Vira Bismillah!..

Milli Takımımız bugün Portekiz maçıyla EURO2008 macerasına başlıyor. "İyi başlarsak iyi bitiririz" düşüncesi en yaygın görüş. Bir de "Türk gibi başla, Alman gibi bitir" diye bir söz var ya neyse... Biz yine de "Türk" gibi başlayalım, hele de... Portekiz sadece grubun değil, şampiyonanın favorisiymiş, varsın olsun. Hiçbir maç oynanmadan kazanılmaz. Önce korkularımızı, sonra rakiplerimizi yenmemiz lazım. Her şey düşüncede başlar. "Aman fark yemeyelim" diye çıkarsak emin olun yeriz! Milli takımın asıl umut veren tarafı; takımdaki kenetlenme ve futbol oynama isteğidir, tutkuyla oynama isteğidir. Futbol bir oyundur ama ciddi bir oyundur. Bir maç sonucuyla milyonlarca insan ya sevinecek, ya da kahrolacak. Sorumluluk isteyen bir oyundur aynı zamanda. 8'lik olduğumuz dönemlerde milli takıma seçilmekten korkar hale gelen futbolculardan, milli takıma alınmadığı için darılan, gücenen futbolcular topluluğuna terfi ettik. "Aman gol yemeyelim" diye 8 savunmacıyla takım kuran hocalardan, "Biz onlardan değil, onlar bizden korksun" diyen ve oyuncusuna cesaret aşılayan hocalara kavuştuk. Fatih Hocanın, Taffarel'in sakatlığı yüzünden kaleyi Mehmet'e teslim ettiği bir UEFA maçı öncesinde gazetecilerin, "Kalede bir sorun olur mu" sorusuna, "Kalemize geleceklerini kim söyledi ki" cevabı, özgüvenin elle tutulur hali değil miydi sanki? İnanırsak yaparız. Yaptık çünkü daha önce... Ve bir kez daha neden olmasın? Biz bu gruptan çıkacağız aha buraya yazıyorum!.. ah basına gelenler Unutulmaz anılar Feyyaz Uçar futbol aleminin en alem adamlarından biridir. Futbol oynadığı dönemde bir bilardo masası imalat atölyesi açmıştı da, açılışta başından geçenleri anlatmıştı. Bu daha hikayelerinden sadece biri, devamını fırsat buldukça yazarız... Açılış için davetlilerin gelmesine dakikalar kala Feyyaz'ın aklına Beşiktaş bayrağı almadığı gelmiş. Çıraklardan birinin eline parayı tutuşturup sıkı sıkı tembihlemiş, "Git hemen yeni bir Beşiktaş bayrağı bul, millet gelmeden asalım kapıya" diye. Çırak gitmiş, aradan 1 saat geçmiş, ortalarda yok. Merasim başlamış, herkeste bir telaş, unutmuşlar... Davetliler dağılırken, süklüm püklüm girmiş içeri çırak. Feyyaz, "Nerdeydin olum sen" diye merakla sormuş. - Abi sen bana yeni bir bayrak al deydin ya... - Eeee - Abi her tarafı dolaştım, yeni bir bayrak bulamadım. Bütün bayrakların üstünde 1903 Beşiktaş yazıyordu, 1997 yazanı yoktu. Eski tarihli diye almadım!.. Unutulmaz sözler... "Golü önce kafanızda, düşüncenizde atmalısınız. Düşünmeden atılan gol, gol değildir" (Metin Oktay)