Teröristbaşı Öcalan’dan dün beklenen çağrı geldi. Aynen şunları söyledi:
“Barış ve demokratik toplum döneminin dili de gerçekliğe uygun geliştirilmek durumundadır. Sayın Devlet Bahçeli'nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanının ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihî sorumluluğunu üstleniyorum. Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir.”
Şimdi sıra PKK’da. Kandil silah bırakacak mı göreceğiz. Suriye’deki YPG silah bırakacak mı yoksa ABD'nin emrinde mi çalışacak anlayacağız.
Salih Müslim, "Öcalan’ın açıklamalarına katılıyoruz" dedi. Kandil'dekilerin de başka yapacağı bir şey yok. Ama silahlar bırakılana kadar temkinli olmak gerekiyor...
PKK’nın silah bırakması neden önemli? Türkiye’ye yönelik küresel tehditlerin boyutlandığı bu dönemde hiçbir dış etken, geçmişi yüzyıllara dayanan Türk-Kürt kardeşliğimizi bozamaz. Artık emperyalist güçlerin üzerine oyunlar kurduğu kirli dönem sona ermiştir. Türk-Kürt kardeşliğinin tesisi için önem arz eden bu çağrı, Türkiye’nin birliğinin önüne geçmek isteyenlere verilecek en güzel cevaptır.
Türkiye’ye ve bulunduğu bölgeye yönelik tehditlerin bertaraf edilmesi, toplumsal birlik temelinde güçlü ve müreffeh bir Türkiye ile başarılabilecektir. Türkiye'nin millî barış ve güvenliği aynı zamanda Kürtlerin de hak ve özgürlüklerinin teminatıdır...
Terörün oluşturmaya çalıştığı düşmanlığın artık bir son bulması, ulusal meselelerin siyaset üstü değerlendirilerek millî/ortak bir söylem geliştirilmesi gerekmektedir.
Daha özgür ve demokratik bir geleceğin inşası için hep birlikte hareket etmeliyiz. Tarih yazarken doğru yerde durmak, kardeşliğe omuz vermek vatanseverlik görevidir. Yapılan çağrı ile terör örgütü ve bağlantılı yapıların gereken adımları atması sonucunda Türk’ü ve Kürt’ü ile tüm Türkiye kazanacaktır. Türkiye’nin küresel ve bölgesel oyun kurucu rolü, “Terörsüz Türkiye” ile daha da güçlenecektir.
Örgütün lağvedilmemesi ve silah bırakmaması çözümün önündeki en büyük engeldir. PKK bu fırsatı kaçırır ve silah bırakma dışında yollara tevessül ederse sonuçlarına katlanır. Örgütün çağrıya kulak tıkaması hâlinde “Terörsüz Türkiye” hedefimize başka yollardan ulaşacağımız unutulmamalıdır.
Ayrıca şehit yakınlarımızı ve gazilerimizi üzecek hiçbir adım atılmamıştır, atılmayacaktır.
Eğer silah bırakılırsa "Türkiye Yüzyılı" başarıyla gerçekleşecektir.
Cem Küçük'ün önceki yazıları...
Almanya'ya ne oluyor?! "Başka adımlar da atılması lazım" diyerek içişlerimize karışıyor.