Tehlikeli başarı

A -
A +

Saatler 20.45'i gösterdiğinde büyük ihtimalle Galatasaray şampiyonluğunu ilan etmiş, futbolcuları Ali Sami Yen'i kupayla turluyor, taraftarları caddeleri "Cimbom" sesleriyle arşınlıyor olacak... Galatasaray sonuna kadar hak etti şampiyonluğu. Son haftalarda Fenerbahçe'nin "şöyle olsaydı, böyle olsaydı" hesaplarına iltifat edilmeyecek kadar hak etti hem de... 33 haftası geride kalan ligde en fazla liderlik koltuğunu işgal eden takım Galatasaray... Bu tablo bile yeterli aslında nasıl da hak ettiklerini anlatmaya... Ancak Galatasaray'ın bu başarısı - Fener'in yaşadığı Denizli örneğini tekrarlamazsa tabii - sevindirici olduğu kadar düşündürücüdür. Hocasız bir takım, dahası; "hocasını gönderdiği için şampiyon olan" bir takım, bundan sonra "teknik direktörlerin gereksiz" olduğunu anlatmayacak mı bize? Galatasaray'a önümüzdeki sene hocalık yapacak kişinin nasıl bir baskı altında olacağını bir düşünün... Eşine az rastlanır bir durumda şampiyonluğa yürüyen futbolcular, yarın çalışacağı hocayı ne kadar dinleyecektir? "Biz bu takımı şampiyon yaptık sen ne söylesen boş" demeyecekler midir? Galatasaray Yönetimi, takım her kötü gittiğinde işleri düzeltmek için hocasını göndermeye kalkarsa bu işin içinden nasıl çıkılacak? Futbolcuya, "O, o zamandı. Şimdi başka" diyecek ve bunu anlatabilecek bir güç var mı? Bu şampiyonluk, yaşanacak diğer şampiyonluklara ipotek koyabilir mi acaba, bir düşünmek gerek... Unutulmaz sözler... - Hocam Taffarel'in yerine Mehmet'in oynaması sorun olur mu? - Kalemize geleceklerini kim söyledi? (Fatih Terim, bir UEFA maçı öncesi gazetecilerin sorularını cevaplıyor, özgüvene dikkat!) İnanmadan olmuyor! Şampiyonluğun, başarının, parayla pulla ilgisi olmadığının en güzel ispatı bu sezondur. Fenerbahçe, içinde ukde olan Avrupa başarısını yakalamanın inancıyla kendinden kat kat büyük sermayeli takımları yenerken de bunun izleri vardı, Galatasaray şampiyonluğa, Sivas UEFA'ya yürürken de... Parayla büyük takım kuruyorsunuz ama büyük takım olamıyorsunuz, inanmadan olmaz... ah basına gelenler Bahadır, ne işler!.. Galatasaray Yönetimi, mazbatasını almış, 3 hafta aradan sonra Başkan Yardımcısı Yiğit Şardan, ilk defa gazetecilerin karşısına çıkıp basın toplantısı düzenleyecekti. İlk açıklamaya göre, toplantı kulüp binasında yapılacaktı, ancak toplantı Florya'ya alındı... Nasıl mı? Şardan'ın basın toplantısı düzenleyeceğini öğrenen Bahadır Çokişler, toplantının idman saatiyle çakıştığını anlayınca bir hışımla telefona sarılmış, "Başkanım, yarın sizin dediğiniz saatte idman var. Biz aynı anda iki yerde olamayacağımıza göre birinden birini terci etmemiz lazım. Siz toplantıyı Florya'ya, idman sonrasına alsanız olmaz mı?" "Olur" der tabii Yiğit Şardan... Hatta, "İyi olur takımın idmanını da takip ederim" der... Ertesi sabah erkenden Florya'nın yolunu tutar. Bakar ki, ortalıkta ne bir futbolcu var, ne de gazeteci... Daha erkendir ama tesislerde alışılmadık bir sessizlik vardır. İşin doğrusunu öğrendiğinde içinden Bahadır'a verip veriştirir. Çünkü o gün takım izinlidir ve diğer gazeteciler de Beyoğlu'nun yolunu tutmuştur bile. Unutulmaz anılar Çeyrek finalde, F.Bahçe'yi, yarı finalde Liverpool'u eleyen Chelsea, yıllardır hayalini kurduğu Şampiyonlar Ligi'nde finalde... Ancak ne var ki, orada hâlâ Jose Mourinho'nun bıraktığı etki, inkâr edilemez... Mourinho'nun o dönemlerde yaşadıklarına ait hatıraları... "Henüz kaybettiğimiz bir şey yokken yerime 14 teknik direktör bulmuşlardı. Çünkü Premier Lig'deki ilk sezonunda şampiyon olan ilk teknik adam bendim. Benden beklenti büyüktü, Biraz da kendi başarımın kurbanı oldum. Arsene Wenger oynadığı ilk 100 maçta yüzde 50 galibiyet oranı yakalamıştı. Alex Ferguson ise Wenger'den de kötüydü. Benim Chelsea'm ise 70'den fazla lig maçı kazanarak tüm bu rakamları geride bıraktı. İki yıl da üst üste şampiyonluğu kimseye kaptırmadık. Bu beni Wenger ve Ferguson'dan daha iyi bir hoca yapar mı? Zannetmiyorum. Ancak daha kötü olmadığımın da bir kanıtı galiba..."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.