HEPİMİZİN kendimiz ve hayatımız hakkında birçok inancı vardır. İnançlarımız, hem kendimize, hem dünyaya baktığımız gözlükler gibidir. Bu gözlükler, bazen bizi hatalara sürükleyebilir. Mesela; "Ben matematikte kötüyüm" diyen birini düşünelim. Zaten beceremeyeceğini baştan kabul ettiği için başarma yolundaki çabası da mutlaka bu inançtan olumsuz etkilenecektir. Sonuçta kırık not aldığı sınavdan çıkarken de kendisine "Bak, söylemiştim, benim matematiğim iyi değil" diyecektir. Şimdi de bunun tam tersini düşünelim; "Ben yaparım, yapmamam için bir sebep yok" inancı ile yola çıkan bir kişinin, başarısız olma ihtimali, içinden tersini geçiren birinden epey yüksektir. Düşünce ağları Hemen herkesin, düşünce sistemlerini saran bazı ağları vardır. Bu engeller, düşünce yapımızı bozarak kararlarımızda, davranışlarımızda, ilişkilerimizde, başarılarımızda, dünyaya bakış açımızda yanlışlara sebep olmaktadır. Özellikle de içinde bulunduğumuz 21.yüzyılda değişim hızı, gittikçe ivme kazanmakta ve bu baş döndürücü hız, düşünceyi zorlamaktadır. Çünkü günümüz insanının düşünce sistemi, içinde yaşadığı bu dünyanın, ancak şimdiye kadarki yavaş değişimini idrak edebilecek düzeydedir. Bugün ise, yaşadığımız sürekli değişim temposunun hızı, farklı hızda düşünmeye şartlanmış beynimizin bu yeni duruma uyum sağlamasına yeterli zaman bırakmamaktadır. Bu da beyni alternatif ve pozitif düşünceyi öğrenme sürecine götürmektedir. Kötü ihtimaller "İnsan bu dünyada olumsuz düşüncelere kapılmayıp da ne yapsın? Her şey öylesine üzücü ve sıkıcı ki, bir oh diyemeden bu dünyadan çekip gideceğiz" diyebilirsiniz. Bir bakıma haklısınız. Negatif düşünme tarzı, çocuk ya da büyük herkese çok kolay geliyor. Bir engel ile karşılaştığınız zaman hemen zihninizde kötü ihtimallar sıralanıveriyor. Hayatta güzel şeylerin de olabileceğine inancımız öylesine sarsılmış ki, en basit sorunları bile hayalimizde büyütüp büyük bir felakete dönüştürmeye bayılıyoruz. Bizim gibi düşünmeyenleri ise gözlerine pembe gözlük takıp gerçekleri görmekten mahrum olmakla veya "Pollyannacılık" oynamakla suçluyoruz. Hâlbuki pozitif düşünce bütün bunların aksine hangi durumda olursa olsun alternatif üretebilmedir. Bu düşünce sistemine pozitif düşünce denmesinin sebebi, her şartta pozitif enerjinin tetiklenmesini sağlaması, böylece insanı her zaman aktif ve sağlıklı kılmasıdır. >>> 'Pozitif' insanın özellikleri: * Sınırları genişletip, özgün çözümler üretebilir. * Karşıdaki insanın kolay anlaşılmasını sağlar. * Kıskanma duygusundan uzaktır. * Kendini iyi tanır ve ne aradığını bilir. * Hem kendini, hem çevresindekileri motive eder. * Her zaman açık bir kapı görebilir, strese girmez. * Değişimlere ayak uydurmada süratlidir. * Kendilerine güvenir, çevredekilere huzur verirler. * Her türlü krizi çabuk atlatırlar. * İş birlikçi, ikna edici ve öğrenmeye daima açıktır. >>> ALTERNATİF ÜRETİN Pozitif düşünceyi öğrenmek için yapılması gerekenlerin birinci basamağı, bu yapının kazanılmasının ne kadar önemli olduğunun kavranmasıdır. Beyne yeni bir tarzda düşünmeyi öğretebiliriz. Bunlardan biri "alternatif üretmeyi" öğrenmektir. Üniversite sınavına girenlerin dershanelerde binlerce matematik problemi çözerek, beynin çalışmasını hızlandırmalarını, ya da araba kullanırken önünde bir engel gören insanın düşünmeden ayağını gazdan çekip frene basarken aynı zamanda ellerinin de direksiyona yön vermesini ve gelişen şartlara göre yapacağı hareketi belirlemesini alternatifli düşünmeye örnek olarak verebiliriz. Öğrenecek daha çok şey var Alternatif üretmeyi öğrenen beyin, her olay karşısında farklı boyutlara ait birçok alternatif üretmeye başlar. Gelen uyaranın sadece görünen yüzü ile ilgilenmekle kalmaz diğer boyutlara da ait bilgiler üretir. Bir başka deyişle düşünce sistemimiz uyaranın çağrıştırdığı bilgi sınırının içinde kalmayarak sınırların ötesinde alternatifler üreten özgür bir yapıya kavuşur. Beyninize şu mesajı verin: "Dünya sadece senin öğrendiğin kadar değil. Daha bilmediğin, göremediğin birçok şey var. Yeni bir bakışla bakarsan, normalde göremediğin başka bir dünyayı görebilirsin. Bugüne kadar çevrene bakışında sana öğretilmiş olan belli bir düşünce şeklini kullandın. Başka düşünce şekillerinin de olabileceğinden haberin yoktu. Şu halde pozitif düşünce modeli de senin bilmediğin ve kullanmadığın bir düşünce gücü şeklidir. Uğraşırsan onu da öğrenebilirsin." >>> POZİTİF DÜŞÜNCE NASIL KAZANILIR? POZİTİF düşünceye ulaşabilmek için aşağıdaki davranış şekillerinden ne kadarını kendi hayatınız için uygulayabildiğinizi gözden geçirin. Böylece pozitif düşünmeyi öğrenme sürecinde ne kadar yol aldığınızı tespit edebilirsiniz. * Negatif düşünceler aklınıza geldiği zaman, özellikle sesli olarak pozitif alternatifleri üretin ve tekrarlayın. * Hayallerinize engeller oluşmasına izin vermeyin. Bu engelleri mümkün olduğu kadar azaltmaya çalışın. * Zorlukları korku ile değil, olduğu gibi ele almaya çalışın. * Diğer insanlara bakıp, özenerek onları taklit etmeye çalışmayın. Ne herhangi biri tam olarak siz olabilir ne de siz bir başkası. * Neyi, niçin yaptığınızın bilincinde olmalısınız. Bunu tartışacak, anlamanıza yardım edecek bir dosta sahip olun. * "Allah insanlara her şeyi başarabilme gücünü verdi. Ben de bu güce sahibim. Yapacağım tek şey bunu kullanmak" gibi telkinlerde bulunun. * Kendinizi çeşitli olaylar içinde analiz ederek iyice tanımaya çalışın. Sahip olduğunuz yeteneklerinizi iyi bilirseniz, onları her seferinde % 10 yükseltmek üzere hedefler koyarak kademe kademe ulaşabilirsiniz. * Hiçbir şeyin sizi yıkamayacağını kendinize tekrarlayın ve buna inanın. Bu inanç sizin her karşılaştığınız problemle baş etmeniz konusunda gerekli olan enerjinin oluşmasını sağlayacaktır. * Sizi negatif olarak etkileyecek olan çevrelerden uzak durun. Çevreyi pozitif olarak etkileyemiyorsanız ısrar etmeyin. Negatif çevre sizi etkisi altına alabilir. * Koyduğunuz hedeflerin belirgin olmasını sağlayın. Hedefe ulaştığınız zaman bunu hemen bilmelisiniz ki, ödül merkeziniz uyarılabilsin. Muğlâk bir hedef, enerji tüketimine sebep olur ve hayal kırıklığı oluşturur. * İçinde bulunduğunuz grupla pozitif tecrübelerinizi paylaşın. Bu şekilde hem pozitifleri görebilir ve hem de çevrenizdekilerin görmesini sağlayabilirsiniz. * Açık, net ve anlaşılır olmaya çalışın. Gizemli veya sır küpü görünümlerden kaçının. * Rutin işinizi eğlenceli bir hale getirin. * Güler yüzlü olun, etrafınızda karşılaştığınız insanların nasıl olduklarını sormayı ihmal etmeyin. Unutmayın pozitif enerji iletişimle aktarılır. * Önce kendiniz, sonra karşınızdakilerle barışık olun ve saygı duyun. * Eleştiriye açık olun, takım arkadaşlarınızın sizin iyi olmayan taraflarınızı, düzeltebilmeniz için eleştirmelerine müsaade edin. *İnsanların ileri sürdüğü yeni fikir ve öneriler o an için kullanılır olmasalar bile, kişiyi ödüllendirici geribildirimler verin. Zira o işe yaramaz görünün fikirler, kullanılmaya uygun olanların doğmasına yardım eder.
