samdan
camii
hayirli-ramazanlar

İnternetin 'hasta'sıyım!

A -
A +

İNTERNET, gün geçtikçe artan kullanıcılarıyla hayatımıza daha çok giriyor. Sanal âleme bir kere girildi mi bir daha da zor çıkılıyor. Bilgisayarlı hayat tüm dünya için geçerli. Dünyada internete bağlı bilgisayar sayısı her ay % 9 oranında artıyor. Her gün binlerce bilgisayar kullanıcısı daha internet dünyasına "merhaba" diyor. Kendine has ve yabancı terimlerle dolu bir "bilgisayar dili"ne artık hepimiz aşinayız. Hesaplarımızı tutan, randevularımızı hatırlatan, grafiklerimizi özenle yapan, raporlarımızı yazan, hatta sıkıldığımızda bizimle oyun oynayan bir "dostumuz" var. Doğru kullanıldığında bilgiye hızlı ulaşmayı ve eskiden çok zor olan işlerimizi kolayca yerine getiren bir yardımcı olarak da tanımlanabilir bilgisayar ve internet. Ancak bazen "dostumuz" bizi yönetmeye başlıyor. Bu noktada, internet ve bilgisayar; insanları teslim alarak bağımlılık oluşturuyor, kişilikleri bozarak yedek kişilikler oluşturuyor, yalnızlaştırıyor ve dış dünyadan ayırıyor. Sanal demokrasi Bilgisayardan bilgiye ulaşma tarzının kolaylıkları ve zorlukları, internetin hem çekiciliği ve vazgeçilmezliğini, hem de zaman çalıcı yönlerini açıklıyor. İnternetin boş şeylerle de dolu olduğu bilinen bir şey ama; doğru bilgiye ulaşmada hayal edemediğimiz bir gücü var. Klasik yayın araçlarında şansı olmayacak kimi derinlemesine ya da riskli bilgilerin de internetin sunduğu yayın demokrasisi sayesinde elimizin altında olması, olmaya başlaması da önemli nimetlerinden biri. İnternet, arama stratejilerinin bir parçası, detektiflik becerilerinin gösterildiği bir macera ortamı. İnternetin hayatımızda tuttuğu yerin hangi dengeye ulaşacağı, belki önümüzdeki yıllar içinde daha iyi anlayacağımız bir konu; bunu yaşayarak, deneyerek göreceğiz. Ancak son yıllarda "internetin kötü bir alışkanlık olduğu" yönünde tartışmalar var. Kimilerine göre internet; "İnsanların aile, okul, ev, iş sorumluluklarını bir kenara bıraktıran, teknoloji devriminin bütün nimetlerinin yanında gelmiş olan tehlikeli bir oyuncaktır ve bağımlılığının tanımlanması, teşhis ve tedavi edilmesi gerekir." Onlara göre, iş yerlerinde çalışanlar dalga geçerek patronlarını zarara sokmakta, üniversitelerde öğrenciler bilgisayar laboratuvarlarında çalışıp bilime katkıda bulunacak yerde sohbet etmekte, bütün gece internette oyun oynayan çocuklar ertesi gün okulda uyuyakalmakta. Hayatı baltalıyor Uzmanlar, internetin, hastalık oluşturacak bağımlılıklar listesine girdiğini, kumar, uyuşturucu madde, alkol, alışveriş gibi birçok önlenemeyen alışkanlık içinde yerini almaya başladığını söylüyor. İnternet kullanımının, bağımlılıklar kümesi içinde ayrı bir hastalık olarak tedavi edilmesi gerektiği yolunda birçok psikiyatris görüş birliği içinde. İnternet bağımlılarında davranış bozukluklarının gözlemlendiğini belirten uzmanlar, çevrimiçi kumar oynamak, pornografi düşkünlüğü, sanal sevgililer, sanal tacizler ve benzeri davranış bozukluğunun, kişinin sosyal hayatını da baltaladığı görüşünde. Siber arkadaşlar Bu arada aşırı bilgi yüklemesini de ayrı bir sanal iptila olarak tanımlayan uzmanlara göre, 'web'de hastalık derecesinde sörf yapmak ve değişik alanlarda çılgınca veritabanı oluşturmak birçok internet kullanıcısında görülmüş hastalıklar. Önemli bir bağımlılık türü de "siber ilişki bağımlılığı" olarak adlandırılıyor. Bu aşamaya gelmesi için kişide derin psikolojik sorunlar olmasına gerek yok. Yalnızlık veya asosyallik de bunu tam olarak açıklamıyor. En büyük belirti, kişinin siber ahbaplarının, gerçek hayattan arkadaşların ve ailenin yerini alması. Bu bağımlığa yakalananlar sanal dostlarıyla çevrimiçi sohbet etmeyi, sevdikleriyle birlikte olmaya tercih ediyorlar. Genellikle bu sürecin sonunda, aile içi sorunlar ve arkadaşlardan uzaklaşmalar geliyor. ----- >>> Bağımlılık yolunda uyarı sinyalleri İNTERNET bağımlılığı, özellikle gençler arasında daha yaygın olarak görülüyor. Arayış içindeki gençler, kendilerine bu şekilde bir kimlik oluşturuyor. İnternet bağımlılığının en önemli belirtisi ise bilgisayar başında saatlerce zaman geçirmek ve sosyal hayattan uzaklaşmak şeklinde açıklanıyor. Bilgisayar oyunları ve internet, olumlu etkisinin yanında gerçeklik sınırlarını bozmak, saldırganlığı özendirmek gibi sakıncaları da getiriyor. Bilgisayar başında geçen zaman arttıkça gençler gerçek dünyadan adeta kopuyor ve asosyalleşiyor. Çocukluklarını bile yaşayamayan yeni nesil, bu sebeple ailesinden bile kopuyor. Peki bağımlılık derecesinde internet kullanımı nasıl teşhis ediliyor? Dr. Mark Griffiths, bunu "on uyarı sinyali"yle açıklıyor: >> Yalnızca birkaç dakika harcamaya niyetli olduğunuz halde, bilgi aramak için saatler harcadığınızı fark ediyorsunuz. >> Çalışma arkadaşlarınıza, özel hayatınızdaki arkadaşlarınıza ya da eşinize bilgisayar başında geçirdiğiniz zaman hakkında yalan söylüyorsunuz. >> Monitörün başında her oturuşta saatlerce kaldığınız için fiziksel problemlerden mustaripsiniz. >> Sürekli bir sonraki internet oturumunu iple çekiyorsunuz. >> Aradığınız bilgiyi bulmaya hep "bir adımcık" kaldığını düşünüyorsunuz. >> Anonim bir kişiliğe bürünmek size heyecan veriyor, insanlarla internet üzerinden konuşmayı yüz yüze konuşmaktan daha kolay buluyorsunuz. >> E-postanızda bir şey var mı diye bakmak için zorlayıcı bir istek duyuyorsunuz. >> İnternete girmek için yemek öğünlerinize, derslerinize ya da randevularınıza boş veriyorsunuz. >> Bilgisayarınızın başında bu kadar fazla zaman geçirdiğiniz için suçluluk duyma ve büyük bir zevk alma arasında gidip geliyorsunuz. >> Bilgisayarınızdan uzak kaldığınız zaman canınız sıkılıyor ve bilgisayarın başına oturmak istiyorsunuz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.