Tutumlu'nun fendi tutumsuzu yendi!..

A -
A +

Fenerbahçe, "Dünya Kulübü" olmanın kriterlerini yerine getiriyor da, bazen eksik getiriyor. Bir taraftan dünya yıldızlarını kadrosuna katarken, diğer taraftan mevcut değerlerin birer birer beş kuruş ödemeden elinden kaçmasını engelleyemiyor. 2 yıldır sürüyordu Aurelio kavgası. Menajeri Bayram Tutumlu, geçen yıl Valencia'ya pazarlamaya kalkmıştı. Marco'nun bir gün La Liga'da forma giymek istediği aşikardı. Buna rağmen eldeki "Opsiyon hakkı Fenerbahçe'nin elindedir" maddesine güvenilerek bir önlem alınmadı. Aurelio zaten Şampiyonlar Ligi'nde yaptığı sükseye bir de Türk Milli Takımı'ndaki başarılarını ekleyince, kuş uçmaya hazırdı. Bayram Tutumlu'nun bütün uyarılarına rağmen, Türkiye'nin belki de uluslararası ilk menajerini ciddiye almadılar. Meğer Fenerbahçe'nin elindeki opsiyon şartı sadece Türkiye için geçerliymiş, yurt dışını kapsamıyormuş! Sözüm meclisten dışarı, "Eşeği sağlam kazığa bağlamak" diye bir atasözümüz var bu gibi durumları anlatmak için. Bakın Aragones'e, 4 ay içinde kovulursa 2 yıllık parasını alacağını sözleşmeye ekletti. İşte sağlam kazık budur! Gözümüzün içine baka baka gitti Aurelio. Aynı olay Tuncay'da da yaşanmıştı. Geçen yıl kaçan şampiyonlukta Başkan Aziz Yıldırım'ın "Giderse gitsin" vurdumduymazlığının hiç mi etkisi olmadı? "Cesur Yürek Tuncay", takımın bocaladığı iki-üç maçta takımı şöyle bir silkelese, kaçan puanları engellese, elini kolunu sallayarak şampiyon olacaktı Fenerbahçe. Ama kaçan şampiyonluk sonrası yönetim kendi hatalarını görmezden gelip faturayı Zico'ya kesiverdi. Fenerbahçe Emre Belözoğlu, Aragones ve Güiza transferleri için sadece bonservislerine 50 trilyon harcadı. Bunların sözleşme süresince alacakları paralar hariç! Ama iki yıldızı elini kolunu sallayarak giderken kulübe tek kuruş kazandırmadı. Şimdi mahkeme kapılarını aşındıracaklar Aurelio için. Bayram Tutumlu'ya kızmanın ne alemi var? Adam menajer ve işini çok da iyi yaptığını bir kere daha gösterdi. Tutumlu'ya değil, tutumsuza kızın!.. ah basına gelenler Yollar yürümekle aşınmaz! Yurt dışı kampları gazetecilerin en çok 'malzeme topladığı" ve en çok 'malzeme olduğu' seyahatlerdir. Bunanla ilgili birçok hikaye anlattık... Bu defaki daha taze, EURO2008'den... Bizim Fehim daha Almanya kampıyla başlayan Milli Takım macerasında 45 gün içinde oraların kurdu oldu ya, Çek Cumhuriyeti maçı için İsviçre'ye giden Ömer Söztutan'la Cenevre'de buluşacak. Otele yerleştikten sonra Leman Gölü önünde bir kafeye oturan Ömer, Fehim'i arıyor; - Olum nerdesin ya? - Geliyorum. Sen tam olarak nerdesin? - HSBC'nin büyük bir binası var, onun karşısındayım. - Ha, tamam biliyorum orayı. - Dur olum daha tarif bile etmedim - Yahu daha yeni geldin, ben günlerdir buradayım. Biliyoruz dedik ya sana! ... - Abi geldim, yoksun... - Yav nasıl yokum? Karşımda eşek kadar HSBC binası var, gölün kenarındayım. Meşhur İsviçre Çakısı reklam tabelası var ışıklı... - E ben de ordayım işte tam da ışıklı tabelanın altındayım, kenarda TIR'lar var!.. - Ne TIR'ı olum bi dinlemedin ki beni. Bankalarıyla ünlü bir ülkede sanki bir tane mi HSBC var? Bu muhabbet uzar gider böyle... Buluştuklarında aradan 1 saat geçmiştir. Çünkü Fehim gölün diğer yakasındaki HSBC'nin önündedir... Fehim'in yol hikayeleri bitmez... Ömer'den önce de Naci Abi'yi karşılamış Cenevre Havaalanı'nda. Naci Abi'yle beraber H.İbrahim Ekiz, Altan Tanrıkulu hep beraber bir araba ayarlamışlar, otele gitmeden önce Stade de Geneve'ye gidip akreditasyon kartlarını alalım demişler. Fehim'in tarifiyle yola çıkmışlar gerisini Naci Abi anlatıyor... "Bize stadın çok yakın olduğunu söylediler hani yürüsen 15-20 dakika bir mesafe... Biz arabayla 1 saat yol teptik, karşımızda Eyfel Kulesi'ni görünce Fransa'ya girdiğimizi anladık, oradan geri dönüp 2,5 saat sonra stada ulaştık!.. (Fehim'in notu: Fransa sınırına gelince Stade de Geneve tabelası vardı, orayı atlamışlar, benim suçum yok!)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.