KONUŞMAK, insanın başkalarına kendini sözlerle anlatabilmesidir. Bu müstesna özellik, yalnızca insanoğluna bahşedilmiştir. Konuşma insanın kişiliğini, seviyesini ve seciyesini sergiler. Etkili bir konuşma, kapıları açan en iyi anahtar, mücadeleleri kazandıran en iyi silahtır. Ancak konuşurken, çoğunlukla nasıl söylediğimiz, ne söylediğimizden daha etkilidir. Etkili ve güzel bir konuşmada konunun içeriği kadar söyleyiş tarzı da önemlidir. Neyi, ne zaman, nerede, nasıl söyleyeceğini bilmeyen bir kişinin güzel konuşması çok zordur. Herhangi bir isteğin ifadesinde, seçilen kelimelerin ve söyleniş tarzının kişiler üzerinde farklı etkiler uyandıracağı unutulmamalıdır. Yunus Emre ne güzel söylemiş: "Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı / Söz ola ağulu aşı, bal ile yağ ede bir söz." Aranan bir kişi olmak Yerine, kişisine, zamanına ve konusuna göre nasıl konuşacağını bilmeyen bir şahsın, asker arkadaşıyla konuştuğu şekilde amiriyle konuşmasını yadırgamamak gerekir. Toplumda sevilmek ve sayılmak, kendini dinletmek, aranan bir kişi olmak, konuşma kurallarını iyi bilmek ve bu kuralları başarılı bir şekilde uygulamakla mümkündür. Kişinin kendi çevresindeki diğer insanlarla sağlıklı bir iletişim kurmasında alışkanlıklarının ve anlayışının payı büyüktür. "Can çıkmadan huy çıkmaz" denmiştir ama güzel konuşmak için bazı alışkanlıklardan kurtulmak gerekir. Davranış yanlışları "Hep ben bilirim, sen bir şeyden anlamazsın, en iyisini ben yaparım, o da bir şey mi, benim dediğim doğrudur" tarzındaki ifadelerden uzak durmakla işe başlayabilirsiniz. Bazı insanlar kendilerinden başka kimseye önem verme?dikleri için çoğu zaman muhataplarını dinlemezler, yerli yersiz sorularla ilgisizliklerini de göstermiş olurlar. Böyle bir davranış, kişinin kendisine ve karşısındakine saygısızlığının da bir göstergesidir. Birisi konuşurken araya girmek, sorular sormak, sabırsızlık göstermek, itiraz etmek sözü kesmeyle ilgili bir davranış yanlışıdır. Birini dinlerken anlaşılmayan hususlar olabilir. Başkalarını hafife alarak onları toplum içinde zor duruma düşürmek, kişilerin fizikî yapıları için hoş olmayan sıfatlar kullanmak, birtakım eksiklikleri güzel olmayan bir üslûpla söylemek alay etme alışkanlığıyla ilgilidir. "İstediğini söyleyen istemediğini işitir" sözünü her zaman hafızada tutmakta yarar vardır. Önce samimiyet Başkalarına konuşma hakkı tanımayan, ilgili ilgisiz sürekli olarak ben konuşayım, bu konuya bir açıklama da ben getireyim anlayışıyla sözü gereğinden fazla uzatan kişilerin ortaya koyduğu bir davranış yanlışıdır. Geveze insanlar, çoğu zaman ölçüyü kaçırarak dinleyenleri sıktıkları için toplum tarafından sevilmezler. Başkalarına ait düşüncelere her zaman katılma gibi bir zorunluluk olmamakla birlikte katılmadığımız fikirlerle ilgili eleştirileri de söylemenin uygun bir yolu vardır. Sıra gözetilmeden, saygısız bir üslûpla, kaba sözlerle yapılacak eleştiri, elbette konuşma kurallarını bilen, aydın bir insanın sergileyeceği tavır değildir. Kişinin tavırları, kıyafeti, konuşmaları, anlayışı, düşünceleri; yetiştiği ortamla, aldığı eğitimle, kültürle uyum içinde olmalıdır. Mevlâna'nın ifadesiyle kişi ya olduğu gibi görünmeli ya da göründüğü gibi olmalıdır. Aksi hâlde insan, bülbülü taklide çalışan karga gibi gülünç bir duruma düşer. Bu sebeple yapmacık tavırlardan vazgeçmek gerekir. Zaten konuşmada inandırıcı olmanın yolu da samimiyetten geçmektedir. Kaba konuşmalar Başkalarının düşüncelerine saygı duymayan, kendi düşüncesini ister doğru ister yanlış olsun kabul ettirmeye çalışan, hoşgörüye tahammülü olmayan kişilerin ortaya koyduğu davranış yanlışlarından biri de kesin konuşmaktır. Özellikle tam olarak bilinmeyen konular hakkında bu anlayışla fikirler yürütmek, haberler vermek, zaman zaman kişiyi yalancı durumuna da düşürür. Kişinin birilerine karşı kendini daima güçlü, haklı, kabadayı göstermek ister gibi bir anlayışla ve sert bir ses tonuyla, birilerini tehdit eder gibi konuşması da bir davranış yanlışıdır. Yanlış bir düşünce ne kadar kaba, sert bir üslûpla söylenirse söylensin doğru olamaz, kişiyi haklı çıkarmaz, sadece konuşanın ne kadar kaba birisi olduğunu gösterir. >> Dinlemesini bilin!.. Etkili konuşmanın kuralları, hem iletişim kazalarını önleyecek hem de yanlışlardan kurtulup, kendini doğru ve etkili bir şekilde ifade etmenizi sağlayacaktır. >> Muhatabınıza önem verin, saygılı olun ve övünmeyin. Bu aynı zamanda kişinin kendisine olan saygısının da gereğidir. >> Dinlemesini bilin. Siz muhatabınızı dinlemezseniz karşı tarafın sizi dinlemesini istemeye hakkınız olmayacaktır. Her kafadan bir sesin çıktığı, herkesin aynı anda konuşmaya çalıştığı, gürültülü ve ilgisiz bir ortamda güzel konuşmak mümkün değildir. >> Samimî olun ve yapmacıklıktan sakının. Söylediklerinize öncelikle sizin inandığınız her hâlinizden belli olmalıdır. >> Yere, zamana, duruma, muhataba uygun bir konu seçin ve boş konuşmayın. >> Düşündüklerinizin hepsini söylemeyin, fakat söylediklerinizi düşünüp söyleyin. >> Söyleyecek sözünüz olmadığı zaman susmasını bilin. Sözü gereksiz yere uzatmayın. >> Konuşmanın sabır taşıracak uzunlukta olma?masına dikkat edin. >> Çevrenizdekilere sık sık nasihat vermeye kalkışmayın. Sizin düşünceniz sorulursa usulüne uygun olarak karşılık verin. >> Konuşurken kelime seçimine, bunları doğru söylemeye ve üslûbuûnuza özen gösterin. >> Söz varlığınızı genişletmeye çalışın. Sınırlı bir dille, tekrarlanan kelimelerle konuşmayın. Anlamını tam bilmediğiniz kelimeleri kullanmaktan sakının ve kelimeleri doğru telaffuz edin. >> Kelimelerin söylenişine ağız özelliklerini yansıtmayın. >> Mümkün olduğu kadar sağlam cümleler kurmaya çalışın. Uzun cümlelere hâkim olamıyorsanız kısa cümleleri tercih edin. >> Sesin insanın kişiliğini yansıtan önemli bir unsur olduğunu unutmayın. Dalgınlık, yorgunluk, hastalık, korkaklık, zayıflık, çekingenlik, kendini beğenmişlik gibi nitelikleri konuşmaya yansıtmamaya özen gösterin. Pürüzlü, kaba, sert, çok ince, hım hım, genizden gelen sesin dinleyenler üzerinde olumlu etki bırakmayacağını unutmayın. >> Sesinizin tonunu duygu ve düşüncenizin özelliğine göre ayarlayın. Vurgulara dikkat edin. Konuşmada jest ve mimiklerden aşırılığa kaçmadan yararlanın. >> Muhatabınızla göz irtibatını kesmeyiniz. Konuşma sırasında bir noktaya, bir yere veya başka yerlere değil, konuştuğunuz kişi veya kişilere bakın. >> Konuşma sırasında kendinize ait bir üslûp geliştirmeye çalışın. Yeri geldikçe benzetmelerden, tezatlardan, özlü sözlerden, fıkralardan yararlanın. ------------------- >> Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi, Gençlerin Dünyası Köşesi, 29 Ekim Caddesi No: 23 Yenibosna, İstanbul e-mail: betul.altinbasak@tg.com.tr Fax: 0 212 454 31 00