Yıldız basketbolcu Kambala'nın hikayesi

A -
A +

Bu haftaki pazar röportajım, Avrupa’nın en yetenekli basketbolcularından Kaspars Kambala ile. Efes Pilsen, Real Madrid, Unics Kazan, Fenerbahçe Ülker gibi birçok dev takımda oynayan yıldız pivot, kariyerine şu anda Adanaspor’da devam ediyor. Euroleague’de sayı kralı olan Kambala, bir süre boks sporuyla da ilgilenmiş. Son zamanlarda her röportajda eşime teşekkür ediyorum ama Türkiye’yi dolaşırken efsane isimleri bulup benimle bir araya getiriyor. Aynı vesileyle Mersin’de buluşup sohbet ettiğimiz Kambala röportajı için de teşekküre devam edeceğim. Letonyalı basketbolcu ile hayatını, kariyerini, gelecek hayallerini ve geçmişi konuştuk...

Kariyerinize nasıl başladınız?

9 yaşındayken... Letonya’da çocukken takımda oynamaya başladım. Babam, annem, teyzem de basketbol oynuyordu. Ailemde herkes basketbolcuydu. 3 yaşındayken bile maç seyretmeye giderdim, başka bir seçeneğim yoktu zaten. Basketbolun içinde doğdum gibi bir şey.  

Peki ya boks?

Evet bir süre boks sporuyla da ilgilendim. Hâlâ da seviyorum.

Çocukken yaptığınız işin ciddiyetinin farkında mıydınız? Bir gün profesyonel basketbolcu olacağınızı düşünüyor muydunuz? 

İlkokul 3. sınıftayken ödev olarak ileride ne olmak istediğimize dair bir deneme yazmamız gerekiyordu. Takımların isimlerine kadar yazarak basketbolcu olmak istediğimi anlatmıştım. O zaman Sovyetler Birliği vardı. Sovyet millî takımında oynamak istediğimi yazmıştım. Ama profesyonel olarak oynamaya başladığımda Sovyetler Birliği kalmamıştı. Avrupa’daki bütün büyük takımlarda oynadım. 

Sovyetler Birliği’nin ve sonrasının hayatınızda ne gibi etkileri var?

Bence öyle bir ortamda büyümüş olmak sizi daha mütevazı yapıyor. 3 tane televizyon kanalımız, iki çeşit dondurma markamız vardı. Et yiyebilmek için sıra beklerdik. Mağazalar bomboştu. Zaman değişip imkanlar artınca elinizdekilerin değerini bilmek daha kolay oluyor.  

Türkiye’den ilk teklifi ne zaman aldınız?

Las Vegas’ta oynadıktan sonra İspanya’da oynamayı hayal ediyordum. Ama o sırada Efes Pilsen’den bir teklif geldi. Darrüşşafaka da istiyordu. Bu şekilde Türkiye’ye geldim. İmza attığımda Türkiye’yi önceden görmemiştim. Sonra Avrupa Şampiyonası için geldim, takıma geçmeden hemen önce. 

Gelmeden önce Türkiye hakkında ne düşünüyordunuz?

Hiçbir şey bilmiyordum. Ama Türkiye ilk geldiğim zamandan bu yana çok değişti. 20 katı geçen binaların sayısı üçten fazla değildi. Şimdi her yerde gökdelen var. O zaman 3 tane AVM vardı. Yeşilköy’de yaşıyordum. Türk restoranlarına fazla gitmiyordum. Amerikan kültürüne daha alışıktım. 

Yıldız basketbolcu Kambala'nın hikayesi

Peki ya şimdi? Adana nasıl? 

Bugünün Adana’sında ilk geldiğim zamanın İstanbul’una kıyasla yapacak daha fazla şey var. Her çeşit restoran, büyük markalar, AVM’ler, gezilecek yer bulunuyor. Bir de Adana’yı sıcak bir yer olduğu için seviyorum. 

Türkçe öğrendiniz mi? Mesela bu röportajı Türkçe yapabilir miydik? (İngilizce yaptık, çevirisini sizlere iletiyorum)

Biraz konuşabiliyorum ama röportaj yapmak, daha derin konular konuşmakta zorlanırdım. Ama günlük muhabbetlerde rahatlıkla iletişim kurabiliyorum.

Boş zamanlarınızda neleri seversiniz?

O kadar boş vaktim yok. Zaten normalde çok yorulduğum için, geç uyanmayı, geç yemek yemeyi, rahat dolaşmayı seviyorum. Bir bisikletim var, onunla geziyorum.

Takım oyunu oynuyor olmak karakterinizde nasıl etkiler bıraktı?

Küçüklükten beri takım oyununun içinde olduğum için sanki hep vardı o etkiler. Ama sonuçta arkadaş olmayı, sosyalleşmeyi, başka insanlara güvenmeyi ve güvenilmeyi öğretiyor. 

Yıldız basketbolcu Kambala'nın hikayesi

Gelecek planlarınız nasıl? Antrenörlükte veya başka alanlarda hedefleriniz var mı?

Aslında uzun zaman önce planlamalıydım ama yeni yeni birkaç senedir düşünüyorum. Geçen sene hayatımı anlatan bir kitap yazdık ve Letonya’da “En çok Satanlar” listesindeydi. Çok hatalar yaptım, zorluklar çektim, sonra da çok başarılar elde ettim. Bunların hikâyesini anlattık. Bunları anlatmak, konferanslar vermek, gençlere tavsiyeler vermek ileride yapmak istediğim şeyler arasında. Kitabı Türkiye’de de uygun bir yayınevi bulursam yayınlamak istiyorum. 

"EVLAT ACISI ÇOK BAŞKA, NEFESİNİZİ KESEBİLİYOR"

Kariyer hedeflerinizde ne durumdasınız, hâlinizden memnun musunuz?

37 yaşındayım. Hâlâ oynayabiliyor olduğum için bile mutluyum. Birlikte yola çıktığım çoğu arkadaşım artık oynamıyor. Eğer hâlâ ekmeğimi kazanabilyor ve dünyayı gezebiliyorsam ne mutlu bana. 

Ne kadar devam etmeyi hedefliyorsunuz?

Uzun süre 40 yaşında kadar diye düşünmüştüm. Şimdi bilmiyorum. Bu sene fena oynamadım ama takım olarak çok iyi bir sene geçirmedik. Teklif geldiği ve oynayabildiğim sürece devam etmeyi düşünüyorum. Çok da plan yapmıyorum aslında. 

Peki aile? Boşanmışsınız, tekrar evlenmeyi düşünüyor musunuz?

İki kere evlendim. Eğer şanslı olursam üçüncü kez evlenmeyi düşünüyorum. 2 tane çocuğum var, ikisi de Amerika’da yaşıyor. Las Vegas’talar. İlk çocuğumuzu 5 yaşındayken ilk eşimle evlat edindik. O zaman 19 yaşındaydım. Şimdi oğlum 12 yaşında. Sonrasında ise ikinci bir evladımız daha oldu. O da şimdi 12 yaşında. 

Yıldız basketbolcu Kambala'nın hikayesi

19 yaşındayken bir evlat edindiniz. Oldukça cesur bir karar. O süreci anlatır mısınız?

O zamanlar eşim düşük gelirliler için bir hayır işinde çalışıyordu. Okul sonrası programları vardı. Okulda yardımcı olurlardı. Yaşadıkları sıkıntılı bölgelerden çıkarmak için geziler düzenlerlerdi. Oğlumuz 5 yaşındayken abisi o programdaydı ve sonra anneleri hapse girdi. 5 yaşında olduğu için kimsesiz çocuklar yurduna gidecekti. Bizi de çok seviyordu. Ona sahip çıktık, sonra öz annesi de hapisten çıktı. Arkadaşız, görüşüyorlar. Annesi de bizimle yaşamasını tercih etti. Biz de imkanlarımızdan faydalanabilsin, soyadımı taşıyabilsin diye resmî işlemi gerçekleştirdik.

Peki iki kardeşin arası nasıl?  Türkiye’ye yanınıza geliyorlar mı?

Birbirlerini çok seviyorlar, araları çok iyi. Ben de onlarla yaşıyordum ama sonra Letonya’ya taşındım. Belki bu yaz gelirler Türkiye’ye. 

İkinci evliliğinizden bir kızınız vardı ve hayatını kaybetti. Acıyla nasıl başa çıktnız?

Evet bir kızımız oldu. 5 aylıkken kaybettik. 5-6 sene oldu. Hâlâ beni etkilediğini düşünüyorum. Evlat acısı her şeyden başka. Bir kardeşimi kanserden kaybettik, yakın arkadaşlarımdan birisi vuruldu. Hayatımdaki birçok insan öldü, ilk kez bir veda yaşamıyorum ama evlat acısı başka. Nefesinizi kesebiliyor. 

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.