İNTERPRO HOLDİNG PAZARLAMA HİZMETLERİ VE ARAŞTIRMA GRUP MÜDÜRÜ ÖZLEM UNAN, BU HAFTA 'PAZAR KAHVESİ'NE KONUK OLDU
"2010 yılında bilişimde Avrupa pazarının büyümesi beklenmiyor. Ancak ülkemizde çok ciddi bir büyüme potansiyeli var. Bunda özellikle Türkiye'deki genç nüfusun fazla, internet ve bilgisayar pazarının da tam doygunluğa ulaşmamış olmasının etkisi var" Sunuş
Yare gönderilen bir kenarı yakılmış mektupların yerini elektronik postalar, bir numaraya bağlanabilmek için saatlerce santralden haber beklediğimiz günlerin yerini cep telefonları, raflar dolusu ansiklopedinin yerini arama motorları almış; dahası biz bu yeniliklere yeni yeni ayak uydurmuşken, sevdiklerimiz okyanusları aşıp yanımıza geldi. Artık yavrumuzun ilk kahkahalarını yanında olamasak da cebimize sığan küçücük bir aletten izleyebiliyor, aynı aletle nerede olursak olalım internete bağlanabiliyor, en sevdiğimiz televizyon dizilerini takip edebiliyoruz. Cep telefonu, internet, 3G derken bu teknoloji nereye gidiyor diye düşündük ve uzmanına danıştık. Bu haftaki konuğum, 11 yıldır Türkiye'de bilişim sektörünün nabzını ölçen İnterpro Holding'in Pazarlama Hizmetleri ve Araştırma Grup Müdürü Özlem Unan. Bilişim sektörünü biz sorduk, o anlattı. Kim bilir, belki bir gün bu gazete sayfaları da nostalji olur. İyisi mi buyrun sohbetimize...
'TEKNOLOJİYİ YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ'
Çalışmaları hakkında bilgi veren Özlem Unan, "Bilişim sektörünün büyüklüğünü ve tüketici trendlerini gösteren, ayrıca müşterilerimizin isteğine bağlı olarak KOBİ'lere yönelik çeşitli konularda araştırmalar yapıyoruz. Gerek kamu, gerekse özel; birçok sektörde kurumsal teknoloji yatırımlarını takip ediyoruz. Kısacası bilişim dünyasının gitmekte olduğu yollar, bilişimin bütün noktaları bizim araştırma konumuz olabilir" diyor...
>Sizi ve şirketinizi tanıyarak söze başlasak?
- İnterpro Holding, bilgi ve iletişim sektöründe sürdürdüğü faaliyetlerin yanı sıra yayıncılık, etkinlik yönetimi ve pazarlama hizmetleri de veren bir şirkettir. Biz, Bilişim Zirvesi, İlk 500 Bilişim Yayını, BT Haber, e- Devlet Dergisi, BT Net gibi ürünlerimizle daha çok biliniyoruz. Ben de 15 yıldır İnterpro Holding çatısı altında İnterpromedya AŞ'de görev yapıyorum. 9 yıldır da pazarlama hizmetleri ve araştırma grup müdürüyüm. Departman olarak bilişim sektörünün büyüklüğünü ve tüketici trendlerini gösteren araştırmalar yapıyoruz. Ayrıca müşterilerimizin isteğine bağlı olarak kobilere yönelik çeşitli konularda araştırmalar yapıyoruz. Diğer taraftan, gerek kamu gerekse özel, birçok sektörde kurumsal teknoloji yatırımlarını takip ediyoruz. Kısacası bilişim dünyasının gitmekte olduğu yollar, bilişimin bütün noktaları bizim araştırma konumuz olabilir.
TELEKOM HİZMETLERİ
> Bildiğim kadarıyla sizin ilk 500 bilişim şirketi araştırmalarınızda "Türk Telekom neden var?" diye tartışıldı, sizce de bir haksızlık var mı?
- Evet, ama sadece Türk Telekom değil, bütün iletişim teknolojisi şirketleri eleştirildi. Şu bilinmelidir ki bilişim, bilgi teknolojileri ile iletişim teknolojilerini birleştiren bir kavramdır. Dolayısıyla ikisini bir arada düşünmek gerekir. Sürekli gelişen teknolojiyle bu tartışmaların yersiz olduğu, bir süre sonra görülecektir, hatta görülmektedir de...
> O halde biz bilişim teknolojisi deyince neyi anlamalıyız? Bizim için bir tanım ortaya koysanız...
- Bilişim teknolojisi, iletişim ve bilgisayar sistemleriyle bağlanabilen bilgi hizmetlerinin tamamı için kullanılan bir kavramdır. Yazılım, donanım vs. hizmetlerin tümüdür. Burada hizmetler deyince telekom hizmetlerini anlamalıyız. Telekom hizmetleri bazı çevrelerce iletişim gibi görülse de, bugün artık bu tartışma yerini bilişime bırakıyor. Bunun en güzel örneği de 3G ile gelen hizmetlerdir. Bugün her yerden internete girmekten bahsediyoruz; ister sahil kıyısından isterseniz bir dağ başından alınan bu hizmetin telekom operatörleri olmadan kullanılması mümkün değildir.
RAKİPLERİNİ TANIRLAR
> Siz Neden Bilişim 500 dediniz, sektörden böyle bir talep mi geldi?
- Çünkü iç içe geçen bilgi ve iletişim teknolojileri nedeni ile 1998'den beri bilişim 500 sıralaması yapıyoruz. Bu, Türkiye bilişim sektörünün referansı niteliğinde bir yayın ve araştırma. Türkiye'de bilişim şirketlerinin sıralamasını ve performanslarını gösteren bunun dışında bir çalışma yoktu. Dolayısıyla bu, şirketlerin kendilerini konumlandırmaları ve rakiplerini görmeleri açısından çok önemli bir araç. Biz ilk ve tek yayın olarak bir boşluğu doldurduk. Türkiye bilişim sektörünün ilk 500'ünün sıralamasına yer veren yayınımız, aynı zamanda dünya ve bölgesel bilişim pazarının değerlendirmesini de içeriyor. Bu yıl 11.'si yapılacak olan Bilişim 500'ün -tartışmalar süredursun- 10 yıldır birincisi Türk Telekom. Bilişim 500'ün 2. yapılış nedenine gelince... Birçok özel ve kamu kuruluşu kendileri için gerekli teknolojileri satın alırken, bilişim 500 onlara rehberlik ediyor. Bir faydası da şu; ürünü aynı zamanda İngilizce olarak da yayınlıyoruz ve ürün yurt dışından Türkiye'de şirket satın almak ya da yatırım yapmak isteyen yabancılar için de iyi bir rehber.
> Bilişim 500'ü cirosal büyüklükler mi belirliyor?
- Evet, firmaların resmi belgelere dayalı bildirimleri doğrultusunda ortaya çıkan bir araştırma, özetle bir ciro sıralaması. Bilişim 500 araştırması için, her yıl mart ayı başında ortalama 5 bin şirkete kayıt formu ulaştırılıyor. Mayıs ayı başına kadar toplanan kayıt formlarının ardından raporlama süreci başlıyor. Başvuran şirketlerin resmi belgeleri de incelendikten sonra şirketler net satış gelirlerine göre sıralanıyor. Her yıl Haziran ayı sonunda ilk 500 içinde yer alan şirketler, yayın ve Bilişim 500 töreni aracılığı ile duyuruluyor. Sonuçlar, bu iki araç ile bilişim sektörü ve medya ile paylaşılıyor. Tören bitiminde ise hazırlanan İlk 500 Bilişim Şirketi yayını, ilgili kişi ve kurumlara iletiliyor.
> Türkiye bilişim pazarının büyüklüğü nedir? Avrupa'da durum nasıl?
- Ülkemizde 2009 yılı sonu itibarıyla bilişim pazarı büyüklüğü 27.5 milyar dolardır. Bunun yüzde 65'i sadece telekom hizmetidir. Bunun içinde paralı yayın hizmetleri, operatörler, sabit telefon hizmetleri ve internet hizmetleri görülebilir. Avrupa ile kıyaslandığında 2008 krizine kadar Türkiye'de bilişim pazarı iki basamaklı rakamlarda büyüyordu. Avrupa pazarı yıllardır tek basamaklı büyüyor. Krizden onlar da etkinlendi. 2009 yılında ekonomik durgunluk, özellikle donanım pazarını vurdu. Tüketici elektroniği ve bazı donanım ürünlerinin satışlarında yüzde 30 oranlarına varan daralmalar oldu. Buna rağmen 2009 yılında tüketici elektroniği pazarında satış yapan yerli ve yabancı pek çok mağaza şube açmaya devam etti. Taşınabilir bilgisayar satışlarındaki adet bazında büyüme ve fiyatlardaki düşüş devam etti. Taşınabilir ürünlerde satışların önemli bir bölümü netbook ürünlerinden elde edildi. ADSL'in yaygınlaşması, kampanyalı ADSL satışları, 3G ile birlikte yapılan netbook kampanyaları satışları artırdı. 2009 yılında bilgisayar satışlarının 4 milyona ulaştığını öngörüyoruz. ADSL abone sayısının 7 milyon kişi olduğunu tahmin ediyoruz.
ABONE SAYISI ARTACAK
> 2010 yılını sektör açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Tüketici elektroniğinde 2010 yılında büyük mağazaların yanı sıra aynı markaların belli ürünlere odaklanmış küçük mağazalarının yaygınlaşması bekleniyor. Bunun yanı sıra operatörlerin genişleyen ürün ve hizmet sayısı nedeniyle kendi mağazaları ile hizmet verme eğilimi de devam edecektir. 2010 yılında Avrupa pazarının büyümesi beklenmiyor. Ancak ülkemizde çok ciddi bir büyüme potansiyeli var. Bunda özellikle Türkiye'deki genç nüfusun fazla, internet ve bilgisayar pazarının hâlâ tam doygunluğa ulaşmamış olmasının etkisi var. 2010'da ADSL abone sayısında yüzde 15-20 oranında bir büyüme bekliyoruz. Yine bu yıl 3G ile birlikte gelen hizmetler nedeniyle telekom donanımı satan şirketlerin iyi durumda olacağını öngörüyoruz. Özellikle operatör destekli yapılan 3G cep telefonu kampanyaları ve akıllı telefon kullanımı artacaktır. Telekom hizmetlerinde çeşitlenme yaşanırken, fiyat rekabeti artacak ve görüşme ücretleri düşecektir. Buna karşılık, sunulan katma değerli hizmet gelirlerinde büyüme öngörülmektedir. Mobil telefon penetrasyonu yüzde 95 seviyesindedir.
> Tüketici eğilimleriyle ilgili araştırmalar yaptığınızı söylediniz. Çıkan ilginç sonuçlar vardır mutlaka...
- Her 3 ayda bir, 16 ilde 1300 tüketici ile yüz yüze anket yapıyor ve çok ilginç sonuçlarla karşılaşıyoruz. Her seferinde gündem neyse onu sorgulamaya çalışıyoruz. Diğer ihtiyaçlarında olduğu gibi teknolojik ürünlerde de tüketiciler fiyat indirimleri yerine daha uzun garanti süresini tercih ediyor, hem de yüzde 64 oranında. Tüketicilerin teknolojik satın alma eğilimlerini birinci dereceden etkileyen unsur; o markayı daha önce kullanmış olmak, ikincisi markanın bilinirliği, üçüncüsü de markayı kullanan bir yakınının tavsiyesi. Tüketicilerin yüzde 56'sı birçok ürünü bir arada görüyor olmasından, taksit seçeneklerinden ve yaygınlığından ötürü alışverişlerinde zincir mağazaları tercih ediyor. Başı da Teknosa, Bimeks ve Vatan Bilgisayar çekiyor.
GÜVENLİK ÖNEMLİ
> İnternet bütün yaşamımız oldu; online alış-veriş ve internet bankacılığı için ne düşünüyorsunuz?
- Kent hayatında internet kullanımı yüzde 70'ler seviyesinde. Buna karşılık internetten alışveriş oranı yüzde 13, internet bankacılığı kullanımı ise yaklaşık yüzde 28... Günümüzde özellikle büyük şehir hayatında çok büyük kolaylık olmasına rağmen toplumda ciddi bir güvensizlik var. Üstelik de bankaların çok büyük güvenlik önlemleri almalarına, güvenlik yatırımlarına rağmen. En çok kullanılan banka Garanti, ardından Akbank ve İş Bankası geliyor. Bir de son günlerin popüler konusu 3G var tabi. Televizyonlarda her yerden internet, görüntülü konuşma vb. şekillerde tanıtımı yapılan 3G, cep telefonu kullanımının yüzde 95 oranlarına geldiği ülkemizde, ekim ayında yayınlanan araştırma sonuçlarına göre henüz tüketicilerin yüzde 9'u tarafından kullanılıyor. Tüketicilerin yüzde 63'ü ise 3G hizmeti almama sebeplerini "gerekli değil" olarak açıklıyorlar.
Özlem Unan, her yıl haziran ayı sonunda düzenlenen törenle, bilişimde ilk 500 içinde yer alan şirketleri açıkladıklarını belirtti.'Ar-Ge bölümlerinde iyi iş fırsatları var'
Bilişim sektöründeki gelişmelerin istihdama katkılarından söz eden Özlem Unan, şunları söyledi: "Özellikle genç mühendislere ve yeni mezunlara buradan birkaç şey söyleyebiliriz. Sabit ve mobil operatörler tüketiciye çeşitli hizmetler verebilmek için çok büyük yatırımlarla araştırma-geliştirme çalışmaları yürütüyor. Genç mühendisler için bu şirketlerin ar-ge bölümlerinde çalışma fırsatları var. Bunun dışında ülkemizde özellikle çağrı merkezleri ve çağrı merkezleri üzerinden verilen hizmetler çok hızlı gelişiyor. Eğitimleri devam eden üniversite öğrencisi ve yeni mezun kişiler, bu çağrı merkezilerinde çok iyi iş fırsatları yakalayabilirler. Devletin de yatırımı desteklediği İç ve Doğu Anadolu'daki birçok ilde, ciddi istihdam oluşturan çağrı merkezi projeleri yapılıyor."