadar Hıristiyanlık propagandasıyla büyüyen gençlerimiz bir özenti uğruna boyunlarına haç takıp dolaşıyorlar. Anne babalar olarak, en kısa zamanda bu art niyetli filmin yayından kaldırılmasını talep ediyoruz. İsmi mahfuz Hayırseverlerin himmeti bekleniyor Çatalca'nın Kalfa köyünde oturan Gülay Ergün'ün 5 yaşındaki kızı Gülten Ergün, yakalandığı ve burgitt lenfoma teşhisi konulan hastalıktan dolayı Şişli Etfal Hastanesi'nde 1. Çocuk Kliniği Onkolojı Bölümü'nde yatmaktadır. Ailesi fakir durumda olup, ilaç ve tedavi masraflarını karşılayamamaktadır. Bu çocuk, yardım elini uzatacak hayırseverlerin himmetlerini beklemektedir. Telefon: 0212-799 20 10

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.