Bu haftaki röportajım kocaman yürekli kadınlarla. Songül Buldi Diyarbakırlı bir kadın girişimci. Diyarbakır, Lice, Yaprak köyünde çeşitli sebeplerden yakık ve yıkık halde olan halı dokuma atölyesini alıyor ve tekrar hayata geçiriyor. TÜRKONFED (Türkiye Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu) Kadın Komisyonu Başkan Yardımcısı Reyhan Aktar, eksik kaldığı finansman ve pazar bulma konusunda kendisine el uzatan bir başka yürekli kadın. Bir de o halıda el emeği olan, gülümseyen yüzleri ve sıcacık kalpleriyle bölgenin zorluklarına meydan okuyan genç kızlar var ki, işlerine olan aşkları kalbime dokundu. Diyarbakır, Lice Yaprak Köyü ve kadınların mücadelesini ben de elimden geldiğince bu satırlara yansıtmaya çalıştım. Ama gidip onlarla konuştuğumda orada hissettiklerimi tarif etmem imkansız.
Diyarbakırlı kadın girişimci Songül Buldi, öğrenerek ve uygulayarak başladığı mesleğinde şimdi girişimci olarak işini kurdu ve başka kadınlara istihdam sağlıyor.
Bu mesleğe nasıl başladınız?
- Ben ilk önce öğrencilik yaptım. 11 yaşında öğrendim. Daha sonra bu işi zaten yapıyordum. Elazığ Sivrice Kaymakamlığı bir eğitim başlattılar. Bir çok eğitim aldım. Sonra zaten düşündüm ben bu işin ustasıyım neden bu işi yapmamayım. Önce Diyarbakır merkezde bir atölye açtım. Lice'ye gittim bu atölyeyi gördüm. Oradaki kızlarla konuştum, atölye çeşitli sebeplerden kapanmıştı, kızlar tekrar işe geri dönmek istediklerini, başka iş imkanlarının olmadığını söylediler. Biz de öncelikle onlara destek amaçlı bu işe girdik. Kâr amacından ziyade sosyal bu işe giriş amacımız.
Tekrar faaliyet ne zaman başladı?
- Beşinci ayda başladı bu sene.
Ne zorluklarla karşılaşıyorsunuz? Nasıl eksikleriniz var?
- Pazar eksiğimiz vardı. Finansman eksiğimiz vardı. Bir de mesela sel bastı köyü geçenlerde ve biz de kırılan camları tamir ettirmek için yardım istedik, alamadık. Şartlar zor ama yılmıyorum, çünkü buradaki kadınların buna ihtiyacı var ve ben de bu yüzden çok çalışıyorum.
YATIRIMCI DESTEĞİ
REYHAN HANIM'DAN
Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) kadın komisyonu başkan yardımcısı Reyhan Aktar da bu projeye inananlardan ve yatırımcı bulma konusunda Songül Hanıma destek olan kocaman yürekli bir bayan.
Songül Hanımla nerede ve nasıl tanıştınız?
- Diyarbakır İş Kadınları Derneği'nde tanıştık. O da bizim dernek üyemizdi. Pazar konusunda kendisine bir desteğimiz oldu bir de finansman arayışları vardı.
Atölyenin hikayesini senden de çok kısa dinleyebilir miyiz?
- Songül'ü 1 yılı aşkı süredir tanıyorum. Sıkıntılarını dile getiriyordu ve aslında benim böyle bir iş konusu aklımda yoktu. Songül'ü tanıdığım günden beri mücadele verdiğine şahit oldum. Halk Eğitimle, Milli Eğitimle, kaymakamlıklarla, KOSGEB'le devamlı görüşme içerisindeydi ve bir uğraşısı hep vardı ayakta durabilmek için. Kızların da sigortalarını sürdürmek için ciddi bir çalışması vardı. Onun azmi ve çalışkanlığı da bende güven telkin etti. Tek eksiği olan şey de sermaye ve pazardı.
Beklentiniz nedir bu işten ?
- Benim umudum aslında farklı. Songül orada kadınları esas alan bir çalışma yürütüyor. Halı ve poşi sektörü bu bölgede en çok sömürülen alanlardan birisi. Kadın ağırlıklı bir sektör, ayda 200-300 TL'ye çalışan kadınlar var. Arada komisyoncular kazanıyor bu işte, 2 katı fark ediyor son satış fiyatları. İşin üreticisi kazanamıyor ve haliyle emektarları da. Tarım sektörü gibi biraz. Bu işte Songül kendisi kazanınca çalışan kızlar da kazanacak, bence sosyal yönü, bu işin ticari yönünden daha önemli.
Sosyal anlamda ne gibi getirileri var bu işin?
- İnşallah ortalık daha sakinleşir ve bu şekilde devam ederse çok daha iyi olacak. İlçelerdeki kızlar merkezlerdeki kızlara göre daha hevesliler. Bu da onların işine yansıyor, yaptıkları halıya yansıyor. Mesela yemek arasında vakitleri olduğu halde, hemencecik yemek yiyip geri geliyorlar. Köye geri dönüş projelerinden bahsediyorsak mesela aynı şekilde çok önemli, o kızları orada tutacak birşeyler olması lazım. Ekonomik istihdam onları köye davet ediyor.
Çalışan kızlarla sohbetimde bir çoğu okuyamadıklarını ama sonradan okuma yazma öğrendiklerini söylediler. Burada eğitimlerine de katkı oluyor mu?
- Mesela köyde yapılan bir anket var. 40 kişiden 38'i tarlada çalışmayı fabrikada çalışmaya tercih etmiş. 2'si fabrikayı tercih etmiş ama o da klimadan dolayı. Bunun sebebi tarlada daha özgür hissetmeleri. Bu atelyeler de tarla gibi. Özgür hissediyorlar. Burada sosyal bir iletişimin de içerisine giriyorlar. Ayrıca burada kızların çoğu dışarıdan eğitimlerini de tamamlıyorlar. Yani sosyal anlamda da teşvik ediyorlar onları.
Burada yatırımcıların avantajları neler?
Binaları, elektrik, su ve giderleri yerel yönetimler karşılıyor. Belediyelerin insiyatifi ile olan yerler değil, daha çok kaymakamlıklar, il eğitim müdürlükleri ve halk eğitimlerin desteğiyle oluyor. Bu destekler yatırımcı açısından önemli. Mesela bu bina 1 senelik kaymakamlık tarafından tahsis edilmiş ve giderleri milli eğitim tarafından karşılanıyor.