Her zaman başlangıçlar zor gelir. İlk tanışma faslını atlatıp, artık karşımızdakine ısındığımız zamana geçebilmek isteriz. Çünkü o zaman kendimizi daha rahat ve özgür hisseder, daha fazla kendimiz olabiliriz. İlk tanışma sırasında biliriz ki, inceleniyoruz, tartılıyoruz ve değerlendiriliyoruz. Bu nedenle özenli ve dikkatli davranırız. İlk seferde karşımızdakini etkilemeyi başaramazsak, bir daha kim bilir ne zaman ikinci bir şans verilecektir? Bu sebeple ilk izlenim çok önemlidir, üstelik kolay kolay da değişmez. O halde, insanlar üzerinde iyi bir etki bırakmak için ne yapmalı? Malcolm Gladwell "İlk izlenim ikna edici bir kehanete dönüşebilir" diyor ve devam ediyor; "İlk izlenimlerimizin insanlar hakkında topladığımız bilgileri yönlendirdiğini ve ilk karşılaşmamızda nasıl davranırlarsa, ileride de hep öyle davranacaklarını öngördüğümüzü söyleyebiliriz. İlk izlenim, daha sonra edindiğimiz diğer izlenimleri de etkiliyor." Algıda yanılabilirsiniz İlk izlenimin ne kadar önemli olduğunu bulmak için bir üniversitede öğrenciler üzerinde bir test yapılmış. Ziyaretçi olarak yeni bir öğretmenin derse geleceği duyurulur ve öğretmeni tanımlayan sıfatların olduğu bir kağıt dağıtılır. Kullanılan sıfatlar: Nazik, Sıcak, Anlayışlı, Yapmacık, Güvenilmez ve Yalancıdır. Öğrencilerin yarısına önce olumlu, diğer yarısına ise olumsuz anlam ifade eden sıfatlar söylenir. Araştırmanın sonuçlarına göre, önce olumsuz anlam ifade eden sıfatları okuyan öğrenciler, öğretmene karşı daha soğuk, derse karşı daha ilgisiz davranırlar ve devamsızlık gösterirler. Buna karşılık önce olumlu anlam ifade eden sıfatları okuyan öğrenciler öğretmene karşı daha sıcak, derse karşı daha ilgili ve sınıfta daha aktif olurlar, devamlılık durumunda ise artış görülür. Ön yargıdan kurtulun Bu araştırma sonucu gösteriyor ki, yeni bir insan hakkında oluşturduğumuz izlenimler daha sonra o kişiye karşı davranışımıza etki eder. Tabiî ki gerçek hayatta kimse elimize sıfatlarla dolu bir kağıt vermez, ama kişinin kıyafeti, duruşu, konuşması, vurguları ve dikkatimizi çeken daha pek çok özelliği bize ilk izlenimi verir. Bir insanın karakterini ilk izlenim ile belirlemenin imkânsız olduğunu biliriz, ama çoğu kez o insanı daha yakından tanımak için çaba sarf etmeyiz. Belki bunun sebebi, her gün çok fazla insan ile karşılaşıyor olmamız veya insanları tanımak için fazla zamanımızın olmaması, belki de üşengeçliğimiz ve fazla uğraşmak istemeyişimiz olabilir. Sebep ne olursa olsun yeni tanıştığımız insanlar hakkında gerçekçi bir fikir edinmek yerine, geçmişten gelen ön yargılarımızı yüklemeyi tercih ederiz. Biraz zaman tanıyın Ön yargılarımızdan kurtulmak mümkün mü? Ya da kendimizi ön yargılı olmamak için kontrol altına alabilir miyiz? Aslında bu çok zordur. Fakat her zaman yanılma payı olduğunu ve her insanın farklı olduğu gerçeğini her zaman zihnimizin bir köşesinde tutmak oldukça önemlidir. Bu hem insanlar hakkında daha gerçekçi bir fikir edinmemizi sağlar, hem de ilişkilerimizin geçmişte yaşanan tecrübelere göre sınırlandırılmasını engeller. Böylece hoş görülü ve değişime açık olmayı başarabiliriz. Kısaca yapılması gereken; yeni tanıştığımız insanı daha yakından tanımaya çalışmak ve ön yargılarımızı değiştirebilmesi için bir şans tanımaktır... >>> Bunlara dikkat! Hepimizin kafasında önce ailemizin, sonra da yakın çevremizin zevkleriyle etkilenerek şekillenmiş ideal bir fiziki görünüş vardır. Bazı insan yüzleri ve fizikleri bize hoş görünür. Bizim beğendiğimiz özelliklerin dışında olanlar da itici gelebilir. Bu durum her bireyde değişebilir ve kesinlikle karşımızdaki kişinin iyi veya kötü; güzel ya da çirkin olmasıyla ilgili bir durum değildir. Bir kişi düz saçlı, zayıf yüzlü, esmer ya da kilolu insanlardan hoşlanmıyor olabilir. Bunun yanında sarışın, kısa boylu insanlara karşı ise nedenini bilmediği bir sempati duyabilir. Bu durum tamamen çevremizden bize kalan kültürel bir mirastır. Farkında olmadan bizde oluşan bu tutumlar bilinçli bir değerlendirme ile değiştirilebilir, çok daha olumlu bir hale getirilebilir. Eskilerle karıştırmayın Dikkat ettiğimiz bir başka özellik ise ilk defa tanıştığımız veya gördüğümüz kişilerin bizim geçmişimizdeki birilerine benzeyip benzemediği hususudur. Şöyle ki daha önceki iyi ilişki ve iletişim halinde olduğumuz insanlara benzeyen kişilere daha kolay ısınır; onlarla daha kolay kaynaşır ve kabul edebiliriz. Geçmişte hoş olmayan olaylar yaşadığımız şahıslara benzeyen kişilere karşı ise olumsuz tavır geliştirebilir ve bir soğukluk hissedebiliriz. Tabii ki karşılaştığımız kişinin fiziksel olarak geçmişimizdeki iyi veya kötü kişiye benzemesi onun kötü veya iyi bir insan olduğu anlamına gelmez. Hatta kişi kendisine neden soğuk davrandığımıza bir anlam veremez. Çoğu zaman neden o kişiye soğuk davrandığımızın farkında bile olamayız. Bakımlı olmak önemli Bunların dışında karşımızdaki kişinin giyimi ve bakımlı oluşu ona karşı nasıl bir tutum içinde olacağımızı belirleyen önemli unsurlardandır. Çoğu zaman bakımlı olmak ve iyi giyim olumlu izlenim bırakırken, nadiren de olsa karşıdaki kişide yetersizlik ve kıskançlık duygularına sebep olup olumsuz bir intiba oluşmasına sebep olabilir. Bununla birlikte uzun vadede bakımlı ve iyi giyinmek, o kişiye umduğundan fazla fayda sağlayacaktır. Bahsettiğimiz bu özellikler daha çok gözümüze hitabedenler. Karşımızdaki kişinin ses tonu, konuşması, duruşu, yüz ifadesi, göz kontağı kurup kurmaması, çekingen veya girişken tavırları, gülümsemesi de bizim o kişi hakkında karar vermemizi sağlar.
