Adnan Polat'la Kalli'nin ilişkisini anlamak güç gerçekten.
Bu Adnan Polat değil miydi, Kalli çekip gittiğinde, "Beni en büyük hayal kırıklığına uğratan, ligin bitimine 6 hafta kala onun tecrübesinde birinin takımı bırakıp gitmesiydi. Hasan Şaş, Sabri ve Hakan Şükür'ü göndermek istedi, karşı çıktım" diyen.
Ve bu Kalli değil miydi, "İstifamın tek nedeni, yönetimin benden habersiz takıma müdahale etmesi ve takımı kurmaya kalkmasıdır. Adnan Polat, Hakan Şükür, Hasan Şaş, Sabri, Mehmet Güven ve Carrusca'nın gönderilmesini istedi. Ortada büyük bir yalan varken susamam" diyen...
Ve ben değil miydim, G.Saray'ın şampiyonluğunu ilan ettiği gün, "Hocasız bir takım, dahası; 'hocasını gönderdiği için şampiyon olan' bir takım, bundan sonra 'teknik direktörlerin gereksiz' olduğunu anlatmayacak mı bize? Galatasaray'a önümüzdeki sene hocalık yapacak kişinin nasıl bir baskı altında olacağını bir düşünün" diye yazan...
Peki, Skibbe para için mi katlanıyor bütün bunlara? Yardımcıları gönderildi, "Gitmeleri iyi oldu" dedi. Kalli geldi, "Gelmesi iyi oldu" dedi, UEFA'da "tamam mı, devam mı" maçı öncesi, "Durumum pek iyi görünmüyor, yerim sağlam değil" dedi...
Bu kadar zor mudur istifa etmek, ya da bu kadar zor mudur "Buraya kadarmış, teşekkürler" demek?..
Anlamak güç, gerçekten...
>> 2009 UEFA finali
Şampiyonlar Ligi tarihinin belki de en unutulmayacak finaliydi Liverpool-Milan maçı. Hani Olimpiyat Stadı'nda Liverpool'un kupaya uzandığı... Şimdi Türkiye, UEFA Finali'ne ev sahipliği yapacak 2009'da. Kadıköy'deki finalin logo tanıtımı yapıldı. Açıkçası çok sevdim ben. Kimileri fazla "Bizans koktuğunu" söylemiş. Bence dünya incisi Boğaz, bu kadar güzel resmedilirdi. Hem Bizans figürü, aynı zamanda İstanbul'un Fetihi'ni de hatırlatmaz mı birilerine?
>> Unutulmaz sözler...
"Bir maçın en önemli dakikası, ilk 90 dakikasıdır"
(Bobby Robson)
İmkânsızlık işte...