Ülkemizde gençler iş arıyor. Genç bir nüfusa sahibiz. Eğitimi ne olursa olsun, bir mesleği olsun veya olmasın bütün gençlerimizin dileği bir iş bulmak, para kazanmak ve kendine bir hayat kurmak veya ailesine destek olmak; fakat iş bulmak zor. Bu konuda birçok mektup alıyorum. Gençlerimiz soruyor: Biz niye iş bulamıyoruz? Hata nerede? Bu sorulara verilecek onlarca cevap bulunabilir; ama hiçbiri iş arayan arkadaşlarımızın dertlerine kısa vadede ilaç olmaz. Mustafa Tınaz Titiz'in etkileyici ve ufkumu açan bir yazısını okumuştum. Sayın Titiz yazısında, meselenin yapısını ve o yapının içinde kullanabilecek yöntemleri açıklamaya çalışmış. Ona göre işlerin nitelikleri değişmiştir, çünkü ihtiyaçlar değişmiştir. Dünkü işler artık olmayabilir, bunu anlayıp beklentilerimizi düne göre oluşturmamalıyız. Yeterli donanım İş gücü piyasası büyümüştür, evvelce bu piyasada bulunmayan toplum kesimleri ya da dünyanın başka yerindeki toplumlar bu piyasaya girmiştir. İşlerimizin bir bölümünü onlara kaptırmakla karşı karşıyayız. Kurumlar -özel ya da kamu- rekabet edebilirliklerini koruyabilmek için eleman istihdam etmekten kaçınmaktadırlar. Bunun için de, birleştirdikleri işleri daha çok çalışmaya razı olabilecek elemanlara yaptırmakta ve bu işleri hizmet alımı şeklinde kurum dışından almayı yeğlemektedirler. Eğitim konusunda toplumumuzun çoğunluğuna egemen olan anlayışlar, yaygın olan değer ölçüleri ve bu ikisinden etkilenerek oluşmuş ilk, orta ve yüksek öğretim kurumlarımız, çocuk ve gençlerimizin buraya kadar özetlenen "yeni istihdam iklimi"nin gereklerine uygun yeterliklerle donanmasına uygun değildir. Yanlış yönlenme Bu nedenle de bu istihdam ikliminin gerektirdiği becerileri kazanmamış, fakat -elindeki diploma nedeniyle- beklenti düzeyi yükselmiş, daha da vahimi kendi durumunu değerlendirmekte nesnel olamayan -ve bu nedenle de eksiklerini gidermede yeterli çaba gösteremeyen- gençler yetişmektedir. İş başvuruları sırasında öz geçmişler incelendiğinde sık sık görülen, örneğin yabancı dil ya da bilgisayar bilgileri düzeyini belirten "iyi" veya "orta" gibi tanımların gerçeklerden ne kadar uzak olduğu, iş hayatındakilerce bilinmektedir. İşlerin kaynağı ihtiyaçlar olduğuna göre, ilk bakılması gereken yer ihtiyaçların neler olduğudur. Bu ihtiyaçları kendi işi olarak karşılamak yolunu seçebilecek atılganlığa sahip gençlerin ilk ihtiyacı para değil, geçerli bir iş fikridir. Çevrenizdeki sorunların her biri aslında, para kazanılabilecek imkânlardır. Her yeni kazandığınız beceri, sizin yeni sorunları, yani yeni iş imkânlarını görmenizi sağlar. Sahip olmadığınız bir bilgi ya da beceriyi gerektiren bir konu sizin için "yok"tur. Yüksek tüketim gücü ihtiyaç, ihtiyaç ise iş demektir. Yeni iş fikirlerini her yerde bulabilirsiniz. Ama tüketim gücü yüksek olan çevrelerde daha kolay bulursunuz. Bunun için önce o çevrelerin ihtiyaçlarına bakılmalıdır. Düşük tüketim gücü özlem, özlem ise iş fikridir. Umutsuzluğa kapılma İşsizlik durumu kişiyi umutsuzluk, çaresizlik, gibi duygulara sürüklemektedir. Hayatlarının anlamlarını kaybettikleri, kendilerine saygılarının azaldığı araştırmaların sonucunda ortaya çıkan verilerde görülmektedir. Bu süreci atlatmak için gerekli olan en önemli şey insanın kendini bu tür düşünce ve duygu bozukluklarından uzak tutmasıdır. Bunun en iyi yollarından biri de günlük hayatını belli ve iş hayatındakine benzer bir düzen içinde sürdürmesidir. Eğer yeni bir arayıştaysalar bu işi düzenli ve profesyonel bir şekilde yürütmelidirler. Eğer bir süre iş arayışında bulunmayacaklarsa; kendilerine düzenli bir şekilde yapabilecekleri aktiviteler bulmalarında, zevk alarak yaptıkları işleri belli bir sistem içinde yapmalarında fayda vardır. Kendilerine bir amaç veya amaçlar belirlerler ise; kısa vadede gerçekleştirebilecekleri amaçlar sayesinde kendilerini boşluğa düşmekten kurtaracaklardır. Aksi takdirde kişinin içine girdiği bu kötü ruh hali içinde yaptığı yanlış davranışlar tekrar kötü duygulara yol açarken, bu kısır döngü gittikçe artacaktır. Kendine güvenini kaybeden kişi, iş arayışında giderek daha fazla yanlış yapmaya başlayacak, iş görüşmelerinde yanlış davranışlar sergilemeye ve bu sebeplerle de kabul edileceği yerde reddedilmeye devam edilecektir. >> Adım adım iş arama süreci 1- Bir amaç uyarınca araştırma yapın: Pozisyonlara kendinizi uydurmak yerine, sizin özelliklerinize ve kariyer hedeflerinize uygun pozisyonları araştırın. Böylece zaman ve enerji kaybetmeyecek, sadece sizinle ilgili pozisyonlara odaklanmış olacaksınız. İstemediğiniz veya başaramayacağınız bir işte çalışmaya başlayıp 1 yıl sonra aynı iş arama sürecine dönmektense, sizin için doğru olan işi bulmalısınız. 2- Her zaman hazırlıklı olun: Sabah erkenden uyanıp hazırlıklarınıza başlayın. Fırsatlar çok nadiren kucağınıza düşer bu yüzden gelecek herhangi bir fırsatı kaçırmamak için her an hazırlıklı olmanız gerekir. Saat 11'de sizi görüşmeye çağırmak ya da birkaç soru sormak için aradıklarında uykulu bir ses tonu, sizin için pek olumlu bir intiba olmayacaktır. 3- Bir plan hazırlayın: İş arama sürecinizi organize edin, bir strateji oluşturun, önceliklerinizi ve hedeflerinizi belirleyin. 4- Görüşmeden sonraki adımları takip edin: Sadece görüşmeye gidip cevap beklemekle yetinmeyin. İşe alındığınız takdirde yapacaklarınızı anlatan bir mektup ya da e-mail yazın. Böylece görüştüğünüz kişiye, pozisyonla ne kadar ilgili olduğunuzu ve işi ciddiye aldığınızı göstermiş olursunuz. Ayrıca görüşme sırasında bahsetmeyi unuttuğunuz noktaları da kısaca özetleyebilirsiniz 5- İş arayan diğer insanlardan etkilenmemeye çalışın: Sizin gibi iş arayan kişilerle bir araya gelmek her ne kadar deneyimlerinizi paylaşmak için bir fırsat gibi görünse de moralinizi de bozabilir. Çünkü bu tür gruplara genelde negatif bir hava hakimdir ve olumsuz deneyimlerini sizinle paylaşacaklardır. Bunun yerine size destek verecek, yol gösterecek ve cesaretlendirecek insanlarla beraber olmalısınız. Kimsenin moralinizi bozmasına izin vermeyin. Unutmayın ki bu profesyonelce ele alınması gereken bir süreç ve sonucu, sizin bu süreci nasıl ele aldığınıza bağlı. 6- Kendinize iyi davranın: İki tip iş arayan vardır. Biri gayet rahat olanlar, diğeriyse panik içinde nefes almadan kendine aşırı yüklenenlerdir. Ancak iş ararken kendinizi fazla zorlamayın. İş arama sizin öncelikli aktiviteniz olmasına rağmen, uyanık olduğunuz her dakikayı da buna adamayın. Rahatlamaya, mantıklı düşünmeye çalışın. Arada bir kendinize küçük aralar verin, sizi destekleyen, moral veren kişilerle zaman geçirmeye çalışın.