Çalışmaya başlamadan önce yaşanan kaygı, sıkıntı ve gerilim, birçok öğrenci için kendileriyle çalışma masası arasında büyük bir engeldir. Her ne kadar çalışmaya başlamak ve sürdürebilmek için bir miktar stresin olması uygun olsa da, psikologlar bunun belli bir düzeyi aşması halinde kişinin konsantrasyon ve çalışma isteğinin azaldığını belirtiyor. Öğrenciler çalışmaya yönelik motivasyonlarını arttırmak amacıyla, kendilerinin geliştirdiği çeşitli yolları dener; bazıları gerçekten işe yarar. Bazen de, çalışmayı çok isteseler bile bir türlü çalışma masasına oturamazlar. Başarısızlığın ve düşük notların habercisi olan bu durum, sıklaştıkça çareler aranmaya başlanır. Çalışma masanızla aranızdaki engelleri nasıl ortadan kaldıracağınızı merak ediyorsanız, işte size bazı ipuçları... Hayal kurun * Çalışacağınız konuyla ilgili düşüncelerinizin neler olduğunu netleştirin. Konuya başlamadan önce gelecekteki hedefiniz konusunda, kısa süreli olarak kendinizi heveslendirecek ve mutlu edecek hayaller kurun. * Konuyu sevmiyorsanız, bunun sebeplerini düşünün. Daha önce konuyla ilgili başınızdan geçen üzücü olaylar, kötü bir imaj verebilir ama konuyu sadece amaca ulaşmak için gerekli olan bir bölüm olarak değerlendirin. * Nasıl daha iyi çalışabildiğinizi belirleyin. Tek başına mı, grup şeklinde mi, oturarak mı, uzanarak mı gibi... Her yiğidin bir yoğurt yeme şekli vardır. Siz de kendinizin en verimli yoğurt yeme şeklinizi bulmalısınız. * Günün hangi saatlerinde daha iyi konsantre olduğunuzu keşfedin. Çalışma saatlerinizi bu saatlere göre belirleyin. İlerleyen dönemlerde yavaş yavaş bu saati, sınava gireceğiniz zaman dilimine getirmeye çalışın. (öğle saatlerinde iyi çalışabilen kişi, sabah saatlerinde sınava girecekse, ders çalıştığı verimli zamanını sabah saatlerine kaydırmaya çalışmalıdır.) * Çok uzun süre, aynı konu üzerinde, kitap başında vakit geçirmeyin. 20-30 dakikada bir dinlenin; bu esnada kendinizi dinlendirecek ders dışı bir konu ile ilgilenin. * Çalışmaya en sevdiğiniz konu ya da dersten başlayın, daha sonra zora geçin. İyi bir başlangıç, her zaman devamı mümkün kılar. * Konuyu oyun haline getirin. İsmi geçen kişi, yer ve durumları tanıdık olduğunuz kişi, yer ve durumlara benzetin. * Başkası ile yarışmayın ve kendinizi onlarla kıyaslamayın. Sadece kendinizin en iyi derecenizi yapmak, hem kendinize olan güveninizi arttıracak hem de çevrenizdekilerle olumsuz şeyler yaşamanızı önleyecektir. ? Düzenli çalışmak, ders verilmeden önce belli bir süre konu ile ilgili altyapı çalışması yapmanız, dersi daha iyi izlemenizi sağlayacaktır. Sınavdan hemen önce çalışmak hem stresinizi arttıracak hem de çabuk unutmanıza ya da karıştırmanıza yol açacaktır. Her zaman bir maraton koşucusu olduğunuzu düşünüp, belli bir tempoda ama devamlı çalışın. El tekrarü ahsen... * Öğrenme için tekrar temeldir. Çok kullandığınız bilgiler kalıcı belleğinize yerleşir ve istediğinizde çağrılması da çok daha kolay olur. Bunun için çalıştığınız konunun kısa özetlerini çıkarıp, arada sırada onları gözden geçirin. * Çalışma ortamınızı çalışmak için uygun bir hale getirin. Masanızın üzerine sevdiklerinizin size verdiği ufak hediyeler, resimler koyabilir; odanızı sıkça havalandırabilirsiniz. Duvarlara arada sırada yenilemek kaydıyla size güç ve moral verecek özlü sözler yazabilirsiniz. * Ders dışında hoşça vakit geçirebileceğiniz size ait zamanlarda sevdiklerinizle birlikte olun, zaman zaman kendinize hediyeler alın, sevdiklerinize armağanlar verin. * Her gününüzün bir önceki günden daha farklı olmasına çalışın. Kendiniz için ufak ama zararsız heyecanlar oluşturun. Bir önceki akşamdan yapacaklarınızı programlayın ve ne kadarını yapabildiğinizi ertesi akşam gözlemleyin. Bu şekilde programlı yaşama alışkanlığı geliştirebilirsiniz. > Hayatta hiçbir şey için geç değildir Ümitsizlik en kötü hastalıktır. Şu ana kadar gelip, birtakım şeyler öğrenebilmişseniz, daha çok şeyler öğrenebileceksiniz demektir. Hayatta hiçbir şey için geç değildir. Herkesin içinde bir cevher vardır, onu ne kadar işleyebilirseniz, o kadar önemli hale getirebilirsiniz. Daima sizin de başkalarından farklı yetenek ve değerleriniz olduğunu düşünün. Ancak bu düşünceler içine girdiğinizde de gerçek dışı, ulaşılamaz şeyler düşlemeyin. Çevrenize belgesel çeken bir kameraman gibi bakmayı alışkanlık haline getirin. Belgeselin iyisi, başkasının göremediği hoş şeyleri gösterir. Siz de çevrenizdeki kişi ve nesnelerin göze, kulağa hoş gelen yönlerini görmeye çalışın. Bu hem sizi ruhen dinlendirecek hem de manevi olarak zenginleştirecektir. O gün içinde kendinizden gurur duyarak yaptığınız şeyleri kaydedin ve her gün bunlara başka şeylerin de eklenmesini sağlamaya çalışın. Bu hayata daha sıkı sarılmanızı sağlayacaktır. Çevrenizdekilerle ve geçmişinizle dost olmaya çalışın. Etrafınızdakilerin size yardımcı olmaya çalışan dostlardan oluştuğunu düşünün. Geçmişinizde yapamadıklarınızı ya da yanlış yapmış olduğunuz şeyleri değil, başardığınız şeyleri aklınıza getirmeye çalışın. Bir konuda başarılı olmak için illa dershaneye, kursa gitmek gerekmez. Bu tür imkanlarınızın olmaması başarısız olmanızı gerektirmez. ? Emek olmadan yemek olmaz En iyi öğrenme şekli, deneme yanılma usulüdür. Yapacağınız yanlışları düzeltecek çabalar, en kalıcı şekilde öğrenmenizi sağlayacaktır. Yanlış yapmaktan korkmayın, doğrusu ve daha güzeli için uğraşmayı hedef edinin. Unutulmaması gereken şey, emek olmadan yemek olmayacağı, zor çekmeden lor yenmeyeceğidir. Spor yapmayı ihmal etmeyin. Bu hem geriliminizi azaltacak hem de vücudunuzu daha olumlu etkileyeceğinden kendi bedeninizi daha çok sevmenizi sağlayacaktır. Çok sinirlendiğinizde odanızda bulunan bir yastığa peş peşe yumruklar atabilir, öfkenizi belirten şeyler yazıp ya da çizip, yırtabilir, bazı kişilerle problemlerinizi yapıcı bir şekilde konuşabilirsiniz. Zaman zaman gözlerinizi yumup, çok güzel bir sahilde, uçsuz bucaksız bir çimenliğin içinde ya da ulu ağaçların olduğu sakin bir mekânda tek başınıza ya da sevdiklerinizle bir arada olduğunuzu düşünün. Burada sizi kimsenin rahatsız etmeyeceğini, huzur bulduğunuzu ve dinlenip buradan çıktıktan sonra enerji kazanacağınızı, başarılı olacağınızı kendinize düşünce yolu ile ifade edin. Sizi üzüp, karamsarlığa sokacak şeyler yerine, eğlendirecek ya da azminizi körükleyecek kitaplar okuyun. > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi, Gençlerin Dünyası Köşesi, 29 Ekim Caddesi No: 23 Yenibosna, İstanbul e-mail: betul.altinbasak@tg.com.tr Fax: 0 212 454 31 00