Lise çağında iş adamlarıyla buluşup hayat dersi alıyorlar

A -
A +
Lise çağında iş adamlarıyla buluşup hayat dersi alıyorlar

GÜVEN DUYGUSU KAZANIYORLAR Projeye katılan gençler, Koç Holding'i ziyaretlerinde üst düzey yöneticilerle biraraya gelip, ailenin başarı hikâyesini dinledi. Ardından da Çırağan'da bir öğle yemeği yiyerek aldıkları eğitimin nafile olmadığını görme fırsatı buldu. Bu sayede gençlerin kendine olan güveninin arttığını belirten proje mimarı Ferihan Diril, "Öğrenciler, internette yemekle ilgili yorumlar yapmışlar. Ve çok etkilendiklerini söylemişler. Bir arkadaşları eleştirel bir şekilde 'Neredeyse hepiniz siyah beyaz giyinmişsiniz' demiş. Kız öğrenci de kendinden gayet emin bir tavırla 'Bu resmî bir geziydi, böyle olmamız gerekiyordu' diye cevap vermiş. Yani öğrenciler işin ciddiyetini genç yaşta kavrıyor" dedi. DESTEK OLUYORLAR İstanbul Suadiye Lisesi'nde uygulanmaya başlanan "Yaşam Kültürü" adlı projeyle öğrenciler, iş dünyasının önemli isimleriyle tanıştırılıyor ve onlardan hayatla ilgili ipuçları almaları sağlanıyor. YÖNLENDİRİYORUZ Eğitim sisteminin sadece öğretmeye endeksli olduğunu belirten Okul Müdürü Süleyman Bülbül, "Biz bilginin sırf sınıf geçmek için araç olmadığını anlatıp, nasıl kullanılacağını gösteriyoruz" diyor. Lise çağında iş adamlarıyla buluşup hayat dersi alıyorlar

HER ŞEY GENÇ NESİLLER İÇİN Öğrencilerin eğitilmesi hususunda örnek bir çaba harcayan Yalçın Diril (sol başta) sırasıyla diğer yanımdaki kişi Ferihan Diril, Suadiye Lisesi Müdür Yardımcısı Esra Ballı, Müdür Süleyman Bülbül ile çok özel bir sohbet gerçekleştirdik. SUNUŞ Bu hafta iki günüm gençlerle geçti. Güzel bir programın uygulama ve değerlendirme kısmına katıldım. Onlar bir aydır bu çalışmanın içinde birlikteler; 15-16 yaşlarında 35 genç, okul müdürleri, öğretmenleri ve Diril çifti... Çok gururlandım, mutlu oldum. Programın adı "Yaşam Kültürü". Uygulama yeri Suadiye Lisesi 11 E sınıfı. "Görgü zarafet ve nezaketi, bilgi potasında erittik ve tüm kişiliğimize işledik. Bu değerleri taşıyan insanların toplum içinde özel olduklarını onayladık. Bu çalışmanın altına imza attık ve gençlerle paylaşmak istedik." Bu sözlerin sahibi projenin mimarı Ferihan Diril. Ferihan Diril ve Yalçın Diril çifti sahip olduğu bilgi ve birikimi gençlerle paylaşarak, onları başarılı modellerle bir araya getirerek, onlara yol göstermek için çabalıyorlar. Yeteneklerini keşfetmeyi öğrenmekten, görgü ve nezaket kurallarına kadar pek çok konuda çocukların gelişimini hedefleyen programa Cem Kozlu, Faruk Eczacıbaşı, Ahmet Nazif Zorlu gibi isimler de konuk olarak destek veriyor. Gençler benim katıldığım programda Koç Holding'i ziyaret ettiler ve Sn. Ali Koç tarafından karşılandılar. Koç Holding'in üst düzey yöneticilerinden ailenin başarı hikayesini dinlediler. Ardından da Çırağan'da bir öğle yemeği yiyerek aldıkları eğitimin nafile olmadığını gösterme fırsatı buldular. Söylenene göre, bu çalışma eğitim sistemimiz içinde bir ilk... Her adımı gönüllü çabası... Sonuçlarından herkes çok mutlu. Geniş kitlelere ulaşması lazım böylesine bir gayretin. Çalışma raporu İl Milli Eğitim Müdürlüğüne ve Milli Eğitim Bakanlığı'na da götürülecek. Gençler devamını istiyor, diğer sınıflar da sıranın kendilerine gelmesini bekliyor. Bana da bu örnek çabayı sizlerle paylaşmak düştü. Konuklarım Ferihan ve Yalçın Diril, Suadiye Lisesi müdürü Süleyman Bülbül ve Müdür Yardımcısı Esra Ballı. Buyrun efendim gençlerle dolu, samimi sohbetimize... * Neden böyle bir çalışma yapmak istediniz? Zamanınızı kendiniz için farklı şeyler yaparak da geçirebilirdiniz. Ferihan Diril: Elbette ama bundan daha büyük bir keyif olabilir mi? Gençlere değer katıyorsunuz. İki evlat yetiştirdik, çok şükür hiçbir zaman bizi mahçup etmediler, her zaman takdir edildiler. Onlara karşı görevlerimiz hafifledi, artık diğer gençler için de çaba harcayabilirdik. Yıllarca ailem için çaba harcadım. 36 Yıllık evlilik hayatım boyunca öncelikli işim hep ailem oldu. Önce aileme daha fazla ve doğru yardımcı olabilmek için kendimi geliştirmeye karar verdim. Kişisel gelişimim üzerine çalıştım. Akademik eğitimler aldım. Sonra bir baktım gençlerle paylaşacak çok şey birikmiş. Malum eğitim sistemimizde de bu yönde bir eksik var. Derken bu proje doğdu. * Kendi gelişiminiz için neler yaptınız? Ferihan Diril: Bizim zamanımızda liseden sonra Kız teknik olgunlaşma enstitüleri vardı, oraya gittim. Hayatıma çok şey kattı. Ardından Gazi Eğitim Fakültesi'nde Dekoratif El Sanatları'na kaydoldum. Çocuklarımı yetiştirirken halkla ilişkiler okudum, ardından Anadolu Üniversitesi'nden işletme diploması aldım. İki yıl önce de özel bir astroloji okulunu bitirdim. Yurt içi, yurt dışı bir çok seminere katıldım. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde dersler aldım. Sivil toplum örgütlerinde gönüllü olarak çalıştım; görme engellilere, okuma yazma bilmeyen yetişkinlere destek oldum. TEGV'in yaz okullarını koordine ettim. * Bu projede, gençlere onca insanın ve eğitimin önemini anlatıyorsunuz? Ferihan Diril: Evet, babamın mesleği gereği, çocukluğum ve gençliğim ülkemizin farklı yerlerinde geçti. Bu yerlerin her biri beni farklı kültürde farklı insanlarla tanıştırdı. Böyle bir yetişme tarzı içinde bende, insanları analiz etme, dinleme, farklılığını, gizemini araştırma gibi bir merak oluştu. Ardından eşimin mesleği gereği farklı ülkelerin insanlarını, hayat biçimlerini gözlemleme şansım oldu. Bir süre sonra gözlemlerim, ilgi alanım oldu. İnsanoğlunun davranışları, kültürü varlığının anlamı gibi bir çok konuyu okudum, çok araştırdım ve şu sade sonuca ulaştım; İnsanın herşeyden once kendini birey olarak çok iyi tanıması gerekiyor. İnsan sadece madde değildir, sadece soyut da değildir. Bu iki kavramın bütününden oluşan çok önemli bir varlıktır. Sadece madde ispatı insanı ben merkezli yapar, sadece soyut da tepkisiz. Kendi gerçeğini görebilmenin yolu insanın doğduğu andan itibaren kendini geliştirmek için çaba harcaması, eğitimine önem vermesidir. * Sanırım Koç Holding'in de projenizde büyük desteği var? Yalçın Diril: Uzun yıllar Koç Holding'te yönetici olarak çalıştm ve Ferihan Hanım böylesine anlamlı bir projeyi geliştirince, en azından Çırağan'daki uygulamamızda bir sponsora ihtiyacımız vardı ve sosyal sorumluluk projelerine desteğiyle bilinen holding bizi de kırmadı, gençlerimize once holdingin kapısını açtı, ardından da Çırağan'da ağırlamamızı sağladı. Şuna inanıyorum ki; ülkemizde iş hayatının, sanat dünyasının öncülerinin, akademisyenlerin eğitim kurumlarıyla daha fazla bir araya gelmesi ve gençlere model olmak için daha fazla çaba içinde olması, gençlerin gelişimleri için bir gerekliliktir. Bu ülkenin zamanında onlara kattığı değerleri, onlar da bir sosyal sorumluluk bilinciyle gençlerle paylaşmalılar. * Öğrencileriniz çok mutluydular ve çok olgun davrandılar Müdür Yardımcısı Esra Ballı: Evet, çok sıradan algıladıkları okul hayatının dışına çıktılar. Klasik derslerin dışında farklı bir çalışma yapabilmek onları hem mutlu etti hem de durup düşünme fırsatı verdi. Hayatı hep sınıfta dört duvar arasında yaşıyorlardı. Bunun dışında başarı hikayelerini gördüler," biz de yapabiliriz , bunun için çaba harcamalıyız" diye düşündüler. Birkaç gündür gözleri daha sevgiyle bakıyor. Dersler ve geziler boyunca çok olgun davrandılar. Bu grupta bir öğrencimiz var, depresif, mutsuz, sürekli ağlıyor". Bu çalışmadan sonra bana dedi ki: "Yok artık hocam beni artık böyle görmeyeceksiniz, ayakları üzerinde basan farklı, güçlü bir insan olacağım." Bu durumdan çok büyük mutluluk duydum. Müdür Süleyman Bülbül: Artık günümüz dünyasında bilgiye ulaşmak öğrencilerimiz için hiç zor değil. Nerede, nasıl kullanacağından emin olmadığı bilgi öğrenciyi sıkıyor. Maalesef biz eğitim sistemimiz içinde hep öğretmeye çalışıyoruz. İlkokuldan itibaren bir sınav telaşı içerisindeler. Ama öğrendiği her bilgiye ihtiyacı var mı ya da biz ihtiyacını hissettirebiliyor muyuz bu noktayı kaçırıyoruz. Öğrenciye ihtiyaç hissi oluşturamadığımız zaman da öğrenci bilgiyi sınıfı geçmek için bir araç olarak görüyor. Özellikle şunu da vurgulamak istiyorum; akademik eğitime hazırlanan birçok öğrenci, Fen Lisesinde, Anadolu Lisesinde. Genel liselerdeki çocuklar arada kalmış durumdalar. İlköğretimden gelen ciddi eğitim açıkları var. Dolayısıyla onları hayata hazırlayan bu tip etkinliklerle kişisel gelişimin önemini anlıyor, öğrenmeye daha hevesli oluyorlar. Müdür Yardımcısı Esra Ballı: 18 Yıldır öğretmen ve yönetici olarak bu mesleğin içindeyim, programda bahsi geçen görgü kuralları, iletişim konuları aslında karşılaştıkları ilk yer değil. Rehberlik derslerinde, sosyal etkinliklerde öğretmenlerinden bu tarz bilgileri alıyorlar; ama buradaki önemli noktalardan birisi Koç Holding'e gidecek olmak, Çırağan'da bir gün geçirmek, ülkenin güçlü iş adamlarını sanatçılarını, akademisyenlerini okullarında ağırlamak... Koç Holding'in yöneticilerinin sade, zarif halinden etkilendiler. Hem evli, hem de başarılı bir iş kadını olmanın, kariyer elde etmenin çok da zor olmadığını, sadece gayret istediğini gördüler. Bu kişilerin hayatı tek yönden ele almadıklarını, ekranlarda onlara sürekli pompalanan şatafatlı, tek tip giyinen, aynı şekilde davranan, illa marjinal şeyler yaparak istediğini elde edebilen profillerin dışında son derece başarılı, ölçülü insanların çalışma ortamlarına girdiler. Ferihan Diril: Öğrenciler internette bu çalışmalar üzerine yorumlar yapmışlar. Bir arkadaşları eleştirel bir şekilde diyor ki neredeyse hepiniz siyah beyaz giyinmişsiniz . Kız öğrenci de kendinden gayet emin bir tavırla şöyle bir cevap yazmış: "Bu resmi bir geziydi, bir holding ziyareti ve ardından bir yemek gerçekleştirdik, böyle olmamız gerekiyordu." Arkadaşı da kabul ediyor ve diyor ki: "Hımmm, doğru." Lise çağında iş adamlarıyla buluşup hayat dersi alıyorlar

ANNEMİN ÇEYİZ SANDIĞI Ferihan Diril: Annem 73 yaşında vefat ettiğinde çeyiz sandığıma koyduğu son çeyiz hayata dair çeşitli nasihatlerdi ve orada şöyle diyordu: "Kızım insanda çok önemli iki özellik vardır. Birincisi yetenek. Kişi yeteneklerini geliştirirse, iç zenginliğine erişirse gittiği her yere kendini taşıyacağı için hiç bir zaman yalnız kalmayacaktır. İkinci özellik ise kişin kendine olan güven ve özsaygısıdır. Bu doğuştan bize armağandır. Eğitimle desteklenen, ailede kuvvetlenen bu yapıyla donanan kişiyi hiçbir kuvvet yıkamaz. O gerçekten çok bilge bir kadındı. Onun öğütlerini çeyiz sandığımda sakladım ve ihtiyaç hissettikçe faydalandım. Hâlâ yoluma ışık tutan değer katan insan olmak, evlilik, çocuk, toplumla ilgili birçok öğütlerini kitabımda gençlerle paylaştım. Son sözümüzde şu olsun: "Hayat bir seçimdir, neyi seçerseniz onu yaşarsınız."
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.