samdan
camii
hayirli-ramazanlar

Mutluluğun enerjisi

A -
A +

Bu hafta sizlerle Amerikan Aeronautical Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Willim Bloom'un "mutluluk ve enerji" arasında nasıl bir ilişki kurduğundan bahsetmek istiyorum. "Bizi güldüren mizahın, normalde özel bir biçimde tıkanmasını beklerken, bir şeyin içinden hareket ettiğini ve salındığını gördüğümüz enerji olduğuna inanıyorum. Tıkanmış şey herhangi bir eşya, bir kişi, bir yer, bir fikir veya bir duygu olabilir. (Mevki, tıkanmış enerjidir, öyle değil mi?) Yeni fikirler enerjilerini yönelttiklerinde yasak ve tehlikeli düşünce alanları gülünç hale gelir." diyor Prof. Willim Bloom... Mizah duygusu Prof. Blomm'a göre "Palyaçolar, sabit fikirlere daima enerji yollar"...."Bu önemli bir şeydir, çünkü gülmek iyileştirici bir etken olarak giderek daha fazla ilgi görmektedir. İngiltere'de ulusal sağlık kahkaha kliniği bile bulunuyor. Biyokimyasal olarak beyin, kendini iyi hissetme kimyasallarını (endorfin) güldüğümüzde bedene salıyor, bunları da bütün sistem hissediyor. Mutluluk, gevşemiş durumdaki iyi hissetme haline dönüşen mizah duygusudur. Mutluluk, daima sıcak ve rahat hareket eden bir enerjidir. Mutluluk sizi gerçeklikten uzaklaştırmaz. Aslında gerçek mutluluğun çelişkisi, ıstıraba daha iyi bakmanıza ve onu avutmanıza izin vermesindedir. Bilgelik ve sevecenlik, mutluluğun yoldaşlarıdır. Ya hoşgörü... Eğer bu genel iyi niyet duygusu isteniyorsa, enerjinin bütün beden aracından hareket ettirilmesi gerekir. Sıcak enerji, fiziksel bedenden olduğu kadar duyguların ve zihnin içinden de hareket ettirilmelidir. Bunun ne zaman iş gördüğünü biliriz, zira o zaman gevşemiş durumda ve hoşgörülü oluruz. Hoşgörü, akışkan ve esnek bir enerji alanıdır. Onaylamadığınız veya hoşunuza gitmeyen şeylerle karşılaştığınızda iyi niyetiniz uçup gitmez. Mutluluk ve hoşgörü, iyi arkadaşlardır. Enerji olarak hoşgörü; soğuk, sert, tembel veya inatçının zıttıdır. Hoşgörü, kıvrılır ve akar. Eğer mutluysanız ve negatiflikle karşılaşırsanız donup kalmazsınız ya da onunla savaşmaya kalkmazsınız. Topraklanmış durumda kalıp nefes alarak, enerji ve tavrınızı akışkan bir şekilde hareket ettirirsiniz ve ne yapacağınızı sonra değerlendirirsiniz. Bu, mutluluğun kesin ögesidir. Akışkan bir şekilde cevap verirken, ne olursa olsun, sıcak ve rahat bir şekilde bedeninizdesinizdir. Enerji akmaya devam eder ve korku, nefret ya da dargınlık halinde engellenmez. Titreşiminiz, pozitif ve iyilik dolu kalır. ------ >> UZMANLARDAN DÖRT ALTIN TAVSİYE >>> FİZİKİ UYUM > FİZİKSEL bakımdan vücudunuzun şekli ne olursa olsun huzurlu olmanız ve onu kabul etmeniz gerekir. Eğer vücudunuzu beğenmezseniz, vücudunuz kendisini mutlu hissedemez. Onu beğenmek ve kabul etmek zorundasınız. Görünüşlerini beğenmeyen veya kendilerine acı veren sakatlıkları olan kişilere, bunun zor gelebileceğini biliyorum. Fakat sizi her yere götüren fiziksel aracınıza karşı sevecen olmanız gerektiğine de eminim. Bu, onun içinden sıcaklık ve sevginin enerjisini geçirir. > Eğer bedeninizle uyumlu bir fiziksel ilişkideyseniz, yiyecek ve egzersiz olarak onun neye ihtiyaç duyduğunu hissetmeye başlarsınız. Genellikle sağlıklı bir perhiz ve düzenli egzersiz ister. Egzersiz veya perhizin türü, size bağlıdır. Gene de hoşlanarak egzersiz yapılmalı ve yemek yenmelidir. > İçsel bir gülümsemeye sahip olduğunuzu fark ediyorsunuz. Eğer isterseniz, gerçekten yavaşça gülümsemeye başlayın. İçinizde giderek oluşmaya başlayan iyilik ve sevgi halini hissedin. Bu sevgi dolu ışımayı şimdi fizik bedeninize ve iç organlarınıza vereceksiniz. Sanki boğazınızın içinden aşağıya gövdenizin büyük boşluğuna bakıyormuşsunuz gibi içinize odaklanın. En yüksekten en içteki organlarınıza bakıyorsunuz. Tek tek kalbinizi, akciğerlerinizi, karaciğerinizi, böbreklerinizi ve diğerlerini sıcak, içten bir gülümsemeyle selamlıyor ve onun iyi olmasını diliyorsunuz. Onun sıcak cevabını hissediyor ve hissettiğiniz şeyin değerini anlıyorsunuz. Sıcak bir tavır içinde bedeninizi hareket ettirmeniz gerekiyor. >>> HİSSİ KABUL > DUYGUSAL bakımdan, hislerinizin tek bir yere saplanıp kalmasına izin vermemeye çok dikkat ederek onları sıcak ve hareketli durumda tutmanız gerekir. Bazılarınız çok zor veya baskıcı yerlerde yaşıyor olabilir, ancak gene de sevgi içinde esneklik göstermenize ve duygularınız üzerinde birtakım alıştırmalar yapmaya ihtiyacınız vardır. > Öncelikle bütün duygularınızı tamamen kabul edip onlardan hoşlanmanız gerekir. Mizah hissinizi veya cömertliğinizi sevmeniz kolaydır. Kıskançlık ya da kininiz için sevgi duymak o kadar kolay değildir. Mutluluk ve sevgi, şartsızdır. Hiçbir şeyi dışlamazlar. Şekli ne olursa olsun fizik bedeninize karşı bir sıcaklık hissettiğiniz gibi, duygularınızı da sevgiyle kabullenmelisiniz. Her şeyi kabul etmek zorundayız. Bu şekilde farkındalığınızın coşkusu, bütün haletlerinizde belirir. > Hem öfke ve kızgınlık hem de huzur ve sevgi yeteneğiniz var. Kıskanç da olabilirsiniz, bencil olmayan, özgeci bir kişi de olabilirsiniz. Güven duymak da var, güvensizlik duymak da var. En kötüsünden en iyisine kadar bütün duygu yelpazenizin yavaş yavaş farkında olun. Onları kabul edin ve onlara gülümseyin. Mutluluğun temellerini kurarken, bu kabul, kendi kendine şifanın da güçlü bir yoludur. > Sizin tarzınız olmayan duyguları hissetmeyi denediniz mi? Romantik ve şairane duyarlılığı denediniz mi? Bir futbol takımına tezahürat yaptınız mı? Trajedi ve sevinci hissedebilir misiniz? Alışık olmadığınız tarzdaki filmleri seyreder misiniz? Komedi şovlarını dinleyin. Gözyaşı döktüren filmler izleyin. Fakir ve yardıma muhtaç olanları fark edin. Açlıktan ölen çocuklara odaklanın. Bütün bu farklı şeylerin duygularıyla kendinizi değişik gerilimlere tabi tutun, ama onlardan herhangi birisine takılmamaya dikkat edin >>> ZİHİN EGZERSİZİ > ZİHİN, psikolojik yapının esneklik göstermeyen kısmıdır. Ne olursa olsun düşündüğümüzün doğruluğuna tutunup kalmayı severiz. Zihinsel katılık zamanımızın baş belasıdır. İyi eğitim ve özendirici anne babaların bize her türlü düşünce ve fikir arasından geçebilecek işlek ve akıcı zihinlere sahip olmayı öğrettikleri zannedilir. Daha ileri düşünmeyi durduran doğru cevaplar, sıkıcı ve sağlıksızdır. Onlar, haraket etmeyen sabit fikirler ve tavırlardır. Tıkanık zihinsel enerjilerdir. Mutluluğu baltalarlar. > Sakinleşin ve topraklanın. Gırtlak ve başınıza odaklanın. Ne tür bir düşünüş biçiminiz var? Sanatla mı yoksa bilimle mi ilgilisiniz? Dağınık mı yoksa düzenli misiniz? Gevşemiş durumda mısınız, yoksa gergin misiniz? Kendinize karşı dürüst olun ve farklı bir zihne sahip olmanın nasıl bir şey olabileceğini düşünün. Düşünce biçimlerinizin, tasarımlarınızın, zanlarınızın ve yargılarınızın farkına varın. Hepsini severek kabullenin ve başka türlü düşünmeye gayret edin. > Düzenli zihin egzersizi yapın. Bütün hayatınız boyunca aldırmaz bir kişi olmuşsanız ve hiçbir kanaatiniz yoksa bir süre fanatik düşünceler düşünmeyi deneyin. Zihinsel enerjinizi hareketli tutun! >>> İÇİNİZDEN GELENİ YAPIN > FİZİKSEL, duygusal ve zihinsel araçlarınızla egzersiz yaptıktan sonra, sizi mutlu eden durumları ve enerji alanlarını bulduğunuza emin olun. Çok hoşunuza giden belli tipte bir ağaç varsa, bir tane yetiştirin. Eğer bebekler iyi niyetinizi uyandırıyorsa, bir oyun grubuna gönüllü yazılın. İçinizden geleni yapın. * Mutluluk ve iyi niyet enerji alanlarının farkında olun. Akışkan bir şekilde bu enerjilerin bedeninizde, sinir ve dolaşım sistemlerinde, kas ve kemiklerinizde dolaştıklarını, beyninizi taradıklarını ve onun içinde sarmallar çizdiklerini tahayyül edin. Bırakın bu enerjiler dans etsin ve bütün duygularınızın içinden aksın. * İçinize işlemiş özel bir yer veya kişi olabilir. O yeri ve kişiyi düşünün. Dikkatinizi o yerle veya o kişiyle bağlantıda tutun. Nasıl karşılık verdiğinizi hissedin ve bunun büyümesine izin verin. * İyi duyguları, içinizde dolaştırın. Sonra topraklanın, hafifçe nefes alın ve tam olarak gevşeyin.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.