Beşiktaş'ta transfer ziyanlığı

A -
A +

İyi ve güçlü bir kadro kurmanın yolu sadece yüksek transfer ücretinden mi geçiyor? Nedir bizdeki bu transfer bonkörlüğü? Nasıl oluyor da bir yönetim, aynı yanlışları defalarca yapıp bundan hiç rahatsızlık duymuyor? Beşiktaş'a değil 3 senede gelip gidenleri, sadece bu sezon alınıp, gönderilenlerin listesini alt alta yazdığınızda, pazara çıkmış sonradan görme zenginlerin zerzevat listesinden daha uzun bir liste çıkmıyor mu ortaya? Sezon başında "bütçemiz kısıtlı" denilerek üç otuz paraya Diatta ve Higuain'i alanlar, devre arasında büyük ikramiyeyi mi kazandı ki, bir Holosko için neredeyse 10 milyon euroyu bulacak bir masrafı göze alabiliyorlar. Peki sadece bu transfer Beşiktaş'ın dertlerine çare olabilir mi? Savunmaya alınacak bir oyuncu için de bu değerde bir parayı kasasından çıkaracak bir Beşiktaş, yarınlarında hangi geliriyle yeni transferler yapacak? Çuval dolusu paraya aldığın futbolcuları, bir o kadar da cebine koyup gönderdikten sonra da, "kurtulduk" edebiyatı yapmak nasıl bir müflis tüccarlık örneğidir? Baştan plansız yapılan yanlış işleri de düzeltmek için, yine aynı plansızlık içinde hareket ediyor Beşiktaş... Düzeltmeye çalışırken bari bir planınız olsa kötü mü olur? Her devre arasında 4-5 oyuncu gönderip, 3-4 takviye yapmak Beşiktaş'ın kronik hastalığı oldu çıktı. Nasıl ki Del Bosque'ye verilecek tazminat konusunda "Bunu milli dava olarak görmüyorlar. Ödenecek para bu ülkenin değeridir" diyebiliyorlarsa, bizim de, "Bırakın bu transfer ziyanlığını. Ödenecek paralar sadece Beşiktaş Kulübü'nün değil, bu ülkenin servetidir" deme hakkımız vardır... ah basına gelenler Boğa Serhat! F.Bahçe'nin eski futbolcularından Serhat Akın'ı futbolseverler kolay kolay unutmaz. Attığı her golden sonra iki elini kulaklarının üstüne koyarak boğa gibi sevinmesi ona, "Boğaz'ın boğası" lakabını bile kazandırmıştır. Tabii ki, Serhat'ın bu şekilde gol sevinci yapmasının amacı; böyle bir lakap kazanmak değil, İspanyol sevgilisinin gönlünü kazanmaktan başka bir şey değildir ya, neyse... Bir gün, F.Bahçe muhabirlerinin kıdemlilerinden "Gazoz" Yusuf Abi, "Serhat, attığın gollerden sonra arkanı dönüp ters tarafa koşuyosun. Bi kere de bana doğru gel de, şöyle güzel bir fotoğrafını çekeyim" diye tembihte bulunur. "Tamam abi" diyen Serhat, ertesi hafta attığı golün ardından yine klasik boğa sevincini tekrarlar. Ancak birden hafta içinde verdiği söz aklına gelince bu defa kalenin arkasından, geri dönerek koşusunu sürdürür ve Yusuf Abi'nin burnunun dibine kadar sokulur. Bir taraftan elleriyle boğa taklidi yapmakta, bir taraftan da burnunu uzun objektifin içine sokarak, "Çek abi geldim" diye söylenmektedir... 10 santimden böyle bir fotoğrafı elindeki objektifle çekmesi mümkün olmayan Yusuf Abi bir taraftan güler, bir taraftan da sinirlenir; "Çek olum şu kafanı objektifin içinden... Boğa mısın, inek misin yürü git!" diye bir de güzel paylar... Unutulmaz anılar Rahmetli Barış Manço, Fransa'da bir televizyon programına katılır. Her şey gayet güzel giderken, sunucu klasik Avrupalı edası ile "Siz Türkler barbarsınız" muhabbetine girer. Bunun üzerine Barış Manço sunucuya üzerinde kağıt para olup olmadığını sorar. Sunucu şaşkınlık içinde cebinden birkaç banknot çıkarıp Barış Manço'ya uzatır... - Şimdi bu paranın üzerindeki kim? - General bilmem ne... Bilmem neredeki savaşta kahramanlık yapmıştır vs... - Peki bu? - Teğmen bilmem ne... Filanca savaşta böyle etmiştir, şöyle etmiştir vs... Bunun üzerine Barış Manço cebinden birkaç banknot çıkarır ve üzerindekileri teker teker anlatır: - Bu, Mustafa Kemal Atatürk; Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusudur... Bu, Piri Reis'in haritası; eski bir Türk denizcisidir... Bu Halit Refik Karay; ünlü bir edebiyatçıdır. Bu, Mevlana Celaleddin-i Rumi; ünlü bir Türk düşünürüdür... Bu, Mimar Sinan'ın bir eseridir. Ünü dünyaya yayılmış bir mimardır... Stüdyodaki derin sessizliğin ardından Barış Manço can alıcı soruyu sorar; - Şimdi siz söyleyin bakalım, kim barbar? Unutulmaz sözler... "Birinciysen birincisindir, ikinciysen hiçbir şey..." (Bill Shankly - Liverpool eski teknik direktörü)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.