Yaş işler bunlar!

A -
A +

Hakan Şükür Galatasaray'da bir efsane. Bütün rekorları altüst etmiş, içinde sarı-kırmızı geçen her türlü zaferde ismi en önde yazılan birisi. Önce Fatih Hoca vurdu darbeyi. Kendisini hem Galatasaray'da hem de Milli Takım'da "Fatih Terim" yapan isimlerin en başında gelmesine rağmen, bir Avrupa Şampiyonası jübilesini çok gördü ona. Şimdi sırada Galatasaray var. Kral'a "git" demiyorlar ama "kal" da demiyorlar. Hakan'a sağdan soldan transfer teklifleri yağıyor ama Galatasaray'dan "çıt" çıkmıyor. Hakan Şükür 1971 doğumlu. Avrupa'da ondan 15 tane var, bizim Ercan Yıldız'ın araştırmasında görürsünüz. Hiçbiri de henüz o efsane isimlere "git" demiş değil, kendi isteğiyle bırakmak isteyenler istisna. Bir de başka bir isim var, Galatasaray orijinli. Ama gittiği kulüp Galatasaray kadar vefasız değil. Futbol hayatının en olgun döneminde "lejyoner" olarak takıma dahil olmuş, kaptanlığa kadar yükselmiş bir isim; Tugay Kerimoğlu. İngiltere Premier Ligi'nde toplam 204 maça çıkmış bir "ihtiyar delikanlı." Hakan Şükür'den bir yaş büyük. 38'inde ama futbol hayatının baharında! Blackburn Rovers yine bırakmadı kurt oyuncuyu. Önüne bir sözleşme uzatmışlar, bir yıllığına daha "imzala şunu" demişler. Tugay 39'una basmak üzere ve futbolun dünyada en tempolu oynandığı ligde, "devam" diyor kulübü. Futbolcunun yaşına değil, performansına bakılır. O yüzdendir ki, hangi takım "gençleştirme" operasyonuna giriyorsa o takımın işi "yaş"tır. Unutulmaz anılar Kaleci Yaşar'ın bazı hatıralarını yazmıştık... Adam derya, notları kurcalarken bunları da buldum... "Fiorentina ile burada oynadığımız maçtı... Zaten mağluptuk, adamlar serbest vuruş kazandı, ben barajın derdine düştüm. O sırada hakem düdüğü çalıp oyunu başlatmış, Pasarelli geldi çaktı, gol oldu. Biz baraj peşinde koşarken adam dinler mi? Pasarelli de iyi vururdu toplara, siz hatırlamazsınız onu bizim zamanın en iyi oyuncularından biriydi. Socrates de onlarda oynuyordu o maçta. Ama aslında çok da penaltı kurtarırdım ben, Adanademirspor-Fenerbahçe maçında 90 dakika içinde tam 3 tane penaltı kurtardım, sonra Bursaspor maçında yine bir maç içinde 2 penaltı kurtardım, Sarıyer'de oynarken bir sezonda toplam 11 penaltının 7'sini kurtarmıştım. Fatih Terim Galatasaray'da oynarken onun penaltısını da kurtarmıştım. Bir kez de Galatasaraylı Kosecki'nin penaltısını çıkarmıştım. Ayrıca penaltıdan gol de atardım, birinci ligde Gaziantepspor'dayken 5, Fener'deyken de 3 golüm vardı yani kaleci olarak kariyerimde toplam 8 gol atmıştım... Bizim zamanımızda imkanlar çok kısıtlıydı. Hani şimdi bir moda var maçlarda, herkes birbirinin formasını alır, hatıra olsun diye. İşte biz 80'li yıllarda yabancı takımlarla oynarken yapardık bunu. Ama hatıra olsun diye değil, adamların formaları adidas, pırıl pırıl formalardı, bizde o zaman dandik kumaştan formalar vardı. Bir kez Kuzey İrlanda ile oynadık, maç sonrası adamların peşine düştük, forma diye herkes şaşırmıştı, çok kıyak formaları vardı, alıyorduk onları, antrenmanda falan giyiyorduk..." Unutulmaz sözler... "Bugünlerde insanlar fiyatını biliyor ama değerini bilmiyor" (Fatih Terim)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.