Fenerbahçe 100 yılın bombasını Roberto Carlos'la patlattı. Dünyanın en tanınmış futbolcularından biri artık sarı-lacivertli formayı giyecek. Bu, en başta bir yöneticilik başarısıdır. Daha birkaç gün önce Brezilya Milli Takımı'nın yıldızlarıyla fotoğraf çektirmek için birbirleriyle yarışan gazeteciler, Carlos da o kampta olsaydı kim bilir neler yapardı. Dünyada transferin artık sadece "para"yla yapılamadığı çok açık. Öyle olsaydı Roberto Carlos, kendisine daha iyi paralar teklif eden Arap takımlarının yolunu tutardı. Transfer bir pazarlama işi. "Bastırırsın parayı alırsın" mantığı çoktan iflas etti. Fenerbahçe tam 2 yıl boyunca uğraştı Carlos'u alabilmek için. Futbolcuyu kaçırıp Adalarda-Modalarda saklama işi tatlı bir anı oldu artık. Dünya yıldızlarını transfer edebilmek için takımınızın da büyük olduğunu ispat etmeniz gerekiyor. Fenerbahçeli yöneticiler defalarca kulübün içini-dışını, taraftarını, maçlarının görüntüsünü izletti süper solağı ikna edebilmek için. Şimdi bütün dünya Carlos'u ve Fenerbahçe'yi konuşuyor. Eskiden yöneticiler oynadığı mevkiye bakmadan 3'er 5'er tane birbirinin kopyası yıldızları doldururdu takıma sırf "dostlar alışverişte görsün" diye. Oysa şimdi bir dönem Nihat'la müthiş bir eküri olan Kovaçeviç gibi isimler "geleyim mi" diye kendileri soruyor, "hayır" cevabını alıyor. Carlos'un genç ve istikbal vadeden bir oyuncu olduğunu söyleyen yok. Tamam yaşlı ve büyük ihtimalle de Fenerbahçe son durağı. Ama hâlâ ayaklarında oynayacak derman ve dünya futbolunda çok saygın bir yeri var. İşte bunun için yıllık ücretini sırf forma satışıyla karşılayacak Fenerbahçe. Beckham'ın evini ABD'ye taşıma görüntülerinin 15 milyon dolara bir televizyon kanalına pazarlandığı günümüzde siz hâlâ saha içi sonuçlarını mı konuşuyorsunuz?.. >> ah basına gelenler Gâvur eziyeti! Daha taze bir hikaye... Milli Takım'ın Brezilya maçı için Dortmund Signal Iduna Park Stadı'ndayız. Ay-yıldızlı takımın idmanından önce Brezilya'nın antrenmanı var. Elbette bütün gazetecilerin hayali, Ronaldinho, Kaka, Gilberto Silva gibi yıldızlarla yan yana gelip bir hatıra fotoğrafı çektirmek ve sonra da gazetelerine sanki dakikalarca konuşmuşlar gibi röportaj yazdırabilmek. Ancak Alman özel güvenlik elemanları böyle bir fotoğraf çektirmelerine izin vermeyi bir yana bırakın, yıldızların yanına bile kimseyi yaklaştırmıyor. Sarışın Alman çocuklar yanlarına kadar gidip forma imzalatıyor, fotoğraf çektiriyor, ancak sıra Türk gazetecilerine gelince "Nayn" diye kükrüyorlar. Türk gazetecilerinden üçü-beşi fırsat kollayıp yanlarına yaklaşmaya çalışınca da gürültü kopuyor. Göbekli, nemrut suratlı güvenlik şefi, elemanlarına Almanca bir şeyler söyledikten sonra yakınlarında bulunan gazetecileri toptan işaret ederek eliyle de tercümesini yapıyor, "Atın şunları dışarı!" İtişmeler kakışmalar arasında, "Yahu nasıl olur bizim takımın idmanı var, biz gazeteciyiz, bize böyle davranamazsınız" lafları güme gidiyor tabii... "Bak polis çağırırım" diye tehdit ediyor son çare olarak nemrut suratlı şef... 5-6 kişilik grup çaresiz çıkış kapısına doğru yönelirken, Alişirin Abi benden medet umar gibi soruyor, - E polis gelse n'apacak canım, çıkmayalım biz?.. - Ali Abi, n'apacak; dışarı atamazsa içeri atacak!.. >> Unutulmaz anılar Kalede Dursun dursun, Allah'ını seven 40'tan vursun, Yeter ki kale tutsun, Kalede Dursun dursun. Seneler önce maç oynamak için takımlar sahaya çıkıyor ve hakemin para atışının ardından kaleci Dursun kalesine doğru yavaş adımlarla ilerlerken müsabaka hakemi başlama düdüğünü çalıveriyor. Karşı takımın uyanık futbolcularından birisi kaleci Dursun'un sırtını sahaya dönerek kalesine doğru yürüdüğünü görünce "Ya tutarsa" diyerek santra pasını alır almaz topu kaleye gönderiyor. Top filelerle buluşacağı anda Dursun aniden yüzünü sahaya doğru çevirince haliyle meşin yuvarlağın kaleye girdiğini göremiyor. Olup bitenden habersiz, arkadaşlarına, "Ne duruyorsunuz, oyun niye başlamıyor?" diye sesleniyor. Arkadaşları da Dursun'un sık sık takımı yaktığına alıştıklarından olsa gerek gayet sakin, 'Topu at da, oyunu başlatalım" diyor. Bunun üzerine "Allah'ını seven 40'tan vursun, yeter ki kalede Dursun dursun" tezahüratı dillerde pelesenk oluyor. >> Unutulmaz sözler... ''Futbol basittir. Zor olan, basit futbol oynamaktır'' (Johann Cruyff) CAHITE boşluk yorumunu yaz Turkcell, Vodafone, Avea 2866'ya gönder