Değişen dengeler ve Federasyon...

A -
A +

Ligin 1. haftasında Trabzon-Sivas maçı son dakikada yarıda kaldı. Sahaya seyirci daldı, hakem Bülent Demirlek de tatil etti. Trabzon, ligin 8. hafta maçını da dün gece oynadı, o ilk haftayla ilgili karar da dün açıklandı. Federasyon "tekrar" dedi, Tahkim "olmaz öyle şey" karşılığını verdi. Tahkim Kurulu'nun kararı, Hakem Bülent Demirlek'i temize çıkardı. Şimdi de "hükmen" kararı geldi. İyi, güzel de...O Demirlek o gün bugündür maç alamıyor. Federasyon faturayı, maçı tamamlamayıp kendilerini zor durumda bırakan Bülent Demirlek'e kesti. "Kimse benim hakemime laf söyleyemez" diyerek bilmem kaçıncı defa MHK'nın başına geçen Hilmi Ok nerede? Neden sahiplenmiyor hakemini? Hemen her hafta hakem hataları futbol gündeminin birinci maddesini oluştururken Hilmi Hocayı gören, sesini duyan var mı? Peki, tam 53 gün ne beklendi? "Geciken adalet, adalet değildir..." Taşlar yerinden oynuyor, Federasyon'la kulüpler arasındaki dengeler yeniden kuruluyor. Trabzon ve Beşiktaş'ın büyük destekleriyle koltuğuna yeniden kavuşan Haluk Ulusoy şu anda bu iki kulübü de küstürmüş, dahası karşısına almış durumda. Ulusoy'u o koltuğa oturtan Nuri Albayrak, şimdi indirmek için kılıcını çekmiş. Beşiktaş, "enişte-damat-enseye tokat" günlerini çoktan geçti. Beşiktaş'ın aleyhine bariz hatalar yapan hakemler bugün artık FIFA listesinde. G.Saray Başkanı Özhan Canaydın, Kulüpler Birliği Başkanı sıfatıyla Federasyon'a sırt çevirmiş durumda. Ulusoy, UEFA Başkanı Platini'yi koluna takıp asıl rakibi Aziz Yıldırım'a şirinlikler yapma peşinde. Yeni Spor Bakanı, Federasyon'la şimdilik iyi ilişkiler içinde. Başesgioğlu, Ulusoy'un çok yakın arkadaşı. Ancak Mehmet Ali Şahin döneminde olduğu gibi hükümetle Federasyon arasında kılıçların yeniden çekilmesi an meselesi. Evet, taşlar yerinden oynuyor, Federasyonla kulüpler arasında dengeler yeniden kuruluyor. Bakalım şimdilik soğuk devam eden bu savaş iyice ısındığında kimin yeri kimin yanında olacak? > ah basına gelenler Sion - G.Saray maçına giden gazetecilerin Cenevre'de otel ararken, akıl hastanesine girip "Oda var mı" diye sorduklarını yazmıştık geçen hafta... Olayın kahramanı Halid Kayacan'dan düzeltme geldi. Yalnız düzeltme, girdikleri binanın akıl hastanesi olmadığı yönünde değil, okuyun anlarsınız... İşte msn kayıtları... Halid: abi olayı ben söyledim aslında, kimsenin haberi bile olmadııı cahit: nasıl yani? Halid: tırım tırım otel arıyoruz... bi baktım büyük bi yerr ama nasıl biliomusun.. hani bu dublex daire odalar var ya, otellerin apart tarzı aynı öyle.. lobysi var.. hatta girişte resepsion yazıyo eşşek gibi... ama olayın içinde bi gariplik var etrafta bi dünya deli var kafayı sıyırmış adamlar.. kendi kendine konuşanlar.. Dr. ilaç veriyor vs vs... Halid: hemen dışarı çıktım.. olm burası otel değil hastaneymiş hem de akıl has. dedim hemen millet gülmeye başladı Cahit: Eee abartı, yalan neresinde bunun? Halid: Yav abarıtısı millet hemen atladı, özellikle Ercan.. Hemen ben söylemiştim diye, orası hastane demiştim diye... Aslında söylemesem kimsenin ruhu duymayacak.. hani derler ya az daha dursan deli mi öptü lafı gerçek olacak yani... > Mezara kadar! Hamburg kulübü, maçlarını oynadığı Nordbank Arena'nın yakınlarında bir mezar yeri satın almış ve buradaki mezarları taraftarlarına satacakmış. 500 mezar yeri için şimdiden 15 kişi rezervasyon yaptırmış bile. "Pazara kadar değil, mezara kadar" lafı şimdi gerçek oldu işte. > Unutulmaz sözler... "Biraz çirkin olsaydım Pele'nin adı bile anılmazdı" (George Best)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.