Kulüp yönetmek!..

Gün geçmesin ki bir tuhaflık olmasın Beşiktaş'ta. Son polemik, kendi yöneticileri arasında yaşandı. Asbaşkanlardan biri "Maçlarımızı İnönü'de oynayacağız. Taraftarlar kombine alsın" dedi, diğeri "İzin alır almaz İnönü'yü yıkacağız, maçlarımızı başka yerde oynayacağız. Kombine satmak için böyle diyorlar" dedi. Menajer Sinan Engin'in, "Kadromuz budur. Kimseyi satmayacağız, kimseyi almayacağız" dediği, yönetimin kulübün sitesinden, "Fatih Tekke'yle ilgilenmiyoruz" açıklamasını yaptığı dakikalarda, aynı yönetici "Bobo'yu satabiliriz, Fatih Tekke'yi alabiliriz. İş bozulmasın diye böyle söylüyorlar" dedi. Daha terlik kavgasının yankıları sürerken, fizyoterapist-Mehmet Sedef atışması yaşandı. Yönetimin krizleri çözme yolu bile ayrı bir kriz... Hiç bu kadar polemiğin bir arada yaşandığı bir dönem olmamıştı Beşiktaş'ta. İşin en başına gelirsek; İbrahim Üzülmez'le, İbrahim Toraman kavga etti, içeriden birileri de bunu basına sızdırdı. Bu durumda yönetimin ilk yapacağı şey, iki oyuncuyu ayrı ayrı uçaklarla İstanbul'a postalamak mı olmalıydı? Üstelik bütün olan biteni televizyon kanallarına bir "Fight Club" tadında anlatıp, çözümü kendi içinde zorlaştırmak Beşiktaş'a ne kazandırdı? Şimdi oyuncuları nasıl affedeceklerinin formülünü bulmaya çalışan yönetim, ta en başında iki oyuncuyu kamptan göndermek yerine -yalan da olsa- dışarıya sızanların abartıldığını açıklayıp, ertesi gün de -zoraki- bir barış fotoğrafıyla olayın üstünü örtmeye çalışsa, bugün ne iki kaptan yönetime yaranmak için biraraya gelmenin formüllerini arayacaktı, ne de yönetim "bu oyuncuları nasıl affederiz"in hesaplarını yapacaktı. Bütün bunlar daha lig başlamadan başladı. Durun bakalım, sezon hele bir açılsın daha neler göreceğiz... Unutulmaz sözler... "Real Madrid'in kaliteli oyunculardan oluşan bir takım olduğunu göstermemiz lazım. C.Ronaldo haberlerinden sıkıldık artık. Hiçbir takım bir oyuncuya bağlı değildir; bu oyuncu çok iyi olsa bile. Pele ve Maradona da büyük maçları kazanıyordu ama takım arkadaşlarının yardımıyla..." (Pepe) Söz uçar, yazı kalır Lig TV'de bir haber... Beşiktaş Menajeri Sinan Engin, Lig TV muhabiri Atakan Kurt'a gündemi sarsacak açıklamalar yaptı. Sinan Engin, taraftara sitemde bulanarak "Taraftar, 'Bobo'yu satanı biz de satarız' diye bağırıyor. Bu kişiler kime hizmet ediyor? Bobo şampiyonluğu sattı. İstanbul Büyükşehir Belediyespor karşılaşmasında gördüğü kırmızı kart akıl almazdı. Bobo'ya şimdi destek verenler, o zaman neredeydi? Bu kırmızı kartı nasıl açıklayacaklar? Bize adam gibi adam lazım. Taraftar kendine çeki düzen versin. Önce kendisini sorgulasın. Kime destek verip vermeyeceğini çok iyi tespit etsin. Biz Bobo'dan daha iyisini bulacağız. Bu sezon öyle bir kadro kuracağız ki, oluşturduğumuz ekibe herkes şapka çıkaracak" dedi... Sinan Engin, geçenlerde de "Bobo 3 Güiza eder" demişti. Hangisi doğru Sinan Abi?.. ah basına gelenler Korsan ulaştırma Bir-iki hafta önce Ziya'nın başından geçen bir hatırayı anlatmıştım. Hani, ulaştırma servisinin aracı diye korsan taksiyle yangın haberine giden... İstihbarat Servisi'nden "Daha iyisi var" uyarısı geldi. Harun Abi'yle İnci Ertuğrul birlikte bir röportaja gidecekler... Senaryo aynı, Harun Abi önce dahiliden ulaştırma servisini arayıp bir araç istemiş, kapıya indiklerinde de oraya başkası için gelen korsan taksiye binmişler... Gidecekleri yeri söyleyip koyu bir muhabbete dalmışlar. İş bitip döndükten sonra şoför şöyle hafifçe arkaya dönüp, "Abi 35 milyon" demiş... Şaşkın şaşkın adama bakan Harun Abi, "Senin makbuzun yok mu?" diye sormuş. "Yok abi ben yeniyim, makbuz almadım daha" deyince başlamış tarif etmeye... - Ha, o zaman bak şimdi... Sen şimdi aşağı iniyosun, ulaştırma servisinden makbuz alıyosun. Benim gönderdiğimi söylersin... İmza atmam lazım ama sen halledersin işte... Denileni yapan korsan taksi şoförü ulaştırma servisine derdini anlatmaya çalışırken, "Tamam, tamam anladım" demiş Hilmi Abi, dahiliden Harun Abi'nin telefonunu çevirip, "Abi 35 milyon borcun var. Bi daha göreve giderken korsan taksiyi değil, bizim araçları tercih et, bedavaya gelir" deyince jeton düşmüş tabii...