Dünya rallisinde Türk malı otomobil
Olimpik spor olmasa da, motorsporları dünyanın en çok para harcanan ve en tanınmış spor dallarından birisidir. Otomobil sektörünün bu kadar hareketli olduğu ülkemizde başarılı sporcularımız yetişse de henüz bir dünya şampiyonluğu motosiklette Kenan Sofuoğlu'nun başarısı haricinde yoktur.
Bu ön bilgilerden sonra bu haftaki 3 konuğumu tanıtayım. Ülkemizin FIA (Uluslararası Otomobil Federasyonu) onaylı bir şampiyonada yarışan ilk safkan Türk yarış otomobili 'Kontrol 4', bu otomobil'in babası Avitaş A.Ş.'nin genel koordinatörü Halid Avdagiç ve genç yaşı, az tecrübesine rağmen uluslararası arenaya çıkar çıkmaz aldığı hızlı başarılar ile bizi gururlandıran yarışçımız Yiğit Timur.
BURCU ÇETİNKAYA'NIN RÖPORTAJI İZLE
> Kontrol'un doğumu öncesi süreci biraz anlatır mısınız?
H.A. 2010 yılı ocak ayında İngiltere, Birmingham'da Motorsporları Fuarı'na bir ziyarette bulunduk. O fuarda gördük ki bizim imkanlarımız da müsait aynı seviyede bir otomobil tasarlamaya. Döner dönmez çalışmalara başladık. 2011 yılı ocak ayındaki fuara da Avitaş'ın ilk özgün yarış otomobili olan Kontrol 1 ile katıldık.
> O zamanlar bugünleri hayal edebiliir miydiniz?
H.A. Biz başarıya konstantre olmuş bir süreç yürüttük. Bu günleri ve daha fazlasını hayal etmiştik. İlk otomobil sergilediğimizde İngilizler çok şaşırdı. Çünkü onlar otomobil sporlarına dünyada hakim olan bir millet ve 2011'e kadar 20 yıldır yapılan bu fuara hiçbir Türk firma katılmamıştı. İlk defa yarış otomobili üreten bir firma olarak orada araç sergiledik.
> Nasıldı ilgi o fuarda Kontrol'e?
H.A. FIA-Uluslararası Otomobil Federasyonu otomobil firmalarının paralelinde işleyen bir kurum. Yarışlar, homologasyonlar hep danışıklı. Oysa biz özgün tasarım bir araçla bu fuara katıldık ve bir çok insanın da hayalleri var bu yönde. İnsanlar güvenlik donanımları sağlanmış özgün bir otomobille yarışabilmek istiyorlar. Biz de çelik konstrüksiyon, spaceframe, kendi tasarımımız bir otomobille fuara katılarak ingiliz otomobil sporları camiasında önemli bir taraftar topladık.
> Fuar sonrası bugünlere nasıl gelindi?
H.A. Fuar sonrası İngilizler kapımızı çaldı. 700 kilo, motosiklet motorlu, 5 ileri şanzımanlı, 130 beygir gücündeki ilk otomobilimizi, otomobil motorlu bir araca dönüştürme ve daha güncel bir dış görünüm ile ilgili talepte bulundular. İngilizler'den danışmanlık hizmeti aldık, daha doğrusu proje ile ilgili beklentilerini aldık. Pazar araştırmasını İngilizlerden aldık. 2.0 litre bir motor arkasına, 6 ileri sıralı bir şanzımanla, boru inşası bir araç hazırladık, motor ve şanzıman arkada yer aldı. Aracın görseli ile ilgili de bir İsveç firmasıyla ortaklık yaptık. 2012 Birmingham otomobil fuarı sonrası İngiltere Ralli Kros şampiyonasının yolu açılmış oldu. Bu süreçte Mümtaz Tahincioğlu ve Metin Çeker başkanlığındaki TOSFED (Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu) ciddi destek vardi. Türkiye'deki yarışlarda otomobilimizi test ettik. Sonra 6 ay yönetimi devralan Demir Berberoğlu ekibi, süreçle ilgili bütün kapıları kapadı fakat biz yolumuza devam ettik. İlk olarak İngiliz homologasyonu aldık aracımıza.
> Neden rallikros alanını seçtiniz?
H.A. Çünkü pist yarışları biraz bizim ilgi alanımızın dışında. Rallide otomotiv firmalarının hakimiyetleri daha fazla. Rallikros'ta uygun bir imkan görünce oraya yöneldik. Kendimize bir kaç hedef pazar tanımladık. Avrupa, Amerika, Uzakdoğu, Ortadoğu gibi. İlk olarak 4 çeker, 300 beygir bir otomobille Amerikan Şampiyonası'nda yer alabileceğimiz gelişmesiyle hareket ettik. Kasım 2012'de katıldığımız fuar sonrasında, 2013 Amerikan Ralli Kros Şampiyonası'nda yer almak üzere anlaştık. Bu anlaşmadan sonra da seri üretime uygun bir üretim bantı oluşturmak için yatırım yaptık. 2013 yılında 6 ayrı eyalette düzenen yarışlardan 3 tanesine ben de katıldım pilot olarak ve ilk büyük şampiyonamız başlamış oldu.
> Rallikros'ta hangi sınıflar var? Otomobillerin maliyetleri ne kadar?
H.A. : İki ayrı sınıf var. "Supercar" sınıfında 600 beygirlik, 4 çeker otomobiller var. 0 kmden 100 km'ye 2 saniyede hızlanıyor bunlar. Maliyetleri de 500.000 Avro. Bir de bizim otomobillerimiz yani "Supercar Light" kategorisi. Bunlar 310 beygir gücünde, 2.4 litre motor hacmine sahip ve 0'dan 100 km'ye 4 saniyenin altında. Maliyetleri ise 140.000 Avro (vergiler hariç atölye teslim fiyatlar.)
> Bir Türk firma olarak, önce Amerika Şampiyonası'nın otomobillerini ürettiniz, sonra bu sene 2014 yılında Dünya Şampiyonası'nın... Bu aşamaya nasıl gelindi?
H.A.: Dünya Şampiyonası'nın organizatörü Amerika şampiyonası'ndaki başarımızdan sonra bize ulaştı ve yarışın organizasyonuyla ilgili 5 senelik bir anlaşma yaptık. RXLight (Rallikroslight) Dünya Şampiyonası 7 yarıştan oluşuyor. Portekiz, İngiltere, Finlandiya, İsveç, Kanada, İtalya ve Türkiye.
> Yabancı pilotları yarıştırmak aşamasından, Türk bir pilot yarıştırmak aşamasına nasıl gelindi? Hem Türk malı bir dünya şampiyonası yarışımız, hem Türk malı bir yarış otomobilimiz, hem de Türk bir pilotumuz var.
Y.T. Onu ben de bilmiyorum. (Gülüyor.)
H.A. Şampiyonada test aracımızı yarıştırmaya karar verdik ve başarılı Türk motorsporları garajı Tok Sport ile anlaştık. Kendilerinin tavsiyesi üzerine de genç pilotumuz Yiğit Timur geçti direksiyona.
 |
 |
Otomotiv ana sanayii için parça üreten 40 yıllık Avitaş firması ilk uluslararası şampiyonada yarışan yerli yarış otomobilimizi üretti. Özellikle basında sıkça yer alan 'babayiğit' unvanını almak istemiyorlar. Hedefleri net, dünyaca ünlü ve başarılı bir Türk malı yarış otomobili markası olarak tarih yazmak.
Motorsporlarında Türkiye'nin yeni ümidi Yiğit Timur
Motorsporlarına 11 yaşındayken Türkiye Karting Şampiyonası'na katılarak başladı. 1 sene sonra bırakmak zorunda kaldı. 2005 yılında Fransa'da Tour şehrinde özel bir motorsporları kampına katıldı. Üniversiteye girdikten sonra rallilerde yarışmaya başladı. Halen Sabancı Üniversite'sinde işletme okuyor.
Motorsporlarına başladıktan sonra uluslararası hayaller de beraberinde geldi. 120 beygirlik bir otomobille İstanbul Mahalli Şampiyonası ve Türkiye Ralli Şampiyonası yaptı. 2014 sezonunda da Evo 10 gibi daha güçlü bir otomobille Türkiye Şampiyonası'na başladı, 1 yarış yaptı. Toplamda 1400 km'lik kadar kısa bir yarış tecrübesiyle Portekiz'de yapılan RXLight Dünya Şampiyonası'na gitti ve 4. olarak bizleri gururlandırdı.
 |
> Dünya Şampiyonası teklifi nasıl geldi?
Y.T. Beni 50 kez kandırdılar, şaka yaptılar ve sonra Dünya Şampiyonası projesinin gerçek olduğunu söylediler. Çok heyecanlandım benim için rüyaydı.
> İlk yarışını, Portekiz'i anlatır mısın?
Y.T.: Rallikros tecrübem hiç yoktu. Şu anda Türkiye'de de yarışları yok. Karting tecrübem biraz faydalı oldu ama yine de çok başkaydı. Çok heyecanlandım ilk gün, hatta iki kez kalkışta hata yaptım ve ceza aldım. Ama ikinci gün itibariyle artık alıştım. Final yarışı başka bir heyecandı. Türkiye'de canlı yayınlanması da beni daha çok strese soktu.
> RXLight Dünya Şampiyonası nerelerde yayınlanıyor?
Y.T.: Final ve yarı finalleri, 45 ülke 55 kanalda 550 milyon haneye canlı yayın
yapan bir sistem var. Türkiye'de de NTV Spor final yarışlarını canlı yayınlıyor.
> Sene sonunda nerede olmayı hedefliyorsun?
Y.T.: İlk 3'te bitirmeyi çok isitiyorum ve elimden geleni yapıyorum. Ama yarıştığım rakiplerim her yarıştan bir hafta sonra ulusal şampiyonalarında antreman ve test yapıyorlar. Bu bir bahane değil ama ilk senemde ilk 5'te olsam da kötü bir sonuç olmaz.
> Yarışlara nasıl hazırlanıyorsun?
Y.T. Haftanın altı günü spor yapıyorum. Birinci gün sabah 4.5 km akşam 4.5 km olmak üzere, 9 km koşuyorum. 2. günde Burak Uğur ile özel antrenman yapıyorum.
Burcu ÇETİNKAYA
Fotoğraflar: Ali Çelik