Tatilde çalışarak dinlenin

A -
A +

DERSLERDE boğuşulan bir dönemin ardından sonunda yarıyıl tatili de geldi. Yaz tatili kadar olmasa da, derslerden, sınıftan ve okul koridorlarından birkaç hafta uzak kalacak olmak bütün öğrencilere çok iyi gelecek ve ikinci döneme oldukça dinlenilmiş olarak başlanılacak. Bu tatil, sabah erkenden kalkmanın, uykulu gözlerle yola koyulmanın, öğretmenlerinizi dikkatlice dinlemenin, ödevleri yapmanın, kitapları okumanın, notlar içinde kaybolmanın ve tabii girdiğiniz sınavların bir ödülü. Tatili iyi değerlendirin. Karne notları ile başı dertte olmayanlar için bu tatil eminim bol bol uyumak, kitap okumak, film ve televizyon seyretmek, sinemaya gitmek, gezmek, hobilerinize vakit ayırmak, arkadaşlarla geç saatlere kadar oturmak ve tabii ki bilgisayarda gönlünüzce sörf yapmak anlamına geliyor. Ancak çeşitli sebeplerden sonuç istediğimiz gibi gelmediyse ne olacak? Sorunun cevabı da aslında oldukça basit. Hiçbir şey olmayacak. Bu durum dünyanın sonu değil ve biraz fazla çaba gösterilmesi halinde telafisi yapılabilir. Yeni bir çalışma programı Verimli bir yarıyıl tatilinin ilk şartının dinlenmek olduğunu herkesin kabul etmesi lazım. Ama şunu sakın unutmayın: Tatil dönemi belli bir dinlenme, tekrar enerji toplama, başka alanlara yönelerek ders stresinden uzaklaşmak içindir. Ancak bu şekilde yeni döneme daha enerjik ve daha istekli başlayabilirsiniz. Yapmanız gereken, sadece bu döneme özgü yeni bir çalışma programı oluşturmaktır. Günün, haftanın ve yarıyıl tatilinin sonunda ulaşmayı düşündüğünüz yeni hedefler belirlemelisiniz. Bu hedefler çalışma isteğinizi kamçılayacak nitelikte olmalıdır. Hayali ve gerçekleşmesi imkansız hedefler, belli bir süre sonra ümidinizin kırılmasına ve çalışma isteğinizin azalmasına sebep olabilir. Unutmanın çaresi: Tekrar Beynimizin yapısı gereği, öğrendiklerimizin yüzde 80'ini bir gün sonra unutuyoruz. Sürekli öğrendikçe sürekli unutuyoruz. Oysa her öğrenme bir öncekinin üzerine bina edilir. Eksik bilgilerin üzerine yapılan öğrenme verimli sonuçlar vermez. Çünkü zeminde çatlaklıklar olan binanın ayakta duramaması gibi eski bilgilerde eksikler olması yeni bilgilerin tam ve bilinçli olarak öğrenilmesini engeller. Bu durum, öğrenciler için büyük bir problemdir. Çünkü sınavlarda başarılı olabilmek için öğrenilen bilgilerin unutulmaması gerekir. Her sorunun bir çözümü olduğu gibi bu sorunun da çözümü vardır: Tekrar... Tekrar çalışmalarının en güzel yapılacağı zaman dilimi de tabiî ki "yarıyıl tatili"dir. Yarıyıl tatilini iyi değerlendiren öğrenciler, birinci dönem konularını tekrar etmiş olacaklarından ikinci dönem için iyi bir öğrenme zemini oluşturacaklardır. Zamanı verimli kullanın Bakın Eğitimci Uzman Yunus Bilge bu konuda neler diyor: * Tatili ikiye bölün: Bu bölümlerden sadece birinde ders çalışabilirsiniz. Bizim tavsiyemiz, ilk periyodu çalışmak için değerlendirmenizdir. Çünkü ilk bölümde bir hafta ara verilince ikinci hafta derse oturmak öğrenci açısından çok zor olmaktadır. Verilen ara, sizi dersten soğutur. * Tekrar edilecek dokümanları belirleyin: Okulda birinci dönem gördüğünüz konuların neler olduğunu belirleyerek işe başlayın. Çözdüğünüz soruları, örnekleri ortaya koyun. * Dersleri hangi günlerde çalışacağınızı planlayın: Mesela; birinci gün Türkçe ve matematik, ikinci gün fen ve sosyal... gibi. Her gün bir dersiniz ile ilgili örnekleri, soruları gözden geçirebilirsiniz. Veya her gün azar azar dört derse de çalışabilir; testler çözebilirsiniz. * Ders çalışma sürenizi belirleyin: Ders çalışmayı 40 dakika ders, 10 dakika teneffüs, 40 dakika ders şeklinde birbirini takip eden periyotlar şeklinde de yapabilirsiniz. Ama bizim önerimiz konu konu ilerlemenizdir. Önemli olan ders başında geçirilen sürenin çokluğu değil sürenin niteliğidir. Anlayarak ve öğrenerek doldurduğunuz yarım saat, dikkatsiz bir şekilde geçen iki saatten daha verimlidir. * Eğlenmeye de zaman ayırın: Çalışmak kadar dinlenmek de gerekir. Her şeyin dengeli olanı en sağlıklısıdır. Bilinmelidir ki başarılı olmak için insani yönlerimiz de iyi olmalı... Arkadaşlarımızla sohbet etmeli, dostlarımızla gezebilmeli, akrabalarımızı ziyaret etmeliyiz... * Tekrarın da tekrarını yapın: 20 - 40 dakikalık bir ders süresinden sonra 10 dakikalık bir tekrar çalışması yapmanız en uygun olanıdır. Tekrar bir defalık bir çalışma değildir. Öğrencilerin yanılgıya düştükleri noktalardan biri, çalışma sisteminde dersin başında geçen sürenin çokluğunun öğrenmeyi artıracağı düşüncesidir. Oysa bu düşünce yanlıştır. Tekrar yapılmazsa kalıcı öğrenme olamayacaktır. Öğrenilenlerin kalıcı duruma gelmesi için tekrarların sıkça yapılması gerekir. Sözel dersleri tekrar okuma ve önemli noktaları not tutma şeklinde; sayısal dersleri de problemlerin sonucunu bulana kadar çalışma şeklinde yapmalısınız. İlk tekrarı, derste tuttuğunuz notlardan yaparsanız daha faydalı olacaktır. Tekrar edilecek konu çok fazlaysa bunlar içinden unuttuğunuz düşündüğünüz veya sorularda çok fazla yanlışınızın çıktığı konuları tercih etmelisiniz. ------- >>> Ailenizle tartışmaktan kaçının Yarıyıl tatilleri, aileyle daha fazla zaman geçirmek için iyi bir fırsat olduğu kadar, anne-babalarla çocukların sıkça tartıştığı zamanlardır. Çünkü; >> LGS veya ÖSS'ye girecekler için daha fazla test çözme. >> Karnesinde düşük notları olan bazı gençler için ders çalışma. >> Anne-babaya sorumluluklar konusunda yardımcı olma. >> Tatili geçirme şekli, gidilecek yer, akraba ziyaretleri ve arkadaşlarla ilişkiler düzeyi. >> Spor, müzik ve bilgisayar gibi ilgi alanlarına ayrılan süreler, vs. sebeplerden dolayı, aile içinde anlaşmazlık yaşanabilir. Böyle bir durumda ne yapılmalıdır? Psikolog Farika Teymur Artır'a göre anne-babanızın size yönelttiği eleştiriler ve eleştiri tarzı, sizin kendinizi suçlu hissetmenize ve savunmaya geçmenize yol açabilir. Önce kendinize güvenin ve suçluluk duygusundan kurtulmaya çalışın. Anne-babalar kendileri yeteri kadar sevgi görmemişse ya da aranızda sık sık anlaşmazlık çıkıyorsa sevgilerini çocuklarına yeteri kadar gösteremezler. Her zaman onlardan beklemeyip siz de onlara sevginizi gösterebilirsiniz. Anne veya babanıza alacağınız bir hediye, onlar istemeden yapacağınız bir yardım, 'size bugün nasıl yardım edebilirim' diye sormak, onları çok mutlu edecektir. Her anne-baba güzel sözler duymak ister. Onları ne kadar çok sevdiğinizi ifade edin. Ellerini sevgiyle tutma, boyunlarına sarılma aradaki mesafeyi azaltacaktır. Onları anlamaya çalışın Anlaşmazlıkların sebeplerini görmeye çalışın. Siz ve anne-babanız farklı bakış açılarına sahip olabilirsiniz. Bu da çok normaldir. Yaşınız ve gelişme özelliklerinizin getirdiği doğal farklılıklar bir yana siz anne-babanızla çok farklı ortamlarda yetiştiniz. Ebeveynlerin gençleri anlamaya çalışmaları, tutumlarını kendi anne-babalarından gördükleri şekilde bırakmayıp çocuklarının karakterine, yapısına, yetişme tarzlarına göre gözden geçirmeleri gerekiyor. Bununla beraber gençlerin de anne-babalarını anlamaya çalışmaları ilişkilerin kalitesini artırıyor. Bu sebeple onların endişelerini anlamaya çalışmak çok önemli. Mesela bazı arkadaşlarınızın gece 11-12'ye kadar dışarıda olmasına bakıp aynı şekilde davranmak isteyebilirsiniz. Aileniz ise bazı endişeler taşıyor olabilir. Onlarla konuşarak sebeplerini daha iyi anlayabilirsiniz. Anne-babanızla güzel diyalog kurmak istiyorsanız iletişim kazalarını siz de önleme çabasında olabilirsiniz. Eğer birden parladılarsa kaçıp uzaklaşma yerine ortamın biraz sakinleşmesini bekleyip sonradan kendinizi ifade edebilirsiniz. Anne-babanız sizi iyi tanımadığı için endişeleniyorlar. Anlayış farklılıklarından kaynaklanan pek çok aile içi iletişim çatışmasında iki taraf da birbirine düşüncelerini sakin bir ortamda anlattığında orta yol bulunabilmekte, karşılıklı diyalog içinde görüş farklılıklarının azaltılması ve doğru olana ulaşılması da mümkün olabilmektedir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.