Bir zamanlar birbirimize yazdığımız güzel mektupların, özel günlerde attığımız tebrik kartlarının yerini artık e-postalar aldı. İnternet'in olmadığı günleri bilenler mektup ile yazışmayı hatırlayacaklardır. Güzel kâğıtlara özenle yazılan mektuplar, zarfa yerleştirilir, pullar dikkatle yapıştırılırdı. Öte yandan internet ile büyümüş yeni nesil için iletişim aracı şimdilerde e-postalar oldu... Onlar postacıdan mektup beklemeyi hiç yaşamamış, belki de hiç zarfa pul yapıştırmamış olanlar. İnternet olmadığı zamanlarda, şimdilerde başkasının bilgisayarından postalarını okumak veya başkası adıyla posta yazmanın yanlış olduğu gibi mektup yazmanın da belli kuralları mevcuttu. Günümüzün hızlı iş ve özel hayatının olmazsa olmazı, iletişimi kolaylaştıran e-postalar ile ilgili olarak yazılı görgü kurallarını tanımlamak için iş hayatındaki görgü kurallarının terimi olarak kullanılan "Etiquette" internet için uyarlanınca ortaya "Netiquette" kavramı çıkmıştır. Her şey gizli değil İnternet kuralları anlamına gelen "Netiquette", zamanla oluşmuş ve büyük çoğunluk tarafından kabul görmüştür. Bu kurallara uymazsanız internete bağlanamazsınız diye bir şey yok. Ancak herkesin bir araya geldiği ortamlarda tepki alırsınız, yazıştığınız kişiler tarafından hoş karşılanmazsınız, yardımlaşma ve paylaşmanın bu denli yoğun olduğu bir ortamdan yeterince yararlanamazsınız. Bu kuralların bazıları yeni başlayanlara anlamsız gelebilir; bu yüzden sıkça hatalar yapılır. Oysa hepsinin bir açıklaması vardır. Anlatınca siz de hak vereceksiniz. Size nasıl davranılmasını istiyorsanız karşınızdakine öyle davranın. Çok genel bir kural, ancak internette kimliğin gizli olması saldırgan, kaba üslup kullananlara cesaret veriyor. Oysa hiçbir şey yeterince gizli değildir. Gerçek kimliğinizi bilen veya bulabilen kişiler önünde sonunda çıkabilir. Sınırlama istemiyorsanız İnternette çoğu kişi gerçek kimliğini gizler. Hiç tanımadığınız, bazen yüzünü görüp sesini duymadığınız, yaşını, cinsiyetini, fiziksel özelliklerini bilmediğiniz insanlarla iletişim kurarsınız. Arada mesafeler vardır; o kişiyle gerek gerçek hayatta gerek internette bir daha karşılaşmanız söz konusu olmayabilir. E-posta, haber grubu, sohbet gibi ortamlarda yazdığınız sözcüklere doğal olarak beden dili girmez. Kısacası hem bu serbestlik hem de gerçek hayattan farklılıklar çok kolay yanlış anlamalara neden olabilir. Bunun yanında hızın, bilgisayar kullanma alışkanlıklarınızın önemli olduğu bir ortamda yazışıyorsunuzdur; bunun getirdiği sınırlamalarla mümkün olduğunca az uğraşmak istersiniz. Açık cümleler kullanın Yüz yüze iletişimin birer parçası olan beden dili ve ses tonunun internet ortamında eksikliği iletişimde ve kişinin kendisini yeterince ifade etmesinde bazı eksiklikleri de beraberinde getirmektedir. Yazdığımız kişi veya gruba kendimizi en iyi şekilde ifade etmek için açık ve net cümleler kurmaya ve konuyu fazla uzatmadan ifade etmeye özen gösterilmelidir. Unutmamalı ki, okuyan kişi internet kullanımı için saat başına ücret ödüyor olabilir. İş yazışmalarının dışındaki elektronik posta kullanımında duyguları ifade etmek için bir takım görsel destekler de gelişmiştir ve bu semboller, iş hayatı dışındaki postalar için daha uygun olacaktır. Önyargılardan uzak ama... İnternette yüz yüze iletişimden farklı olarak, belki de internetin olumlu yanı olarak sayacağımız bir özelliği de sizi kadın, erkek, yaşlı, genç gibi niteliklerinizle veya kıyafetinizle, dış görünüşünüzle değerlendirmemesi ve ön yargılardan uzak olmasıdır. Ancak bu, ilk izlenimden uzak olduğu anlamına gelmemektedir. Elektronik posta gönderirken gönderdiğiniz kişinin sizin mesajınızla ilk karşılaşması postanın konusunda olacaktır. Postanın konusunun içeriğiyle örtüşen, gönderdiğiniz kişinin daha sonra göndermiş olduğunuz postayı diğer onca posta arasından bulabilmesini sağlayacak derece açık olması büyük önem taşımaktadır. Konusu olmayan bir posta profesyonellikten de uzak olacaktır. Bazı zamanlar bir kişi ile yazışırken cevap verdiğimizde içerik farklı bir görüş belirtiliyorsa konuyu da ilgili olacak şekilde değiştirmek gerekmektedir. > Email suiistimalcilerine dikkat İnternetin ulaştığı kitle ve bu kitlenin büyüklüğü düşünülecek olursa bir de kişi sayısı sınırsız elektronik posta göndermenin bedava olduğu bir ortam bazı kişilere de yeni ancak yasal olmayan iş alanları doğurmuştur. Farklı yöntemlerle milyonlarca kişinin elektronik posta adreslerini ele geçirerek bunları reklam verme amacıyla kullanan ve hatta bu adresleri satan kişilere de yeni bir imkân oluşmuştur. Bu tür reklam amaçlı gelen postaların İngilizce karşılığı olarak "Spam" terimi kullanılmaktadır. "Spam" postalara karşı şirketler sistemlerine tedbirler almakta, yazılımlarla bu çeşit postaları engelleme yoluna gidilmektedir. "Netiquette" aykırı bu kavramı, başka bir değişle devamlı sizi ev veya iş telefonunuzda arayan ve bir şeyler satmaya çalışan kişilere benzetebiliriz. Yazdıklarınızın herkesin erişimine açık başka bir bilgisayarda tutulduğunu ve başkaları tarafından yedeklenebileceğini dikkate alın. Bu yazdıklarınız, ileride çelişkiye düşerseniz "aleyhinize delil olarak" kullanılabilir. > Türkçe'yi özendirin >> Yazılan metinde imla hatalarını önlemek için son kontrolü yapıp, eklenmiş olan dosyaları, yeniden gözden geçirip göndermek muhtemel yanlışları düzeltecek ve yine kendimizle ilgili yanlış mesaj vermeyi engelleyecektir. >> Karşınızdakine yazdıklarınızı "yüzüne karşı söyleyebilir miydim" diye düşünün ve buna göre tekrar kontrol ederek gönderin. Yapılan araştırmalar, internet ortamında yazışan kişilerin, gerçek hayatta karşılaşınca farklı davranışlar sergileyebileceklerini göstermektedir. >> Mesajlarınızı tümüyle büyük harflerle yazmayın. Duygularımızı karakterlerle ifade ediyoruz; bu internette bağırmak anlamına gelir. Hem okunması da zor olur. E-posta programları HTML içeriğe sahip, yani web sayfası gibi hazırlanmış e-postaların ve haber grubu mesajlarının gönderilmesine izin veriyor. Ancak bu, gönderilen mesajın boyutunu artırır. Karşınızdakinin bu mesajları alırken sıkıntı çekebileceğini, sizin yüzünüzden başka mesajlarını da almakta zorlanacağını düşünerek hareket edin. >> Okunaklı mesajlar göndermeye dikkat edin. Türkiye'de oturan kişilere yazdığınız mesajlarda Türkçe karakter kullanmaya çalışın ve Türkçe karakter kullanımının yaygınlaşmasını destekleyin. >> Gereksiz mesajlar, kullanıcının okumayı kendi tercih etmediği ilan mesajları İngilizce'de "junk mail" veya "spam" olarak adlandırılır. Türkçeye "çöp mesaj" olarak çevirebiliriz. Kullanıcıların PC'lerine indirmek ve okumak istemeyeceği tüm mesajlar bu sınıfa girer. Bunları indirmek zaman aldığı ve telefon faturalarını yükselttiği için kimse hoş karşılamaz. >> Sisteminizde mutlaka bir anti-virüs programı kullanın. Bu sadece kendi güvenliğimiz için değil. Virüslü dosya göndererek başkalarının sistemini riske atmaya da hakkımız yok. >> Sohbet odalarında kullanıcılar bazen sinirlerine hakim olamayıp sert tartışmalara girebilirler. Bunun sonucunda o odanın yöneticileri tarafından odadan atılmaları (girişlerinin engellenmesi) mümkündür. Bunun dışında güvenlik programları kullanmıyorsanız bilgisayarınıza internet üzerinden saldırıp verilerinize zarar verebilecek beceride kimseler de olabilir. >> İnternet üzerinden başka kullanıcıların sistemlerine onlardan izinsiz erişmek yasalar karşısında bir suçtur. Bu yüzden büyük cezalar alan kullanıcılar vardır. İnternet üzerinde bu tür işlerde kullanılabilecek kötü niyetli programlar bulsanız bile asla kullanmayın. > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi, Gençlerin Dünyası Köşesi, 29 Ekim Caddesi No: 23 Yenibosna, İstanbul e-mail: betul.altinbasak@tg.com.tr Fax: 0 212 454 31 00