Gökdeniz yıldız mıydı?

A -
A +

Yıllarını Trabzonspor'a verdi. Orada doğdu, orada büyüdü, orada serpildi. Her sezon "şampiyonluk" parolasıyla girilen ligde hayaller birer birer suya düşerken, "İnşallah seneye" avuntusuyla, gelen teklifleri ellerinin tersiyle itti. F.Bahçe'yle ön protokol imzalamış, kapora bile almış ancak iş ortaya çıkınca bu transfer de suya düşmüştü. Derken karanlık söylentilerin başrolünde hep onun ismi vardı. İddaa-şike söylentileri, mafya-haraç bağlantıları, kurşunların havada uçuştuğu, tehditlerin savrulduğu zor günler... Öyle ki, memleketi Trabzon'da korumasız gezemez olmuştu Gökdeniz. Her şeye rağmen hemşehrisi Haluk Ulusoy'un başında olduğu Federasyon, futbol hayatını bitirmemiş, aksine 6 aylık bir cezayla sırtını sıvazlamıştı. Cezasının dolduğu gün "sahiplenilmenin" bir örneği olarak milli takıma çağrıldı. Bu karanlık ve puslu geçmişi geride bırakmanın en iyi yolu yurtdışında bir takıma gitmekti. Şans kapıyı çaldı. Son yıllarda futbola inanılmaz yatırımlar yapan ve su gibi para akıtan Rus kulüpleri, tüm dünyada yıldızları kendi liglerine toplamaya başladı. Bu furyada önce Fatih Tekke, sonra da Gökdeniz, Trabzonspor'a toplam 25 trilyon lira para kazandırdı. Ve Trabzonspor Yönetimi kulübe tarihinin en çok parasını kazandıran futbolcusunu davul-zurnayla uğurlayacağı, bir teşekkür plaketi vereceği yerde, sanki ihanete uğramış gibi tavır takındı. 15 trilyona yakın parayı kasaya koyarken Başkan Sadri Şener, "Gökdeniz yıldız değil" açıklamasını yaptı. Bu sözü neresinden tutmak lazım söktüremedim. Taraftarın tansiyonunu düşürmek için mi, yoksa kendi futbolcusunun değerini düşürmek için mi söyledi? Ya da, "Sıradan bir oyuncuya bu kadar para vermek enayiliktir" mesajıyla Rubin Kazan'ı mı küçümsedi? Acaba hangisi? Nice yıllara Cavcav Başkan! İlhan Cavcav, G.Birliği Kulübü'nün başında 30 yılını doldurdu. Bu görev süresi içinde tam 6 Cumhurbaşkanı, 19 hükümet ve 10 Başbakan eskitmiş. Başkanlık koltuğuna oturduğunda Çankaya'da Fahri Korutürk, Başbakanlık Konutu'nda ise Bülent Ecevit varmış. G.Birliği, Türkiye'de borcu olmayan, Avrupai tesislere sahip yegane Anadolu kulüplerinden biri yıllardır. Üç otuz paraya aldığı futbolcuları parlatıp, milyon dolarlarla satan müthiş bir tüccar Cavcav Başkan. Peki başkanlık koltuğunda geçen bunca yıl sonra ve kulübün kasasını bu kadar iyi yöneten biri olarak başarılı mıdır Cavcav? Hiçbir dönem rotasını şampiyonluk olarak çizmeyen, geçin şampiyonluğu bir Şampiyonlar Ligi hayalini bile kurmayan, ucuza futbolcu bulup, pahalıya satarak futbolu "ticaretten" öteye taşımayan biri olarak yıllardır "üç büyüklerle" niye kavga ettiğini merak eder dururum hep. Değil üç büyüklerin yanına yanaşmayı, Anadolu'nun yıldızı olarak Trabzonspor'a alternatif olmayı bile aklına getirmeyen biri, geçen 30 yılın ardından nasıl bir büyük başkan ve nasıl bir duayen anlamak mümkün değil. Unutulmaz sözler... "Tribünlerde sizin yerinizde olmak için sağ kolunu feda etmeye hazır binlerce insan var... Çıkın onlar için oynayın!" (Bill Nicholson - 1960 ve 70'lerin efsanevi Tottenham Menajeri)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.