Akıllanamamak...

Türkiye maalesef bazen sığ tartışmaların merkezi oluyor. Öyle anlamsız konularla vakit kaybediliyor ki, gerçek sorunlara bir türlü odaklanılamıyor. 

 

Türkiye’de vasat meseleleri konuşmak tribün desteğini alıyor ama sorunları çözmüyor. Vakt-i zamanında Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın önünü kesmenin imkânsız olduğunu görenler “diploması yok” yalanını ortaya attılar. Aylarca, yıllarca muhalefet ve hatta FETÖ bu konuyu konuştu. Sonuç ne oldu? Hiç!.. Cumhurbaşkanımızın diploması olduğunu herkes biliyor. Ama mesele kafaları bulandırmaktı. Recep Tayyip Erdoğan 10 yıldır cumhurbaşkanı... 

 

Cumhurbaşkanımıza geçmişte çok haksızlıklar yapıldı. Saçma sapan gerekçelerle siyasi hayatı bitirilmek istendi. Hâlbuki milletin istediğini kimse bitiremez. Sonra 2019 yerel seçimlerinde AK Parti, YSK’ya başvurarak İstanbul seçimlerini tekrarlattı. Hüsrana uğradı. Ekrem İmamoğlu 2024’te zorlanmadan ikinci kez belediye başkanı seçildi... 

 

Şimdi benzer bir yanlış adım Ekrem İmamoğlu’nun diploması üzerinden atılıyor. Ekrem İmamoğlu’nun Girne Amerikan Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçişiyle ilgili sorun varmış! Gerçekten sorun var mı, İstanbul Üniversitesi açıklar öğreniriz.

 

İyi ama diyelim ki sorun var dendi. Sizce kamuoyu bunu “Ekrem İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı yaptırmak istemiyorlar” diye anlamaz mı? Seçimlerde bu ters tepmez mi? Millet bunu böyle anlamaz... 

 

Diplomasında sorun yoksa ne olacak peki? Boşu boşuna Ekrem Bey mağdur edilmiş olacak. Allah’tan AK Parti kurumsal olarak bu işlere girmiyor. Yani açıklama yapmıyor. Diploma işini her gün tartışmak benim gördüğüm sadece Ekrem İmamoğlu’na yarıyor... 

 

Geçen sene 14 Mayıs’ta Ekrem Bey aday olsa ve kazansaydı, diploması yok diye milletin seçtiği cumhurbaşkanı makamından mı edilecekti? Kimi ikna edecektiniz? Ben söyleyeyim, kimse ikna olmazdı. Madem diplomasında sıkıntı vardı, 5 yıldır neredeydiniz? 

 

Benzer bir şey hakaret davası üzerinden İmamoğlu’na siyasi yasak getirilmesi için de geçerli. Basit bir hakaret davasından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’na siyasi yasak getirmeyi tartışmak demokrasiyi yok saymaktır. 

 

Demokrasiye, sandığa, bağımsız ve adil seçimlere inanmış biri olarak Ekrem Beyi yenmenin tek adresi sandıktır. Sandık dışı başka yollara tevessül etmek kabul edilemez. 

 

Ayrıca bu tür konularla ilgilenmek gerçek meselelerin konuşulmasının üstünü örtüyor. İstanbul’da en basiti kendi aracınızla kısa mesafe bir yere gitmek en az yarım saat. Mesela evimle TGRT arası mesafe 7-8 km. 4-5 sene önce 15 dakikada gittiğim yolu, gündüz yarım saatte alıyorum. Akşamları 45 dakika. O da trafik hafifse. Yürüyen merdivenler doğru dürüst çalışmıyor. İstanbul’da bir deprem kaçınılmaz. Kentsel dönüşümle ilgili belediye neler yapıyor bilmiyoruz. Benim gördüğüm İstanbul her gün geri gidiyor. Bunları ve İstanbul’un diğer sorunlarını konuşmak varken diploma ya da siyaset yasağını konuşmanın kime faydası var?.. 

 

Siyasette strateji ve taktik bilmek önemlidir. Yoksa CHP 2024’te nasıl birinci oldu diye tartışır dururuz. Pazartesi günü yazdım ve millet sokakta daha çok Mansur Yavaş’ı istiyor. Ekrem Bey fazla şikâyetçi bulunuyor. Ama bana göre anlamsız bu tartışmalar, “Ya bunlar Ekrem Beyden ne istiyor”a dönüşüyor. 

 

Umarım bu yazıyı okuyanlar pazartesi günkü makalem gibi “Cem Küçük ters manyel yapıyor” demezler. Çünkü ben sokakta ne görüyorsam onu yazıyorum. 2023 ve 2024 seçimleriyle ilgili de aylar öncesinde gerekeni söylemiştim. Sonuçlar ortada...