SUNUŞ
Bir bakkal dükkânından milyonlara hizmet veren güçlü bir süpermarketler zincirine dönüşmenin; azmin, sebatın, dayanışmanın, ahlaklı çalışmanın hikâyesi bu hafta Pazar Kahvesinin konusu... Yıllar evvel küçük bir kıvılcımın peşine düşen oğullar, yeğenler ve torunlar bugün üçüncü neslin de görevi başında olduğu 1400 kişilik kocaman bir ocağı yakarlar. Başta İstanbul Anadolu yakası olmak üzere, Kocaeli, Bursa ve Yalova'da yaşayanlar, güler yüzlü çalışanları, kaliteden taviz verilmeden oluşturulan zengin ürün yelpazesi ve cüzdan dostu fiyatlarıyla alışverişlerini bu ocaktan yapıyorlar. Tüketici olarak hepimizin, evine yakın, yolu üstünde günlük alışverişlerini yaptığı bir marketi vardır; öyle değil mi? Zaten öğrendiğime göre, araştırmalar da bunu destekliyor ve market tercihlerinde eve yakınlığı baş sıralara yerleştiriyormuş. Erenköy'de evimin yakınındaki market bir yıl önce el değiştirdi ve bu durum beni başlangıçta çok üzdü. Zamanla, tanıdıkça bölgemizdeki bu yeni oluşumu sevdim, çeşidi, fiyat politikası, çalışanların ilgisi hoşuma gitti. Daha yakından tanımak ve sizleri de birçok noktada hizmet veren bu zincirle tanıştırmak istedim. Efendim; bu haftaki konuğum Mopaş Marketler Grubu Genel Müdürü ve aynı zamanda 73 zincirin de ortağı olduğu Fayda A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Reşat Narman. Buyurun alışveriş kokan sohbetimize... B.A.
TÜKETİCİLER KALİTEYE VE ÜRETİM TARİHİNE ÖNEM VERİYOR
> Tüketiciler üretim izinleri konusunda hassasiyet gösteriyor mu? Ürünlerin son kullanma tarihlerine dikkat ediyorlar mı?
Özellikle bizim olduğumuz bölgelerde sosyoekonomik ve kültürel olarak bir kalkınmışlık var. Böyle olunca da hizmet verdiğimiz müşteri grubu birçok konuda bilinçli. Tüketiciler tarafından kabul görmüş markaları sattığımız için de tüketicinin güvenini kazanmış durumdayız. Bunun dışında sattığımız tüm ürünlerin üzerinde üretim izin belgeleri de mevcut. Bu durum et ürünleri için de geçerli. Reyonlarda bu firmaların görünür bir biçimde üretim izin belgeleri mevcut. Raflarımızda ürünün tarihi pek geçmez ama ürününe bağlı böyle bir durum olursa da iade veya imha ediliyor.
İsminizle başlasak Mopaş ismi nereden gelir?
Rami'de toptancılığın ardından 1996'da süpermarketçiliğe karar verdiğimizde ilk mağazalarımızı Moda ve Hasanpaşa'da açmaya karar vermiştik ve bu iki bölgenin isimlerinden yaptığımız bir aranjmanla da Mopaş ismi ortaya çıktı
> Bakkaldınız, market oldunuz, bugün büyük bir yerel zincir olma yolunda hızla ilerliyorsunuz, bu başarı nereden geliyor?
Biz birbirine bağlı, değerlerin önemini bilen geleneksel bir Türk ailesiyiz. Bugün üçüncü nesil görev başında ve onları da aynı sevgi, saygı çerçevesinde işe dahil etmek için büyük bir gayret gösteriyoruz. Yönetim Kurulu Başkanımız, amcamız Fazıl Narman'dır. Şu anda 72 yaşında. Kendisi bu işe Erzurum'da bakkalcılıkla başlamıştır. Bizde Karadenizlilik olduğu için Erzurum'da dükkanına "Laz'ın Bakkalı" derlerdi. Bakkalcılık yapardı ama ne isterseniz bulurdunuz; çeşit bulundurur, her isteğe cevap vermeye çalışırdı. Ailesine, arkasından gelen gençlere hep destek oldu. Yeğenlerini çocukları gibi gördü; onlara da dükkan açtı, birlik içinde yetişmemizi sağladı. Neden sonra ailece İstanbul'a geldiğimizde bakkallıktan toptancılığa ardından da marketler zincirine doğru uzanan bir yolda bulduk kendimizi. Ayrı noktalarda, benzer işler yapıyorduk. Amcamın önderliğinde bir araya gelelim marketler zinciri kuralım diye bir vizyon çizdik ve ilk olarak Moda'da bir mağaza, 3 ay sonra Hasanpaşa'da bir yer açtık. Ardından ilk büyük mağazamızı Gebze'de açtık. İlk yıllar genel olarak büyüme çalışmalarıyla ve bunların getirdiği problemleri çözmekle geçti. Ortaklar birbirine destek olarak güç birliği yaptı. Yatırımlar büyüdükçe sorumluluk da paylaşıldı . Bugün İstanbul Anadolu Yakası'nda 33, Kocaeli'de 16, Bursa'da 13, Yalova'da 1, toplamda ise 63 şube, 210 kasayla yılda 15 milyonu aşkın müşteriye hizmet veriyoruz.
BİRAZ DON KİŞOTLUK OLUYOR
> Bakkalcılık demişken "Kahraman bakkal süpermarketlere karşı" yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Doğrusu bugünün şartlarında, eski anlayışla bakkallık yapmayı biraz Don Kişot'luk olarak görüyorum. Biz bakkalcılıktan, marketler zincirine gelinceye kadar bu işte her aşamayı gördük. Pazarda global oyuncular var artık. Bundan 10 yıl öncesine gittiğimizde pazarda üç, beş tane süper market, hipermarket vardı ve pazarın sadece % 5'i ellerindeydi. Ancak bugün baktığımızda pazarın %40- 45'i bu gruplarda. Eskiden 30 bin olan bakkal sayısı geçen yılın verilerine göre %32 küçülmüş. Ticaretin de bir değişimi, gelişimi var ve nasıl ki taş devrinden, tunç, sanayi, devrine geldik ve bugün de bilgi devrini yaşıyoruz, perakendecilik sektörü de gelişim gösterdi. Bakkallar, yerini marketlere bıraktı. Burada, "haksızlık ediliyor, bakkallar eziliyor" diye düşünmek yanlış bana göre. Bizim önümüzde de uluslar arası rakipler var. Her birimiz işimize odaklanıp daha iyisini yapmak için çaba harcamak mecburiyetindeyiz. Bakkalcılıkta eskiden beri şöyle bir anlayış vardır; " Oğlum askerden geldi işi yok, bakkal açayım, şu dükkan boş , bakkal yapayım" Yani bir çeşit boşluk doldurma. Oysa ki bakkallık işi zordur, 16-17 saat çalışmayı gerektirir. İşi iyi bilmek, müşteriye özel ilgi göstermek gerekir. Butik bir iş gibi görülmelidir. Ben yine özel bakkalcılık yapabilen, piyasayı, müşteri isteklerini takip edebilen bakkalların işlerini iyi yaptıkları sürece devamlılıklarını sağlayacağını düşünüyorum.
TÜKETİCİYİ KORUYORUZ
> Tekrar size dönecek olursak tüketici sizi neden tercih etsin, bugün rekabetin en güçlü olduğu sektörde yarışıyorsunuz, diğerlerinden farkınız nedir?
Tüm Tüketicileri Koruma Derneği'nin 2009 yılı "Tüm Tüketicilere Tavsiye ediyoruz" ödülü Mopaş'a layık görüldü. Bunun nedeni de yapılan incelemelerde, 22 bin şikâyet içerisinde Mopaş'a yönelik şikayet bulunmaması ve markanın hizmet kalitesinin incelenerek değerlendirilmesinin sonucu olduğu ifade edildi. Müşterilerimizin beklentisi ve isteği bizim için çok önemli. Müşteri her zaman kaliteli ve uygun fiyatlı ürünlere rağbet gösterir. Müşteri MOPAŞ'a girdiği zaman memnun ayrılmalıdır. Stratejik olarak mağazalarımızı kolay ulaşılabilen, kaliteli mekanlarda, sağlıklı, taze ve ekonomik biçimde perakende ve toptan alışveriş imkânı sağlayan yapılar olarak oluşturuyoruz. Müşterilerimize günlük alışveriş imkanı sağlıyoruz. Manavı, kasabı, pastanesi, temizlik ürünleri her şey bir arada ve uygun fiyat stratejisi uyguluyoruz. Güler yüzlü hizmeti, müşteri memnuniyetini çok önemsiyoruz. Müşterimizden gelen her şikayeti önemsiyor, gerektiğinde evine kadar gidip sıkıntısını çözmeye çalışıyoruz. Müşterimize ayrıca mağazalarımıza gelemediği durumlarda evinden sipariş verme imkanı sağlıyoruz. Raflarımızdaki her ürünün kalite olarak arkasındayız.
> Gıda Güvenliği uygulamalarınız var mı?
Evet, özellikle TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi ( MAM) Gıda Enstitüsü'den "Gıda güvenliği " hizmeti alıyoruz. Yani gıda zehirlenmelerine neden olan mikroorganizmalar, temizlik uygulamaları, personel hijyeni, market satış- depo alanının düzenlenmesi, gıda bozulmaları gibi bir çok alanda eğitim ve danışmanlık hizmeti alıyoruz. MAM Labaratuarlarında Alman Akreditasyon kuruluşu DAR- DAP tarafından akredite edilmiş bir çok gıda analizi de yapılmaktadır. Ürünlerimiz Türk Gıda Kodeksine uygundur. PERDER ÜYESİ OLAN BİR ŞİRKET OLARAK, Tarım ve Köy işleri Bakanlığı tarafından düzenlenen "Güvenilir gıda, sağlıklı hayat" kampanyasını destekliyoruz.
Hedefiniz nedir? > Biraz da Fayda AŞ'den bahsedelim. Birçok yerli marketler zinciri bir araya gelerek Fayda A.Ş.'yi kurdunuz; hedefiniz neydi? Fayda'nın biz tüketicilere faydası nedir?
Önce PERDER'i, yani Perakendeciler Derneğini , ardından da Perakendeciler Federasyonunu oluşturduk. Burada amacımız hükümete ve diğer paydaşlara kendimizi daha iyi anlatabilmekti. Sektörün gelişimi, sadece gönül birlikteliğinden öte, bir ticari birlikteliğinde gerektiğini bize gösterdi ve bu düşünceden hareketle Fayda AŞ., 73 tüzel ortağın eşit hissesi ile kuruldu. Private Label ürünler ve özel ürünler alıp satmak istedik. Gıda dışı ürünlerde de, rekabet gücümüzün artması için böyle bir organizasyon oluşturduk. Tüketiciye piyasanın %25 altında ürün satın alabilme fırsatı sunuyoruz. Fayda AŞ kendi markalarını oluşturuyor. Evyap, Hayat Kimya, Aymar, Oba makarna, Ankara Makarna, Kalecik Un gibi güçlü firmalardan ürün tedarikimizi yaparak temizlik ürünlerinde Saff, gıda da Nefis markalarıyla ürünlerimizi satışa sunuyoruz.
> Markalı olan aynı zamanda da kaliteli midir? Marketlerin kendi adlarına ürettirdikleri markalara ne kadar güvenelim?
Markayı tutunduran reklamdır ve ürünün fiyatını da etkiler. Güvendiğiniz bir mağazanın adına yaptırdığı ürünlerden de korkmamak gerekir. Tümünün sağlık şartlarına dikkat edilmiş, gerekli izinler alınmış, laboratuvar çalışmaları yapılmıştır. Merdiven altı dediğimiz üretimi dışında tutuyorum ki bu özellikle açık deterjanlarda çok oluyor, ne olduğunu, nerede üretildiğini bilmediğimiz ürünlerden uzak durarak "private label" dediğimiz ürünler için söylüyorum bunları kullanmak tamamen tüketicinin tercihidir.
> Marketçilikte poşet kullanımı çok fazla, hem sağlık hem de çevre açısından çok zararlı, kesekağıdı, file, vb. uygulamalara geçilemez mi?
Biz MOPAŞ olarak PERDER ile birlikte, halkımıza " acaba kese kağıdı ya da file kullandıra bilir miyiz" diye ciddi bir çaba harcadık. Hatta İstanbul, Ankara ve İzmir'de tüketicilere bir anket yaptık ve sonuçlar maalesef üzücü oldu. Ben dönüşümlü poşet kullanırım" yani filemi, çantamı yanımda taşırım diyen tüketici sayısı sadece % 8 çıktı. Burada her konuda ciddi bir tasarruf ve koruma var ancak müşteri uğraşmak istemiyor. Market poşetini çöp atma vb. birçok işinde güncel olarak kullanıyor. Bizim marketlerimize bu bilinçle gelen tüketici sayısı %1'dir bile diyemem. Bunun için önce tüketicinin bilinçlenmesi ve böyle bir geçişe destek vermesi gerekir.