Önyargıları yenmek

A -
A +

Bir kere maçın ismi, işin o kadar da kolay geçmeyeceğinin delili gibiydi. Tarihten gelen gerginlikler, A milli takımlar düzeyindeki bu ilk maçı da tarihi bir karşılaşma haline sokmuştu. Kurada çıktığında çok gergin geçeceği düşünülen karşılaşmanın tek gergin tarafı sahadaki futboldaydı. Oynatmak istemeyen bir rakip ve üstünde futbol oynanması çok zor bir zemin olunca, bir türlü istediklerimizi yapamıyorduk sahada. Bir de ilk yarının ortalarında başlayan şiddetli rüzgâr ikinci yarıda yüzümüze yüzüme savrulunca, ortaya savruk bir görüntü çıktı. Fatih Hoca'nın Semih ve Mevlüt'le forveti ikilemesi, ciddiye aldığını söylediği Ermenistan'ı küçümsediği şeklinde mi yorumlanmalı bilmiyorum. Ama iki forvetle oynadığımız ilk yarı boyunca oyunu tutturamadığımız ortada. Hele Mevlüt'ün kaçırdığı iki pozisyon var ki, onları tabelaya işlesek işi erkenden bitirmiş olacaktık. İkinci yarının başında Mevlüt-Kazım değişikliği takıma da, sahaya da iyi yansıdı. Top ayağımızda daha çok kalmaya, daha organize işler yapmaya başladık. İlk yarıda formsuz gözüken Arda da sahne alınca Gökhan'ın savrukluğu dışında sırıtan oyuncu kalmadı. Geçen Avrupa Şampiyonası elemelerinde Ermeniler evlerinde, Sırbistan ve Portekiz'le berabere kalıp, gruptan lider çıkan Polonya'yı da yenmiş. Ama her şeye rağmen Ermenistan'ın bizim ayarımızda bir takım olmadığı kesin. Grupta bizim rakibimiz İspanya. O maça kadar kayıpsız gelip, grup finalini onlarla oynamamız lazım. Zaten milli takım işi biraz ciddiye aldığında neler yapabileceğini EURO2008'de gösterdi. Üstüne fazla bir şey konuşmaya gerek yok. Ermenistan maçından akılda kalan iki ülke arasındaki buzların erimesi oldu. Biz Erivan'da Ermenistan'ı değil, önyargıları yendik. Çok da güzel oldu...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.