Amerikan derin devleti bu kez başaramadı

Eski ABD Başkanı Donald Trump’ı hedef alan suikast girişimi tüm dünyayı sarstı. Başkanlara suikastlar konusunda sabıkalı bir ülke olan ABD’de seçimlere az bir süre kala sıkılan kurşunlar, ilgisiz kamuoyunu âdeta silkeleyip kendine getirdi. Joe Biden’ın karşısında zaman zaman eriyen, bazen ona yaklaşan Trump şimdi Oval Ofis’teki sallanan sandalye için en güçlü aday.

 

Suikast girişiminin ardından Türkiye’de olduğu gibi Amerika’da da hemen komplo teorileri üretilmeye başlandı. Tetikçinin silik, ezik, tabiri caizse “Loser” bir tip olması, geçmişine ve bağlantılarına dair henüz somut bir sonuca ulaşılmaması manidar. Ancak dediğim gibi ABD’de bireysel şiddet eylemlerinin tarihi hiç de yabana atılamayacak kadar köklü. Ronald Reagan’ı vuran şahsın aktris Jodie Foster’in dikkatini çekmek için bu eylemi yaptığı ortaya çıkmıştı. Dünyaca ünlü sanatçı John Lennon yine saplantılı bir hayranı Mark David Chapman tarafından vurulmuştu... Örnekleri çoğaltabiliriz, ancak şunu söylemek istiyorum: Bazen gerçek, gözümüzün önünde tüm çıplaklığıyla durduğu için onun gerçek olduğuna inanmak istemeyiz. İnsan tabiatı yalın ve basit gerçekleri algılamakta zorlanabiliyor, o yüzden her işin altında bir komplo teorisi, derinlik, komplikasyon arıyor... 

 

Şimdi gelelim az önce eleştirdiğimizi yapmaya. Trump’ın ABD müesses nizamıyla, iyi saatte olsunlarla hiçbir zaman tam olarak uzlaşamadığı sır değil. Medyasından sinema dünyasına, iş hayatından sivil toplumuna, yozlaşmış bir liberalizm tarafından teslim alınan ABD, bizim “Anadolu İnsanı”na benzeyen alt ve orta sınıf Amerikalıların dilinden konuşan Trump’tan nefret ediyor. Bu öyle bir nefret ki, örneğin The New York Times, Trump’ın kanlar içinde ABD bayrağı önünde verdiği ikonik pozu, bayrağı keserek yayımlıyor. Uluslararası şöhreti olan yazarlar, oyuncular, iş insanları, son derece düşük IQ belirtisi argümanlarla “Trump kendi kendini vurdurdu” imasında bulunuyor. Ukrayna ile olan savaşı sonlandırma, “Amerikan vatandaşlarının parasını Amerikalılara harcama” vaatlerinde bulunan (teşbihte hata olmaz) “Yurdum İnsanı” Trump’ı yok sayıyorlar. Ancak unutulmamalı ki fiziken hacmi olan bir kütle “Ben seni yok sayıyorum” denerek yok olmaz. Sadece üzeri örtülür.

 

Öte yandan bu işi kotaran ama beceremeyen Amerikan derin devletidir. Çünkü Trump yerleşik Amerikan devletinin politikalarına ters biri. Zelenski için, “Çok iyi iş adamı. Her geldiğinde 20-30 milyar dolar alıp gidiyor. Ben başkan olunca bu yardımları yapmayacağım” dedi. Yani Ukrayna’nın Rusya tarafından düşürülmesi daha kolay olacak. Bu da Amerika’nın çıkarlarına ters. Ayrıca NATO üyesi ülkelere fatura çıkaracak. Yani herkes masrafa ortak olacak diyor. 

 

Trump’a suikast girişimi göz göre göre geldi. Mesela CNN kanalı yatıyor Trump, kalkıyor Trump... Başka işleri güçleri yok... 35 sene önce beraber olduğu kadın üzerinden dava açıldı. Adamı öcü gibi gösterdiler. Sonuç ortada. Az daha canı gidecekti. Olayı da bir akıl hastası yaptı deyip geçiştireceklerdi.

 

6 Haziran 1968’de Robert Kennedy Filistin kökenli Sirhan Sirhan tarafından öldürülmüştü. Sirhan Sirhan güya tek başına hareket eden akıl hastası biriydi. Ama olay yerine nasıl geldi, kim getirdi sorgulanmadı!.. 

 

Aynı şeyi, Trump’ı öldürmeye teşebbüs eden Amerikalı genç için de diyecekler. Ama bu kez Amerikan derin devleti başaramadı.