'Balonculuğa İngiliz iftirası yüzünden girdim'

A -
A +

Kapadokya’daki balon sektörü İngilizlerin elindeydi. Pilot, “Türkler barbar, hırsız dikkat edin” diye turistlere anlatıyormuş. Benim getirdiğim turistlere havada bir İngiliz, “Aman burada yalnız gezmeyin, Türkler sizi keser” diyordu. Ben de bunlara kızdığım için sektöre girdim. Anlayacağınız, “Kötü komşu mal sahibi yaptı”

Bu haftaki röportajım renkli kişiliğiyle dikkat çeken, çok yönlü iş adamı, aynı zamanda Kazakistan Fahri Konsolosu olan Halil Uluer ile. Nevşehir deyince, yollar Kapadokya’ya düşünce, İsviçre eski Devlet Başkanı’ndan, Angela Merkel’e ulusal ve uluslararası birçok ziyaretçinin yolu Halil Bey’in misafirperver davetlerinden geçmiş. Hem anılarını hem de İngiliz egemenliğindeki balon sektörüne giriş hikâyesini konuştuk.

¥ Balonla gezi işine ne zaman, nasıl başladınız?

Yirmi yıldır turizm işiyle uğraşıyoruz. Çin’de şirketlerimiz vardı, onları kapatıp merkezi Hong Kong’a taşıdık şimdi. Oradan getirdiğimiz Çinli gruplar vardı, balonda yer yok diyorlardı, hep yüksek fiyatlar veriyorlardı. Kapadokya’daki balon sektörü İngilizlerin elindeydi. Balon firmasındaki pilot havada, “Türkler barbar, hırsız dikkat edin” diye turistlere anlatıyormuş. Bunun haberi geldi. Benim getirdiğim turistlere havada bir İngiliz, “Aman burada yalnız gezmeyin, Türkler sizi keser” diyordu. Ben de bunlara kızdığım için sektöre girdim. “Kötü komşu mal sahibi yapar” mantığıyla başladım yani. 

¥ Balon uçurmak için pilot olmak gerekiyor mu?

Bütün hava taşıtlarını uçurmak için ayrı ayrı lisanslar gerekiyor. Balon için de bu böyle. 

¥ Siz pilot musunuz?

Uçak pilotluğum vardı, balon pilotluğum yoktu. Sonra sektöre girerken uzun bir araştırma yaptım. Şu anda 17 tane balonumuz var. ISO 9001 belgesini alan dünyadaki ilk balon firması olduk. Şu anda hava sahası yoğunluğuyla getirilen kısıtlamalar sebebiyle 10 balonla uçuyoruz. İşler de zaten biraz durgun. 

¥ Uçak pilotluğunuz ne zamandan?

1999 yılından. Ben askerden paraşütçüyüm. 1990 yılında Kayseri Hava İndirme Tugayı’nda yapmıştım askerliğimi. Orada bulaştı bu havacılık virüsü. Bu virüs bulaşınca kolay kolay gitmiyor. Sonra eğitim aldım, meraktan, bir Cessna uçak aldık. Uçmak özgürlük. Balon da öyle. Gökyüzündesiniz bulutların üstünde, özgürsünüz.

¥ Az önce işler durgun dediniz, şu anda Kapadokya bölgesinde turizm durumu nasıl?

Normalde yılda 3 milyon turist kültür turizmi için buraya gelir. Rusya’dan direk etkilenmedik çünkü Rus turist buraya çok gelmez. Ülkemiz üzerine oynanan kirli ellerin oyunları sebebiyle maalesef Kapadokya’da da turizm çok etkilendi. İçimizdeki hainlerin taşeronluğuyla ülkemiz üzerinde oynanan oyunlar turizmimize çok darbe vurdu. Geçen yıl bu zamanlar 200 kişi uçuyorduk günde, şimdi 50 kişi uçuyoruz. Ama artacak inşallah. Artmasa da turizmden paradan çok daha önemli şeyler var o da vatanın bütünlüğü. Ülkemiz üzerine oynanan kirli oyunları bozacağız ve Allah’ın izniyle Recep Tayyip Erdoğan daha kuvvetli bir Türkiye oluşturacak. Şu andaki önceliğimiz biz iyi olmasak da işlerimiz iyi olmasa da bayrağımız dalgalansın, ezanlarımız okunsun. 

'Balonculuğa İngiliz iftirası yüzünden girdim'

¥ Kapadokya’da yılda kaç gün uçulabiliyor?

Kapadokya dünyanın en güvenli ve yılda en çok uçulabilen yeri. 300 güne yaklaşıyor. Son zamanlarda etrafa yapılan barajlar iklimi değiştirdi ve nemlendi hava biraz ve sisler arttı. 275 gün uçabiliyoruz ama ortalama. 

¥ Kazakistan Fahri Konsolosusunuz, aynı zamanda ekonomi doktorusunuz, bu kadar farklı yöne nasıl yetişiyorsunuz?

3 tane fahri doktoram, bir tane de akademik doktoram var. 6 yıl oldu. Ukrayna Taras Shevchenko Üniversitesi’nden girişimcilik ekonomisi üzerine akademik doktoram var. 

¥ Türk Cumhuriyetleri’yle ilişkileriniz nasıl başladı?

Türk Dünyası ile ve Türk Cumhuriyetleri’yle ilişkilerimiz çok eskiye dayanıyor. Araştırdıkça bağlantılarımızı keşfettim. Orta Asya’da kardeşlerimiz olduğunu öğrendim. 1980’li yıllarda çocukken, babamın dinî kitabevi vardı. Kitabevinin karşısında da bölgenin tek yıldızlı turistik oteli vardı. Bir Rus film ekibi gelmişti. Vitrinimizde Kur’an-ı kerim vardı ve Rus oyunculardan Tatar asıllı bir tanesi, gelip gizlice Kur’an’ı istedi, öptü kafasına koydu, koynuna sokup, aldı ve gitti. Ben böylece Rusya’nın içindeki kardeşlerimizle tanıştım. Rusların içinde müslümanların olduğunu keşfettim. Sonra da 1991 yılında ilk bağımsızlığını ilan eden Kazakistan ile başladı dostluğum ve daha sonrasında da fahri konsolosluk hikâyem.

¥ Ne zaman fahri konsolos oldunuz?

2009’un sonlarıydı. O zamanın valisi aradı ve Kazakistan büyükelçisini misafir etmemi istedi. Son 15 yıldır gelen yabancı konuğun, bürokratların, devlet başkanlarının yüzde doksanını misafir etmekten onur duyuyorum. İki tane bayrak direğimiz var, birinde şanlı Türk bayrağımız, diğerine ise, jest yapmak için gelen misafir ülkenin bayrağını çekiyorum. Ben de Kazakistan büyükelçisi gelince Kazakistan bayrağını çektirdim. Büyükelçi çok duygulandı. Şu anda İran’ın büyükelçisi kendisi, bana fahri konsolosluk teklif etti. Kazakistan Türk Dünyası’nın en büyük coğrafyaya sahip ülkesi. Türk Dünyası’nın iki güçlü ülkesi arasında da arabuluculuk yapmaktan köprü olmaktan da çok büyük mutluluk duyuyorum. 

'Balonculuğa İngiliz iftirası yüzünden girdim'

¥ İsviçre eski Devlet Başkanı Pascal Couchepin’i ağırladınız, sonra ailecek de ziyaretinize geldiler. Nasıl kurdunuz bu dostluğu?

Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün koruma müdürü aradı ve İsviçre Devlet Başkanı’nın Kapadokya’ya geleceğini misafir etmemizi söyledi. Oğlum da öğretmen pilot, İsviçre eski Devlet Başkanı’nın geleceğini duyunca hemen oğlumu çağırdım ve balonu o kullandı. Bütün balonlara da dev İsviçre bayrakları yaptırdım. Hatta o zaman küçük uçak vardı ve ona da 15 metresi Türkiye bayrağı, 15 metresi İsviçre bayrağı yaptırıp havaya açtırdım. Karşılamaya gittiğimde şoför koltuğuna ben oturdum hatta beni şoför zannetti. Sonra tanıştık sohbet ettik, ağırladık ve sonrasında ailesiyle tekrar geldiler, misafirimiz oldular. Bir hayalim, ricam vardı, o da İsviçre’de aynı şekilde Türkiye bayrağı asılmasıydı. Kendisine 15 metrelik dev bir Türk bayrağı hediye ettim. O da sözünde durdu ve bir gün boyunca Türkiye bayrağı İsviçre Bern Sarayı’nda asılı kaldı. 

ŞANSÖLYEYE JEST: "GÜL DÖKTÜRDÜM"

“2 yıl önce Almanya Şansölyesi Angela Merkel Kapadokya’yı ziyaret etti. Biz de ona jest olsun diye tam araçla geçerlerken üzerlerinden balon kaldırdım ve hoşgeldiniz demek için, misafirperverlik adına kovayla gül döktürdüm. Merkel şok oldu.”

'Balonculuğa İngiliz iftirası yüzünden girdim'

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.